Chp'li Aslan Açıklaması
CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı, Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, kadın, erkek eşitliğinin çağdaşlığın en önemli ölçüsü olduğunu vurgulayarak, “Siyasette kadın kotası değil, eşit temsil olmalıdır.
Çünkü bu kota, özü itibariyle cinsiyet ayrımcılığı, cinsiyet ayrımcılığı da insan hakkı ihlalidir” dedi.
Aslan, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilişinin 79. Yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada ‘siyasette eşit temsil’ vurgusu yaptı. Kadınların, Avrupa’dan önce, 1930’da yerel yönetimlerde, 5 Aralık 1934’de de genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin toplumsal ve siyasal yaşamda gerçekleşmiş en büyük Atatürk devrimlerinden biri olduğunu belirten Aslan, “Ancak nüfusumuzun yarısının kadın olduğu ülkemizde, kadınların siyasette temsil oranı yok denecek ölçüde azdır” dedi.
RAKAMLARLA ACI TABLO
Yerel bazda tanınan ilk hakkın tarihi olan 1930’un dikkate alınması halinde geçen 83 yıllık sürede 17 seçim yapıldığını, yaklaşık 30 bin Belediye Başkanı seçildiğini buna karşın sadece 79 Başkan’ın kadın olduğuna işaret eden Aslan, “ Günümüzde ise 2 bin 950 belediye başkanından maalesef sadece 26’sı kadındır. Kadınların belediye başkanları arasındaki temsil oranı bugün itibariyle yaklaşık binde 9’dur. Genel seçimler bazında ise 2013 TBMM’deki 548 milletvekilinin 79’u kadındır. Erkeklerin meclisteki temsil oranı yüzde 85 buçukken kadınların temsil oranı ancak yüzde 15 düzeyindedir. Bu kadınlar aleyhine haksız ve adaletsiz bir tablodur. Gerçek olan şu ki kadınları geride kalan toplumlar, ileri gidemezler” diye konuştu.
“KOTA; İNSAN HAKKI İHLALİDİR”
Atatürk’ün kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıdığı 1930’da Avrupalı kadınların henüz buna sahip olmadığını, ancak günümüzde Türkiye’nin bu açıdan çok geride kaldığını kaydeden Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Kadın demokrasiyi de, siyasal yaşamı da daha kaliteli ve daha verimli hale getirir. Kadın-erkek eşitliği, demokrasinin ve çağdaşlığın en önemli belirleyicisi ve ölçüsüdür. Siyasette kadın kotası değil; eşit temsil esas olmalıdır. Siyasette cinsiyet kotası özü itibariyle cinsiyet ayrımcılığıdır. Cinsiyet ayrımcılığı da en önemli insan hakları ihlalidir. Haksız bir rekabet söz konusudur. Bu da demokrasinin eşitlik ilkesine aykırıdır. Siyasi partilerimiz, siyasette kadınlara cinsiyet kotası koyma yerine eşit temsil hakkı tanıyarak demokrasiye daha çok hizmet edebilirler.”
Kaynak: İHA
Aslan, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilişinin 79. Yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada ‘siyasette eşit temsil’ vurgusu yaptı. Kadınların, Avrupa’dan önce, 1930’da yerel yönetimlerde, 5 Aralık 1934’de de genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin toplumsal ve siyasal yaşamda gerçekleşmiş en büyük Atatürk devrimlerinden biri olduğunu belirten Aslan, “Ancak nüfusumuzun yarısının kadın olduğu ülkemizde, kadınların siyasette temsil oranı yok denecek ölçüde azdır” dedi.
RAKAMLARLA ACI TABLO
Yerel bazda tanınan ilk hakkın tarihi olan 1930’un dikkate alınması halinde geçen 83 yıllık sürede 17 seçim yapıldığını, yaklaşık 30 bin Belediye Başkanı seçildiğini buna karşın sadece 79 Başkan’ın kadın olduğuna işaret eden Aslan, “ Günümüzde ise 2 bin 950 belediye başkanından maalesef sadece 26’sı kadındır. Kadınların belediye başkanları arasındaki temsil oranı bugün itibariyle yaklaşık binde 9’dur. Genel seçimler bazında ise 2013 TBMM’deki 548 milletvekilinin 79’u kadındır. Erkeklerin meclisteki temsil oranı yüzde 85 buçukken kadınların temsil oranı ancak yüzde 15 düzeyindedir. Bu kadınlar aleyhine haksız ve adaletsiz bir tablodur. Gerçek olan şu ki kadınları geride kalan toplumlar, ileri gidemezler” diye konuştu.
“KOTA; İNSAN HAKKI İHLALİDİR”
Atatürk’ün kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıdığı 1930’da Avrupalı kadınların henüz buna sahip olmadığını, ancak günümüzde Türkiye’nin bu açıdan çok geride kaldığını kaydeden Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Kadın demokrasiyi de, siyasal yaşamı da daha kaliteli ve daha verimli hale getirir. Kadın-erkek eşitliği, demokrasinin ve çağdaşlığın en önemli belirleyicisi ve ölçüsüdür. Siyasette kadın kotası değil; eşit temsil esas olmalıdır. Siyasette cinsiyet kotası özü itibariyle cinsiyet ayrımcılığıdır. Cinsiyet ayrımcılığı da en önemli insan hakları ihlalidir. Haksız bir rekabet söz konusudur. Bu da demokrasinin eşitlik ilkesine aykırıdır. Siyasi partilerimiz, siyasette kadınlara cinsiyet kotası koyma yerine eşit temsil hakkı tanıyarak demokrasiye daha çok hizmet edebilirler.”