Vali Mutlu Açıklaması
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul’da sokakta kalan sığınmacıların Pendik’te Kızılay kampına yerleştirildiğini belirterek, “Şu an İstanbul sokaklarında herhangi bir sığınmacı görünmüyor.
Başta emniyetimiz 155 telefonları üzerinden bizlere ulaşmaları mümkün. 24 saat sokakta kaldığı görülen her Suriyeli sığınmacıya yardım etmeye hazırız” dedi.
İstanbul’da düzenlene Teknoloji Zirvesi’ne katılan Vali Hüseyin Avni Mutlu, gazetecilerin sokakta kalan Suriyeli sığınmacılara yönelik sorularını yanıtladı.
Suriye’de yaşanan olayların ardından Türkiye’ye pek çok sığınmacının geldiğini hatırlatan Vali Mutlu, “Bunları devletimiz özellikle sınır illerimizde oluşturulan kamplarda misafir ediyor. Bunların dışında da farklı şehirlerimize gelmiş, yerleşmiş sığınmacıların olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunlardan bir miktarı da İstanbul’da kalıyorlar. İstanbul’da kiralık evlerde kalan Suriyelilerle ilgili ek bir tedbirimiz yok. Bunların sağlık giderlerini, çocukların eğitimini devlet karşılamaya devam ediyor” dedi.
Vali Mutlu, havaların da soğumasıyla halen sokakta kalmaya çalışan Suriyelilere yönelik yeni bir çalışma başlattıklarının altını çizerek, “Esasen yaz aylarında havaların sıcak olması nedeniyle İstanbul’un parkları ve diğer açık alanlarını kullanan bir miktar Suriyeli misafirimiz vardı. Bunlara sürekli olarak açık alanlarda kalmalarının doğru olmayacağı, şehir hayatları içerisinde bunun kabul edilebilir olmadığı anlatıldı. Kendilerine özellikle yardımcı olmak istediğimizi, devletin açtığı Kızılay kamplarına ücretsiz transfer edebileceğimizi defalarca söyledik. Buna rağmen sokakta kalan bir miktar sığınmacıya artık havaların da soğuması nedeniyle yeni bir tedbir geliştirmemiz gerekiyordu. Onları artık kendi istedikleri gibi sokakta yaşamaya terk etmemiz söz konusu olamazdı. Bunun gereği olarak Pendik Kızılay’a ait bir misafirhanemizi vardı. 200 kapasitesi vardır. Bu kapasiteyi düzenleyerek burayı hemen sokakta kalan sığınmacılara açalım istedik. Şu anda toplam 12 aile 61 kişi var. Bunun dışında İstanbul sokaklarında herhangi bir sığınmacı görünmüyor. Emniyetimiz 155 telefonları üzerinden bizlere ulaşmaları mümkün. 24 Saat sokakta kaldığını gördükleri her Suriyeli sığınmacıyı misafir etmeye hazırız” diye konuştu.
Vali Mutlu, Pendik kampının yetmemesi durumunda Tuzla’daki bir lojistik merkezinin de yedek olarak hazırlandığını ifade ederek, “Oradaki merkeze ihtiyacımızın olacağını düşünmüyorum. Çünkü yaptığımız çalışmalar sonucunda İstanbul’da sokakta herhangi bir sığınmacı yoktur. Belki görünmeden fark edilmeden bir yerlerde kalan varsa onları da toparlamaya devam edeceğiz. Bugüne kadar ısrarla diğer kamplara göndermemiz yönünde kendileri verdiğimiz desteği değerlendirmeyen ve İstanbul’da açık havada kalanlara, kalmaya çalışanlara kış şartlarında böyle bir olumsuzluk yaşatmak istemediğimizden, onların isteklerine kalmaksızın kendi doğrularımız çerçevesinde hareket edip onları sokaktan almaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin “Gelmek istemezlerse ne olacak” sorusuna ise Vali Mutlu şöyle yanıt verdi:
“Gelmek istemezlerse diye bir şey yok. Burada kendileri ile birlikte kalan birçok kişinin sorumlulukları var. Biz bu sorumluluğu her sığınmacı için hissediyoruz. Bu bir vicdani ve insani sorumluluktur. Havaların soğuduğu böyle bir ortamda kendi kendilerine bırakamayız”
Kaynak: İHA
İstanbul’da düzenlene Teknoloji Zirvesi’ne katılan Vali Hüseyin Avni Mutlu, gazetecilerin sokakta kalan Suriyeli sığınmacılara yönelik sorularını yanıtladı.
