Yangınlar kayıt dışı

Geçtiğimiz yıl aralık ayında, Siirt'te yaşayan Toprak Ailesi Türkiye'nin gündemine oturdu. Aile, sürekli yangın çıktığı ve eşyalarının yandığı gerekçesiyle 4 kez ev değiştirdi. Dört ay içinde 300 yangına maruz kaldıklarını söyleyen aile, yetkililerden yardım istedi. Evi ziyaret eden Siirt Valisi Ahmet Aydın, 'İlk önce inanamadım. Aniden ateş yanıyor. Yataklar tutuşuyor. Fizik ötesi bir olay. İzah edemediğimiz bir nokta var. İnşallah dertlerine deva buluruz' demişti. Müftü Faruk Arvas ise ''İnancımıza göre, cin diye bir varlık var. Bu hadiseyi gerçekleştirenler onlar mı değil mi bilemeyiz ancak bu ihtimali aileye aktardım' açıklaması yapmıştı.

CEPLERİNDE ÇAKMAK
YANGINLARIN ardından Siirt Üniversitesi de devreye girdi. Rektör Prof. Dr. Murat Erman, çeşitli bilim dallarından uzmanları bir araya getirerek bir ekip oluşturdu. Eve yerleştirilen kameraları da inceleyen ekip çalışmalarını 14 maddelik bir sonuç raporunda topladı.

Raporda çarpıcı tespitler yer aldı. İşte o rapordan ayrıntılar...
- Yangınlar genellikle noktasal olarak tutuşup, başlıyor.
- Bez, elbise, yatak ve yorganlar kısmen yanıyor.
- Yangınlar, sadece aile uyanıkken, yani 07.00- 23.00 arasında meydana geliyor.
- Hiçbir yangın aile fertleri uykudayken gerçekleşmemiş.
- Evde kimse yokken hiç yangın çıkmadığı beyan edildi.
- Aile reisi, Cizre'deki yakınlarının evlerine gittiğini ve yangınların orada da sürdüğünü beyan etti.
- Tutuşan materyallerin tamamı dışarıdan değil, evde kullanılan giyim eşyalarından biri veya evdeki bir bez parçası.
- Aile fertlerinin hiçbiri yangınlarda zarar görmedi.
- Biri hariç hiçbir yangında itfaiye çağrılmamış.
- Görüntülerie göre yangınlar öncesi, aile fertlerinin birilerinden sakınırcasına bez ve çamaşır dolu poşetleri anormal bir şekilde karıştırdıkları gözlendi. Nedeni sorulduğunda, ihtiyaçları olan elbiseleri aradıklarını beyan ettiler.
- Tarih ve saat konusunda aile üyeleri çelişkili beyanda bulunmakta.
- Aile reisi yangın sonrası çocukların ceplerinden çakmak çıktığını öne sürdü.
- Kayıtlara göre 25 Aralık saat 17:22'deki yangından 2 dakika önce bir aile üyesi
girdiği odada 1.5 dakika kaldı. Yarım dakika sonra o bölgeden alevler çıktı. Sonra koşup aileye haber verdi ve birlikte söndüler.
- Yangınların tamamı kameraların görüş alanı dışındaki kör noktalarda çıktı.
- Aile reisi Zeki Toprak, kameraların yerleri ve görüş açısı konusunda yeterince bilgi sahibi olduğu ve hatta kendisinin evdeki kayıtları tutan bilgisayarı kullanabildiği, görüntülere ulaşabildiğini kimi zaman da geçmişe ait görüntüleri izlediğini beyan etmiştir.

Neden çocukluk travması
Raporun ardından bir kişinin 'bilerek yangın çıkarmasının' nedenini psikiyatri uzmanlarına sorduk. Bu davranışa 'Piromani' deniyor.
DR. Adnan Çoban: Mantıksal herhangi bir izahı yok. İnsanlarda dürtü kontrolüyle bölgeler bozulduğunda ortaya çıkan bir rahatsızlık. Çocukluk döneminde yaşanan travmalar buna sebep olabilir. Özellikle birine zarar vermenin altında haksızlık, ezilmişlik ya da aşırı engellenmişlik gibi bazı durumlar söz konusu olabilir. Kişi kundaklama yaptığı zaman büyük haz yaşıyor. Birçoğu neden yaptığını bilmiyor. Altında bir maddi kazanç ya da maksat yok. Dürtüsel bir şey. Yangın çıkarmadığında mutlu olamayacağı hissine kapılıyor ve yakıyor.
Prof. Dr. Mehmet Kemal Arıkan: Yakma hastalığı çocukluktan başlıyor. Antisosyal kişilik bozukluğunun işareti. Daha çok erkeklerde rastlanır. Zeka düzeyleri daha düşük olur. Birçok hastalıkta olduğu gibi bunda da biyolojik bir problem mevcut.
Beyin hasarından kaynaklı. Alkol, hayvanlara karşı şiddet uygulama eğilimleri de çok fazla görülüyor. Çok sık rastlanan bir şey değil. Davranış yöntemleriyle tedavi edilebilir.

AİLEYE PSİKOLOJİK DESTEK ŞART
Üniversite ekibi raporun sonuç bölümünde yangınların çıkışında iddia edildiği gibi metafizik unsur ihtimalinin zayıf olduğu belirtildi. Raporda şöyle denildi: Olayın tam olarak anlaşılabilmesi için aile fertlerinin sosyo psikolojik açıdan uzun süre gözlemlenmesi gerekmekte. Detaylı araştırma gerekir. Kısa vadede doktor, psikolog gözetiminde bulundurulması bu arada aileye sosyal, ekonomik, kültürel ve psikolojik destek sağlanması gerektiği kanaatine varılmıştır.