Tbmm Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu: Postal Kokusu Hala Anayasa'nın İçinde
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, 1982 Anayasası'nın bel kemiğinin kırıldığını belirterek "Artık darbe anayasası denmez ama ne var ki postal kokusu hala anayasa içerisinde olduğu için insanlar bundan hala rahatsız oluyor." dedi.
" Elinde Başkanlık Sistemi gibi pırlanta bir model varken gitmiş beş para etmez sistemin arkasından koşuyorsun." diyen Kuzu, Parlamenter sistemin riskli bir model olduğuna dikkat çekti. Kayseri Düşünce ve Atılım Derneği'nin (Kayseri-Der) yayın organı Kayseri Dergi'ye röportaj veren Burhan Kuzu, imamlık yapan babasını minarenin başında "Allahü ekber Allahü ekber dedi" derken vefat ettiğini söyledi.
Hep doktor olmak istediğini ancak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdiğini dile getiren Kuzu, "Doktor olmak istememin sebebi, rahmetli annem kanserdi. Belki onun yataktaki ızdırapları beni ona sevketmişti." dedi.
"82 ANAYASASININ BEL KEMİĞİ KIRILDI"Anayasayı vatan, millet, devlet sevdası sebebiyle seçtiğini dile getiren Kuzu, kimsenin Anayasacı olması konusunda bir telkinde bulunmadığını kaydetti.
Mevcut Anayasanın esasen artık 82 Anayasası olmadığını, 17 kez değiştiğindi dile getiren Kuzu, 80 küsür maddenin değiştiğini, 115 noktaya temas ettiğini kaydetti.
1982 Anayasası'nın bel kemiğinin kırılmış vaziyet olduğunu vurgulayan Kuzu, "Artık darbe anayasası denmez ama ne var ki postal kokusu hala anayasa içerisinde olduğu için insanlar bundan hala rahatsız oluyor. O zaman bu anayasayı çıkarıp, sil baştan yeni bir anayasa, yeni bir tarihle bir milat yapmak lazım. Bu vatandaşa bir doping olur. Yoksa, bu anayasa geldi Türkiye'nin her şeyi çözüldü, böyle bir şey yok. Anayasa tek başına her şeyi çözmez. Ama millet bizden bunu bekliyor. Söz verildi.
Her parti eğer bunun farkına varır da biraz fedakarlık gösterirse bu iş olur. Aksi halde 'ben bunu diyorum, oldu oldu, olmadı ben gidiyorum' olmaz yani. Böyle yapamayız. Dolayısıyla hem ümit varım, hem yokum diyelim. Ortada. İnşallah olur diye düşünüyoruz." diye konuştu.
"TAYYİP BEY ÇALIŞIYOR KOALİSYON YİYECEK"Başkanlık Sistemi modelinin bilinmediğini belirten Kuzu, bilmeyen insanın bilmediği şeyin düşmanı olduğunu ifade etti.
"Elinde Başkanlık Sistemi gibi pırlanta bir model varken gitmiş beş para etmez sistemin arkasından koşuyorsun." diyen Kuzu, şöyle devam etti: "Parlamenter sistem riskli bir modeldir. Her zaman ülkeyi batırır. Bir süre kurtarır yine batırır. Menderes çalışmış, koalisyon yemiş. Demirel çalışmış, koalisyon yemiş. Özal çalışmış, koalisyon yemiş. Tayyip Bey çalışıyor, koalisyon yiyecek. Ne zaman bilmem. Ülkeyi 2001'deki 70 cente muhtaç duruma getirmeyelim. 2001'de kalkınma hızımız 9.9, 2003'te 9.9. 20'lik bir büyüme, nasıl oldu bu? Güçlü bir Parlamento var. Böyle gitmiyor ki; koalisyon geldi mi 10 sene gitmiyor. Başına bela. Türkiye'de 1970-1980 arasında 10 yılda 12 hükümet kurulmuş. 1990'dan 2001'e kadar aynı tablo yine var. İsmim gibi biliyorum ki Başkanlık modeline geçmedikçe kesinlikle ve kesinlikle Türkiye 2001'e günün birinde döner. Birbirimizi kandırmanın bir anlamı yok.""YÜZDE 10'LUK BARAJ DÜNYADA YOK"Yüzde 10'luk bir barajın dünyada olmadığını vurgulayan Kuzu, Avrupa'da yüzde 2 ila yüzde 5 arasında değiştiğini söyledi.
En yüksek barajın Rusya'da yüzde 7 olduğunu dile getiren Kuzu, "Yüzde 10 yüksek ama ben hep savundum. Çarem yok, acaba şu koalisyonları nasıl önleyebiliriz. Yüzde 10'luk baraja rağmen Türkiye böyle. Bir de kaldırdın mı seyret ne oluyor o zaman. Barajı kaldırmak kolay, başkanlığa geç, barajı kaldır. Şu an 61. hükümet var. 61X4 yıl, 244 yıl yapıyor. Cumhuriyet tarihi ise 89 yıl. 89 yıllık Cumhuriyetimizde 61 hükümet kurmuşuz. Normalde biz 61. hükümeti Cumhuriyetimizin 244. yılında kurmamız gerekiyordu. Adam koalisyon kuracak, 8 vekili olan partiye gidiyor, 'ne istiyorsun' diyor. O da '4 bakanlık' diyor. Hem de Maliye, İçişleri gibi baba bakanlıkları istiyor. Sonra da 'sen bilirsin' diyor. Niye 'sen bilirsin' diyor. Çünkü biliyor ki ona geri geleceksin. Başka çaren yok ki ya seçim ya da koalisyonu kurmak için istediklerini vereceksin. Peki demokrasi çoğunluğu azınlığa mahkum etmek midir? Böyle bir demokrasi dünyanın neresinde var? Nereden bakarsanız bakın Parlamenter model sakat." şeklinde konuştu.
