Batman’da 'Yerel ve Bölgesel Medya Buluşmaları”

Bu yıl 25'incisi düzenlenen Yerel ve Bölgesel Medya Buluşmaları, “Çözüm Süreci ve Yerel Medya” teması ile Batman’da gerçekleştirildi.

Batman’da 'Yerel ve Bölgesel Medya Buluşmaları”

Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nce (BYEGM) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın himayelerinde düzenlenen buluşmaya Başbakan Yardımcısı Arınç, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay ile Adıyaman, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’dan yerel ve yaygın medya temsilcileri katıldı.

Yerel medya mensuplarının mesleki bilgileri ve medya mensupları arasında bölgesel işbirliğini artırmak, genel müdürlük faaliyetlerinden yerel basını haberdar etmek, yaygın ve yabancı medya mensuplarıyla ilişki kurmalarını sağlayarak yerel basını güçlendirmenin amaçlandığı buluşmaya bölgedeki 12 ilin yerel medya mensuplarının yanı sıra yaygın medyadan akademisyen ve uzmanlardan oluşan yaklaşık 300 kişi katıldı

Açılış konuşmasını yapan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, çözüm sürecinin önemine değinerek, sürecin başarıya ulaşmasıyla Ortadoğu’ya örnek olacağını söyledi.

Uzun yıllar devam eden, karmaşık etnik boyutları ön planda olan bir sorunun Türkiye tarafından Ortadoğu'da ilk defa daha çok demokrasi, daha çok temel hak ve özgürlüklerin artırılmasıyla kardeşlik hukuku içerisinde çözülmesi çok istisnai bir durum olduğunu ifade eden Bakan Şimşek, "Maalesef Ortadoğu'da sorunlar demokrasiyle, diyalogla kardeşliği tanıyarak, temel hak ve özgürlükler alanını genişleterek çözülmesi Balkanlar ve Kafkaslar'da da yaşanmış bir durum değildir. Türkiye’de şu anda istisnai bir başarıyı gerçekleştirmek için hükümetimiz tarafından kardeşlik hukuku içerisinde çok karmaşık etnik bir sorunun daha çok demokrasiyle, daha çok hak ve özgürlükle, daha toleranslı bir toplum oluşturarak çözme noktasında büyük bir iradesi var. Bu süreç özellikle Ortadoğu için ilham kaynağı olacak. Türkiye çok daha saygın küresel bir aktör haline gelecek. İşte bu nedenle hepimizin bu süreci sahiplenmemiz lazım. Bu süreç hepimizi ilgilendiriyor, bu süreç buranın şaha kalkmasını ama Türkiye’nin daha da güçlenmesini ama Ortadoğu'nun daha huzurlu, daha gelişmiş, daha istikrarlı, daha refah içinde bir bölgeye dönüşmesinin de çok önemli bir aşaması olacak" dedi.

"TRT KAHİRE MUHABİRİMİZ METİN TURAN’A GEÇMİŞ OLSUN"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise, Anayasa Mahkemesi'nin Mustafa Balbay hakkında verdiği kararı değerlendirerek, Türkiye’nin demokraside katettiği yolu anlattı. Batman’a gelirken bir ferahlık içinde olduğunu, güzellikler yaşadığını ifade eden Arınç, "Önce yağmurla karşılaştık, yağmur rahmettir. İkinci mutlu haberi de biraz önce aldım. Mısır'da cereyan eden olaylar sırasında TRT Kahire muhabirimiz Metin Turan, Temmuz ayı içerisinde tutuklanmış, önce gözaltına alınmıştı. Kurtulması için bütün yollar denendi; diplomatik açıdan, hukuki açıdan. Hamd olsun biraz önce aldığımız haberde kendisi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır. Bir medya mensubu olarak hepinizin mutlu olacağını düşündüm. Metin Turan arkadaşımıza büyük geçmiş olsun diyorum. Aynı durumda bulunan bütün medya mensuplarının da bir an önce tahliye olmalarını, özgürlüklerine kavuşmalarını temenni ediyorum" diye konuştu.

