Baba Oğul Aynı Hastanede Doktorlar
Konya'da psikiyatri uzmanı doktor olan baba ve oğlu, aynı hastanede sağlık hizmeti veriyor.
Ali Rıza Gülbahar (64), AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra psikiyatri uzmanı olarak göreve başladığını ve farklı hastanelerde görev yaptığını söyledi.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde ihtisasını tamamladıktan sonra Anadolu'da mecburi hizmet yapması gerektiğini anlatan Gülbahar, "İki seçeneğim vardı; Konya ve Mardin. Şansıma Konya çıktı. 27 yıldır da burada hizmet veriyorum" dedi.
Oğlu Duru Saygın Gülbahar'ın (34) da küçüklüğünden beri doktor olmak istediğini ve kazandığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduğunu ifade eden Gülbahar, şöyle devam etti:
"Aynı branşı tercih etti ve benim gibi psikiyatrist oldu. Çocuğum da psikiyatri ihtisasını Bakırköy'de, yine benim ihtisas aldığım serviste yaptı. İlginç bir tesadüftür ki oğluma mecburi hizmet yeri olarak Mardin çıktı. Sonra Allah'ın takdiri işte, kurum içi atamalarla Konya'ya, hem de benim görev yaptığım Numune Hastanesi'ne tayini çıktı. Yaklaşık bir aydır oğlumla yan yana psikiyatrist olarak aynı klinikte çalışıyoruz. Bu çok farklı, mutluluk verici bir durum. Bu mutluluğu ancak yaşayanlar anlayabilir. Tarifi mümkün değil."
Hastaların, yan yana, aynı soyadı taşıyan iki doktoru görünce önce şaşırdığını, sonra sevindiklerini dile getiren Gülbahar, şunları kaydetti:
"Hatta hastalardan biri akrabam olup olmadığını sordu. Ben de 'oğlum' deyince, güldü ve sevindi. Oğlumun burada kendine göre farklı psikiyatrik katkılar yapacağına inanıyorum. Benden daha fazla artısı var. İlaçlı tedavinin dışında, davranışçı tedavi tekniklerini çok iyi biliyor. Konya'daki insanlarımıza çok faydalı olacağını düşünüyorum."
- "Kısmetime Konya çıktı"
Duru Saygın Gülbahar ise babasının ihtisas yaptığı servisi seçebilmek için ilk başvuruyu yapan asistan olduğunu söyledi.
Gülbahar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mecburi görev kurasında babamın yarım kalan Mardin kısmı bana çıktı ve tamamlamaya gittim. Sonra kısmetime Konya çıktı. Numune Hastanesinde, babamın görev yaptığı hastanede göreve başladım. Babamın derin bir bilgi birikimi var. Onların üzerine kendi güncel bilgilerimle alanımda faydalı olacağımı düşünüyorum. Konya halkına faydalı olabilirsem ne mutlu bana."
Konya'da göreve başladığı ilk günlerde, soyadını görünce babasının hastalarından bazılarının yanlışlıkla odasına girdiğini anlatan Gülbahar, "Durumu anlatınca işler daha sempatik hale gelmeye başladı.
Hastalardan, sanki bir komşuları gelmiş gibi sevinip 'hoş geldiniz' diyenler oldu. Babamı bana övenler oldu. Ben de hep bu günleri ve yaşanacakları merak ediyordum. Çok sıcak bir karşılama oldu benim için."
Hastanenin Başhekimi Halit Karaca da baba ve oğlunun hastanelerinde aynı branşta sağlık hizmeti vermesinin hastalar tarafından ilginç bulunduğunu belirterek, "Bu, Türkiye'de çok nadir rastlanan bir mesai arkadaşlığıdır" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde ihtisasını tamamladıktan sonra Anadolu'da mecburi hizmet yapması gerektiğini anlatan Gülbahar, "İki seçeneğim vardı; Konya ve Mardin. Şansıma Konya çıktı. 27 yıldır da burada hizmet veriyorum" dedi.
Oğlu Duru Saygın Gülbahar'ın (34) da küçüklüğünden beri doktor olmak istediğini ve kazandığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduğunu ifade eden Gülbahar, şöyle devam etti:
"Aynı branşı tercih etti ve benim gibi psikiyatrist oldu. Çocuğum da psikiyatri ihtisasını Bakırköy'de, yine benim ihtisas aldığım serviste yaptı. İlginç bir tesadüftür ki oğluma mecburi hizmet yeri olarak Mardin çıktı. Sonra Allah'ın takdiri işte, kurum içi atamalarla Konya'ya, hem de benim görev yaptığım Numune Hastanesi'ne tayini çıktı. Yaklaşık bir aydır oğlumla yan yana psikiyatrist olarak aynı klinikte çalışıyoruz. Bu çok farklı, mutluluk verici bir durum. Bu mutluluğu ancak yaşayanlar anlayabilir. Tarifi mümkün değil."
Hastaların, yan yana, aynı soyadı taşıyan iki doktoru görünce önce şaşırdığını, sonra sevindiklerini dile getiren Gülbahar, şunları kaydetti:
"Hatta hastalardan biri akrabam olup olmadığını sordu. Ben de 'oğlum' deyince, güldü ve sevindi. Oğlumun burada kendine göre farklı psikiyatrik katkılar yapacağına inanıyorum. Benden daha fazla artısı var. İlaçlı tedavinin dışında, davranışçı tedavi tekniklerini çok iyi biliyor. Konya'daki insanlarımıza çok faydalı olacağını düşünüyorum."
- "Kısmetime Konya çıktı"
Duru Saygın Gülbahar ise babasının ihtisas yaptığı servisi seçebilmek için ilk başvuruyu yapan asistan olduğunu söyledi.
Gülbahar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mecburi görev kurasında babamın yarım kalan Mardin kısmı bana çıktı ve tamamlamaya gittim. Sonra kısmetime Konya çıktı. Numune Hastanesinde, babamın görev yaptığı hastanede göreve başladım. Babamın derin bir bilgi birikimi var. Onların üzerine kendi güncel bilgilerimle alanımda faydalı olacağımı düşünüyorum. Konya halkına faydalı olabilirsem ne mutlu bana."
Konya'da göreve başladığı ilk günlerde, soyadını görünce babasının hastalarından bazılarının yanlışlıkla odasına girdiğini anlatan Gülbahar, "Durumu anlatınca işler daha sempatik hale gelmeye başladı.
Hastalardan, sanki bir komşuları gelmiş gibi sevinip 'hoş geldiniz' diyenler oldu. Babamı bana övenler oldu. Ben de hep bu günleri ve yaşanacakları merak ediyordum. Çok sıcak bir karşılama oldu benim için."
Hastanenin Başhekimi Halit Karaca da baba ve oğlunun hastanelerinde aynı branşta sağlık hizmeti vermesinin hastalar tarafından ilginç bulunduğunu belirterek, "Bu, Türkiye'de çok nadir rastlanan bir mesai arkadaşlığıdır" ifadelerini kullandı.