Ak Parti Ankara İl Başkanı Alparslan’ın Türk Kadını’na Seçme ve Seçilme Hakkı Verilişi’nin 79. Yıldönümü Mesajı

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Ankara İl Başkanı Murat Alparslan,
AK Parti İl Başkanı Alparslan, Türk Kadını’na Seçme ve Seçilme Hakkı Verilişi’Nin 79. Yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, toplumsal alanın tamamında söz sahibi olan kadınların, yaşamın ayrılmaz bir parçası ve toplumun temel taşlarından biri olduğunu vurgulayarak “Tarihimize baktığımızda her alanda üstlerine düşeni fedakârca ve başarıyla yapmışlardır.

Özellikle Kurtuluş Savaşı’nda destanlar yazılmasına vesile olmuşlardır.

Kadın ve erkek eşittir. Toplumun bir kesimini yükseltirken diğer bir kesimini ihmal etmek, ne çağımızın gereklerine, ne inanç değerlerimize, ne de insanlık anlayışımıza yakışır. Nerede ne eksiklik veya aksaklık var ise bu konuda sorumluluğumuzu yerine getirmek bizim insani vazifemizdir” ifadesini kullandı.

Eğitim alanından, sağlığa, hukuk alanından, sanata, bilim ve benzeri sayısız birçok alandaki çalışmalarıyla da dünya çapında başarılara imza atan kadınların, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin gurur kaynağı olmayı başardıklarına dikkat çeken Alparslan şunları dedi:
“Kadınların, siyasal, sosyal ve ekonomik faaliyetlere eskiye nazaran daha yoğun şekilde katılmayı arzu ettikleri ve katılmaya başladıkları bir süreçten geçiyoruz. Modern Cumhuriyetimizde birçok gelişmiş batı demokrasisinden daha önce, 5 Aralık 1934’te Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı verilmiştir.

Kadının desteklenerek güçlendirilmesi, toplumuzun da güçlenmesi anlamını taşımaktadır. Bu sayede kadınlarımızın hayat standardının yükseltilmesi, çalışma hayatına dair haklarının artırılması, eğitim imkânlarının iyileştirilmesi gibi çalışmalar büyük anlam ifade etmektedir.

Dolayısıyla toplumumuzda kadınlarımızla ilgili bazı eksikliklerin hala devam etmesi sebebiyle, AK Parti olarak, kuruluşumuzdan itibaren parti programımızda yer aldığı gibi kadınla ilgili her alandaki çalışmalarımız başarıyla ilerlemektedir.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin kuruluşundan itibaren “Ben, kadınların sosyal ve siyasi hayata daha fazla katılmalarını, tüm insanlığın kazanımı olarak değerlendiriyorum. Medeniyet, kadınların seslerini daha fazla duyurmalarının, siyasete, yönetime, çalışma hayatına daha etkin katılmalarının önünün açılmasını gerektirir. Kadınsız bir siyaset, kadınsız bir demokrasi sadece kadınlar için değil, bütün toplum için bir eksikliktir” diyerek bu alanda ciddi çalışmalar yapılmasını sağlamıştır.”
Yapılan proje ve çalışmalar parti programını ve hükümet eylem plânlarını bile aştığını vurgulayan Alparslan, 2002’den bu yana yapılanları şöyle sıraladı:
"- Aile Mahkemeleri kurulmuştur.

- Ailenin Korunmasına dair 4320 sayılı kanun daha da etkinleştirilmiştir.

- CEDAW (Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın tasfiye edilmesine dair sözleşme) İhtiyari Protokolü yürürlüğe girmiştir. Kadına karşı ayrımcılığın önlenmesi komitesine, yazılı dilekçe verme veya şikâyette bulunma hakkı tanınmıştır.

- Kadın-Erkek eşitliği anayasa ve yasalara girmiştir. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planı hazırlanmıştır.

- Nüfusu 50 bini aşkın yerlerdeki Belediyelere sığınma evi açma zorunluluğu getirilmiştir.

- Devletin kadın çalışmaları kurumsallaşmıştır. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat Yasası yeniden yapılandırılmıştır.

- Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Kadına Karşı şiddetin önlenmesi yasalaşmıştır. Bununla ilgili ALO 183 Danışma hattı kurulmuştur. 2006 yılında yayınladığımız, kadın ve çocuklara yönelik şiddetin önlenmesi yönündeki genelgeyle bu sorunun üzerine daha kararlı şekilde yürünmüştür.

- İlk kez bizim dönemimizde kadına yönelik her türlü şiddet ciddiyetle ele alınmış, derinlemesine araştırmalar yapılmış ve bu konuda istatistikler tutulmaya başlanmıştır. İlgili tüm kurumlar da koordinasyon halinde, şiddeti önlemek üzere tedbirleri yoğunlaştırmaktadır.

- TBMM’de Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu kurulmuş, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir Başbakan bu konuda bir genelge yayınlayarak, devletin tüm kurumlarını işbirliğine davet etmiştir.