"4-5 YIL BİR YARGILAMA İÇİN ÇOK UZUN BİR SÜREDİR, BU BİR HAK İHLALİDİR"
Dün Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruyla ilgili çok önemli bir karar aldığını belirten Arınç, "Tutuklu bulunan milletvekillerinin uzun tutuklanma sürelerinden dolayı yaptıkları şikayeti karara bağladı. Bu kararda iki şey göze çarpıyor. 4-5 yıl bir yargılama için çok uzun bir süredir, bu bir hak ihlalidir. İkincisi milletvekilleri seçildikten sonra yerleri parlamentodur. Bu mahkeme kararının gerekçesini okuyacağız. Ama şuana kadar edindiğimiz bilgiler bu kararın bence hukuka uygun olduğunu gösteriyor. Hamd olsun bu konuda en az 3 yıldan bu yana dilimde pelesenk olmuş bir sözün ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Ben üç yılda başkalarının konuşmadığı bir sözü kendi düşüncem olarak ifade ediyordum, bu tutuklanma süreleri çok uzun. İster asker olsun, ister sivil olsun, ister köylü olsun adil yargılanma hakkı denen şey tutukluluğun bir tedbir olduğu konusudur. Tutukluluk bir cezaya dönüşmemelidir. Dava açıldıktan, sorgu da yapıldıktan sonra mahkemeler mutlaka tutuksuz yargılamayı dikkate almalıdır diye ifade ettim o zaman. Bana kızanlar şimdi Anayasa Mahkemesi'nin kararını gördükten sonra haklıymışsın derlerse onları bağışlarım, demezlerse de kızmam. Bu sadece Mustafa Balbay veya Mehmet Haberal’la ilgili bir karar değildir. Türkiye’de yargılanması devam eden kim varsa, Batman'ın kulağını çınlatıyorum, başta belediye başkanları olmak üzere artık bu karardan istifade edebilirler. Anayasa Mahkemesi itiraf etmeliyim ki bir temyiz mercii değildir. Mevcut mahkeme kararlarının üstünden karar verecek bir noktada değildir. Ama Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı herkes can kulağı ile dinlemek ve eğer dosya buna müsaitse bir an evvel bu kararın gereğini yerine getirmek mecburiyetindedir. İsimleri kim olursa olsun, hangi davadan yargılanıyor olursa olsunlar üç yıl, dört yıl, beş yıl bir tutuklanma süresi olarak fevkalade uzundur. Anayasaya aykırı olduğu düşünülmüştür. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları da dikkate alınmalıdır. İkincisi milletvekilleri şu veya bu şekilde dava gösterilmiş, haklarında daha önceden dava varken, hatta kendileri tutukluyken seçilmişte olabilirler ama onların tahliye edilmeleri ve mutlaka TBMM’de Haberal’ın yaptığı gibi ant içerek görevlerine başlamaları gerektiğini de şahsen düşünüyorum. Bunu da bu gün değil, en az üç yıldan beri söyleyen bir arkadaşınızım. Hangi partiden milletvekili seçildiği önemli değil, mademki bir parti onu aday olarak göstermiş veya bağımsız adaylığını koymuştur, halkta ona oy vermiş ve seçmiştir. Milli iradenin seçtiği bir insan parmaklıklar arasında kalamaz, Meclis’e gelir. Hakkındaki yargılamalar ebetteki devam eder, yargılama sonunda mahkumiyet olursa da geri kalan şu kadar süren var gel bakalım derler. Ama içeride bu kadar uzun tutulmasının yanlış olabileceğini artık Anayasa Mahkemesi de bir bireysel başvuru karşısında mutlaka yerine getirmek mecburiyetindedir. Ayırımcılıkları ortadan kaldıran ister Kürt, ister Türk, bu memlekette yaşayan herkesin birinci sınıf vatandaş olduğunu kanıtlayacak, ayrılıklara değil bizi birleştiren ortak unsurlara yöneltecek çalışmaların içindeyiz" ifadelerini kullandı

Buluşmanın ilk gününde yerel ve yaygın medya mensupları ile medya ile ilgili kamu kurumlarının üst düzey yetkililerinin konuşmacı olduğu “Çözüm Süreci ve Medya” temalı panel gerçekleştirildi

Kaynak: İHA