Suriye’de yaşanan olayların ardından Türkiye’ye pek çok sığınmacının geldiğini hatırlatan Vali Mutlu, “Bunları devletimiz özellikle sınır illerimizde oluşturulan kamplarda misafir ediyor. Bunların dışında da farklı şehirlerimize gelmiş, yerleşmiş sığınmacıların olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunlardan bir miktarı da İstanbul’da kalıyorlar. İstanbul’da kiralık evlerde kalan Suriyelilerle ilgili ek bir tedbirimiz yok. Bunların sağlık giderlerini, çocukların eğitimini devlet karşılamaya devam ediyor” dedi.
Vali Mutlu, havaların da soğumasıyla halen sokakta kalmaya çalışan Suriyelilere yönelik yeni bir çalışma başlattıklarının altını çizerek, “Esasen yaz aylarında havaların sıcak olması nedeniyle İstanbul’un parkları ve diğer açık alanlarını kullanan bir miktar Suriyeli misafirimiz vardı. Bunlara sürekli olarak açık alanlarda kalmalarının doğru olmayacağı, şehir hayatları içerisinde bunun kabul edilebilir olmadığı anlatıldı. Kendilerine özellikle yardımcı olmak istediğimizi, devletin açtığı Kızılay kamplarına ücretsiz transfer edebileceğimizi defalarca söyledik. Buna rağmen sokakta kalan bir miktar sığınmacıya artık havaların da soğuması nedeniyle yeni bir tedbir geliştirmemiz gerekiyordu. Onları artık kendi istedikleri gibi sokakta yaşamaya terk etmemiz söz konusu olamazdı. Bunun gereği olarak Pendik Kızılay’a ait bir misafirhanemizi vardı. 200 kapasitesi vardır. Bu kapasiteyi düzenleyerek burayı hemen sokakta kalan sığınmacılara açalım istedik. Şu anda toplam 12 aile 61 kişi var. Bunun dışında İstanbul sokaklarında herhangi bir sığınmacı görünmüyor. Emniyetimiz 155 telefonları üzerinden bizlere ulaşmaları mümkün. 24 Saat sokakta kaldığını gördükleri her Suriyeli sığınmacıyı misafir etmeye hazırız” diye konuştu.
Vali Mutlu, Pendik kampının yetmemesi durumunda Tuzla’daki bir lojistik merkezinin de yedek olarak hazırlandığını ifade ederek, “Oradaki merkeze ihtiyacımızın olacağını düşünmüyorum. Çünkü yaptığımız çalışmalar sonucunda İstanbul’da sokakta herhangi bir sığınmacı yoktur. Belki görünmeden fark edilmeden bir yerlerde kalan varsa onları da toparlamaya devam edeceğiz. Bugüne kadar ısrarla diğer kamplara göndermemiz yönünde kendileri verdiğimiz desteği değerlendirmeyen ve İstanbul’da açık havada kalanlara, kalmaya çalışanlara kış şartlarında böyle bir olumsuzluk yaşatmak istemediğimizden, onların isteklerine kalmaksızın kendi doğrularımız çerçevesinde hareket edip onları sokaktan almaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin “Gelmek istemezlerse ne olacak” sorusuna ise Vali Mutlu şöyle yanıt verdi:
“Gelmek istemezlerse diye bir şey yok. Burada kendileri ile birlikte kalan birçok kişinin sorumlulukları var. Biz bu sorumluluğu her sığınmacı için hissediyoruz. Bu bir vicdani ve insani sorumluluktur. Havaların soğuduğu böyle bir ortamda kendi kendilerine bırakamayız”