- 1 Haziran 2005'te Türk Ceza” Kanunu değiştirilmiştir ve töre cinayetlerine müebbet hapis cezası getirilmiştir. Türk Ceza Kanununda yapılan düzenlemelerle, kadın ve çocuk hakları adına insan onuruna yakışır düzenlemeler yapılmıştır. "Kadın-erkek eşittir, eşitsizlik durumunda devlet gerekli müdahaleyi yapmakla yükümlüdür" ifadesi ilave edilmiştir.

- Anayasada yaptığımız değişiklikle kadın erkek fırsat eşitliği çok güçlü bir zemine kavuşturulmuştur. 12 Eylül 2010 halk oylamasıyla kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık getirilmiştir. Artık bu konu genelgelerde veya yasalarda değil, daha üzerine çıkarak, Anayasal teminat altına alınmıştır. Çünkü daha güvenli Sosyal Güvenlik Reformu yasalaşarak kadın istihdamı devlet tarafından desteklenmiştir.

- “Haydi Kızlar Okula” kampanyası ile 350 bini aşkın kızımız okulla buluşturulmuştur.

- Sosyal yardımlar doğrudan kadınlara yapılmaktadır.

- Meslek Edindirme Kursları, mikro krediler, istihdamda kadınların SGK primlerinin devlet tarafından ödenmesi, ana-çocuk sağlığı ve nice sosyal politikalar kadınlarımızın imkânına sunulmaktadır.

- Belediye ve İş Kanunu’nda iyileştirmeler yapılmıştır. İş kanunundaki değişiklikle kadınlar için eşit işe eşit ücret ilkesi getirilmiş, doğum izni, doğumdan önce ve sonra 8’er olmak üzere 16 haftaya çıkarılmıştır, doğum izinlerine borçlanma imkanı getirilmiştir.

- 2008'deki teşvik paketiyle kadın istihdamı özendirilmiştir, kadın ve gençlerin sigorta primlerinin devlet tarafından kademeli ödenmesi sağlanmaktadır.

- AK Parti iktidarı olarak 10 yıl boyunca, kadın haklarını samimi ve kararlı şekilde savunduk. Kadının, siyasette yer alması için en önemli mücadeleyi biz verdik. En çok kadın milletvekili bizim partimizde yer almıştır. Şu anda bizim gurubumuzda 46 kadın milletvekilimiz parlamentoda görev yapmaktadır. Ayrıca kadınların yerel karar alma mekanizmalarında daha fazla yer almasını sağladık. Fakat biz bütün bunlara rağmen bunları yeterli görmüyoruz. Daha fazla kadının siyasette karar mekanizmalarında yer alması için samimi çaba gösteriyoruz.

- AK Parti Kadın Kolları 81 ilde, tüm ilçelerde ve beldelerde teşkilatlanmış olup, tüm seçim sandıklarında AK Partili kadınlar görevlidir. Partinin Ana Kademelerinde, Gençlik Kollarında da kadınlar yer almaktadır. Şu anda dünyada kadınların en örgütlü olduğu yapıyız.

- Kadın ve aile ile ilgili çalışmaların daha kapsamlı yapılabilmesi için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulmuştur.”
Alparslan, Berlin merkezli Avrupa İstikrar Girişimi (ESI) adlı bir sivil toplum kuruluşu Uluslararası Cumhuriyetçiler Enstitüsü’nün toplantısında sunduğu raporda, AK Parti iktidarında kadına siyasi, yasal ve sosyal hakların verilmiş olduğu bu dönemi Cumhuriyet’in kuruluş döneminden sonra “İkinci Kadın Devrimi” olarak nitelendirdiğine dikkat çekerek şunları dedi:
“Dünyada savaş, terör, şiddet, fakirlik, suistimal vb. süreçlerden en fazla etkilenen kadınlar ve çocuklar olduğu için kadınların üzerinde hassasiyetle duruyoruz.

Ancak Sayın Başbakanımız “Elbette bu konu sadece hukukî düzenlemelerle ve niyet beyanlarıyla ulaşılabilecek bir hedef değildir. Öncelikle kadınların zaten sahip oldukları haklarını kullanmalarına ve hayata geçirdiğimiz projelere karşı bilinçli bilinçsiz engelleri aşmak durumundayız. Bu konuda bir zihniyet reformu ve kültürel değişime ihtiyaç vardır. Kadına karşı cinsiyet ayrımcılığı yapmak ırkçılıktan daha ilkel bir durumdur. Kadına yönelik şiddet vicdansızlıktır, insafsızlıktır, hiç tereddüt etmeden söylüyorum; alçaklıktır. Biz tarih boyunca kadınları baş tacı eden “Cennet anaların ayakları altındadır” fikrindeki bir medeniyetin temsilcileriyiz” diyor.

Bir dahaki Kadın Hakları Günü’nde tüm kadınlarımızın seçme ve seçilme haklarını tam olarak elde etmiş ve kadınlarımızın her alanda temsil oranlarının artarak, dayanışma içinde ülkemize en güzel hizmetleri hep birlikte verebilmek temennisiyle tüm kadınlarımızın gününü kutluyor, saygılar sunuyoruz.”
Kaynak: İHA