Avrupa İlerleme Raporu'nu hakkın teslim edilmediği için çöpe attığını ifade eden Kuzu, Türkiye belli bir yol almışsa Avrupa Birliği'nin bunda büyük bir katkısı olduğunu vurguladı .
Hep doktor olmak istediğini ancak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdiğini dile getiren Kuzu, "Doktor olmak istememin sebebi, rahmetli annem kanserdi. Belki onun yataktaki ızdırapları beni ona sevketmişti." dedi.
"82 ANAYASASININ BEL KEMİĞİ KIRILDI"Anayasayı vatan, millet, devlet sevdası sebebiyle seçtiğini dile getiren Kuzu, kimsenin Anayasacı olması konusunda bir telkinde bulunmadığını kaydetti.
Mevcut Anayasanın esasen artık 82 Anayasası olmadığını, 17 kez değiştiğindi dile getiren Kuzu, 80 küsür maddenin değiştiğini, 115 noktaya temas ettiğini kaydetti.
1982 Anayasası'nın bel kemiğinin kırılmış vaziyet olduğunu vurgulayan Kuzu, "Artık darbe anayasası denmez ama ne var ki postal kokusu hala anayasa içerisinde olduğu için insanlar bundan hala rahatsız oluyor. O zaman bu anayasayı çıkarıp, sil baştan yeni bir anayasa, yeni bir tarihle bir milat yapmak lazım. Bu vatandaşa bir doping olur. Yoksa, bu anayasa geldi Türkiye'nin her şeyi çözüldü, böyle bir şey yok. Anayasa tek başına her şeyi çözmez. Ama millet bizden bunu bekliyor. Söz verildi.
Her parti eğer bunun farkına varır da biraz fedakarlık gösterirse bu iş olur. Aksi halde 'ben bunu diyorum, oldu oldu, olmadı ben gidiyorum' olmaz yani. Böyle yapamayız. Dolayısıyla hem ümit varım, hem yokum diyelim. Ortada. İnşallah olur diye düşünüyoruz." diye konuştu.
"TAYYİP BEY ÇALIŞIYOR KOALİSYON YİYECEK"Başkanlık Sistemi modelinin bilinmediğini belirten Kuzu, bilmeyen insanın bilmediği şeyin düşmanı olduğunu ifade etti.
"Elinde Başkanlık Sistemi gibi pırlanta bir model varken gitmiş beş para etmez sistemin arkasından koşuyorsun." diyen Kuzu, şöyle devam etti: "Parlamenter sistem riskli bir modeldir. Her zaman ülkeyi batırır. Bir süre kurtarır yine batırır. Menderes çalışmış, koalisyon yemiş. Demirel çalışmış, koalisyon yemiş. Özal çalışmış, koalisyon yemiş. Tayyip Bey çalışıyor, koalisyon yiyecek. Ne zaman bilmem. Ülkeyi 2001'deki 70 cente muhtaç duruma getirmeyelim. 2001'de kalkınma hızımız 9.9, 2003'te 9.9. 20'lik bir büyüme, nasıl oldu bu? Güçlü bir Parlamento var. Böyle gitmiyor ki; koalisyon geldi mi 10 sene gitmiyor. Başına bela. Türkiye'de 1970-1980 arasında 10 yılda 12 hükümet kurulmuş. 1990'dan 2001'e kadar aynı tablo yine var. İsmim gibi biliyorum ki Başkanlık modeline geçmedikçe kesinlikle ve kesinlikle Türkiye 2001'e günün birinde döner. Birbirimizi kandırmanın bir anlamı yok.""YÜZDE 10'LUK BARAJ DÜNYADA YOK"Yüzde 10'luk bir barajın dünyada olmadığını vurgulayan Kuzu, Avrupa'da yüzde 2 ila yüzde 5 arasında değiştiğini söyledi.
En yüksek barajın Rusya'da yüzde 7 olduğunu dile getiren Kuzu, "Yüzde 10 yüksek ama ben hep savundum. Çarem yok, acaba şu koalisyonları nasıl önleyebiliriz. Yüzde 10'luk baraja rağmen Türkiye böyle. Bir de kaldırdın mı seyret ne oluyor o zaman. Barajı kaldırmak kolay, başkanlığa geç, barajı kaldır. Şu an 61. hükümet var. 61X4 yıl, 244 yıl yapıyor. Cumhuriyet tarihi ise 89 yıl. 89 yıllık Cumhuriyetimizde 61 hükümet kurmuşuz. Normalde biz 61. hükümeti Cumhuriyetimizin 244. yılında kurmamız gerekiyordu. Adam koalisyon kuracak, 8 vekili olan partiye gidiyor, 'ne istiyorsun' diyor. O da '4 bakanlık' diyor. Hem de Maliye, İçişleri gibi baba bakanlıkları istiyor. Sonra da 'sen bilirsin' diyor. Niye 'sen bilirsin' diyor. Çünkü biliyor ki ona geri geleceksin. Başka çaren yok ki ya seçim ya da koalisyonu kurmak için istediklerini vereceksin. Peki demokrasi çoğunluğu azınlığa mahkum etmek midir? Böyle bir demokrasi dünyanın neresinde var? Nereden bakarsanız bakın Parlamenter model sakat." şeklinde konuştu.
Avrupa İlerleme Raporu'nu hakkın teslim edilmediği için çöpe attığını ifade eden Kuzu, Türkiye belli bir yol almışsa Avrupa Birliği'nin bunda büyük bir katkısı olduğunu vurguladı .