Savaşın Bıraktığı Acı Hikayeler
Suriye'deki iç savaş şiddetini artırarak devam ederken, saldırılardan kurtularak Türkiye'ye sığınanların geride bıraktığı acı hikayeler yürekleri burkuyor.
Yaklaşık 3 yıldır devam eden savaşta binlerce insan hayatın kaybetti, milyonlarca Suriyeli ise yurtlarını terk ederek komşu ülkelere sığındı.
Olayların başladığı ilk günden itibaren kardeş halkı bağrına basan Türkiye ise bütün imkanlarını kullanarak kapılarını misafirlerine sonuna kadar açtı.
Savaş nedeniyle yaşadıkları topraklardan kaçan Suriyeliler aslında Türkiye'ye acılarıyla birlikte geliyor. Sevdiklerini ve yakınlarını kaybeden sığınmacıların hatıraları acılarla dolu. Her şeye rağmen umutlarını kaybetmeyen Suriyeliler ülkelerine dönecekleri günü iple çekiyor.
Acısını yüreğine gömerek Türkiye'ye sığınan Suriyeli Selma Matar da savaşın geride bıraktığı hayatlardan sadece biri. Yaklaşık 1,5 yıl önce Kahramanmaraş'taki çadır kente yerleştirilen Matar, 8 kardeşini iç savaşta kaybetti. Matar'ın anlattıkları, savaşın acımazlığını ve bir ailenin dramını gözler önüne seriyor.
Matar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Esed güçlerinin Humus'a düzenlediği yoğun bombardımanın ardından ailesiyle Türkiye'ye sığındığını belirtti.
Olayların başladığı ilk günlerde dördüncü çocuğunu dünyaya getirdiğini aktaran Matar, şunları kaydetti:
"Çok büyük acılar yaşadık. Günlerce uyumadan çocuklarımızın başında nöbet tuttuk. Bomba sesiyle uyanan çocukların dili tutuluyordu. Esed'in askerleri sekiz kardeşimi bizden kopardı. Kardeşlerimin hepsini savaşa kurban verdik. Hepsi bir bir elimizden uçtu gitti. Sıranın bize geleceğini biliyorduk, bu yüzden dost ülkeye sığındık."
Matar, en küçük kardeşinin eczaneye ilaç almaya giderken keskin nişancılar tarafından ensesinden vurulduğunu dile getirdi.
Yaşadıklarını anlatırken göz yaşlarına boğulan Matar, Arap dünyasının savaşa sessiz kalmasına da bir anlam veremediğini ifade etti.
Esed'in kendisiyle savaşacak asker bırakmak istemediğini vurgulayan Matar, "Bir ağabeyimi de kardeşimin mezarına çiçek bırakırken vurdular. Çocuklarım için alışveriş yaparken bir mağazaya füze düştü. Bu saldırıdan küçük yaralarla kurtulduk" dedi.
- "Türkiye başımız tacı"
Suriyelilerin ıstırabını duymayan ülkelere isyan ettiğini söyleyen Matar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Müslüman ülkeler neden seyrediyorlar, neyi bekliyorlar. Türkiye başımızın tacı, bizim canımız ciğerimiz ve her şeyimiz. Rabbim Türkiye'yi güçlü eylesin. Allah Tayyip Erdoğan'a ve bu ülkenin insanlarına güç kuvvet versin. Müslüman dünyasında bize sahip çıkan Türkiye oldu. Düşünün çocukların başlarını koparıp annelerin kucaklarına atıyorlar. Dünya bunları bilmiyor mu? Bu savaş bitsin, artık ülkemize dönmek istiyoruz."
Kaynak: AA
Olayların başladığı ilk günden itibaren kardeş halkı bağrına basan Türkiye ise bütün imkanlarını kullanarak kapılarını misafirlerine sonuna kadar açtı.
Savaş nedeniyle yaşadıkları topraklardan kaçan Suriyeliler aslında Türkiye'ye acılarıyla birlikte geliyor. Sevdiklerini ve yakınlarını kaybeden sığınmacıların hatıraları acılarla dolu. Her şeye rağmen umutlarını kaybetmeyen Suriyeliler ülkelerine dönecekleri günü iple çekiyor.
Acısını yüreğine gömerek Türkiye'ye sığınan Suriyeli Selma Matar da savaşın geride bıraktığı hayatlardan sadece biri. Yaklaşık 1,5 yıl önce Kahramanmaraş'taki çadır kente yerleştirilen Matar, 8 kardeşini iç savaşta kaybetti. Matar'ın anlattıkları, savaşın acımazlığını ve bir ailenin dramını gözler önüne seriyor.
Matar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Esed güçlerinin Humus'a düzenlediği yoğun bombardımanın ardından ailesiyle Türkiye'ye sığındığını belirtti.
Olayların başladığı ilk günlerde dördüncü çocuğunu dünyaya getirdiğini aktaran Matar, şunları kaydetti:
"Çok büyük acılar yaşadık. Günlerce uyumadan çocuklarımızın başında nöbet tuttuk. Bomba sesiyle uyanan çocukların dili tutuluyordu. Esed'in askerleri sekiz kardeşimi bizden kopardı. Kardeşlerimin hepsini savaşa kurban verdik. Hepsi bir bir elimizden uçtu gitti. Sıranın bize geleceğini biliyorduk, bu yüzden dost ülkeye sığındık."
Matar, en küçük kardeşinin eczaneye ilaç almaya giderken keskin nişancılar tarafından ensesinden vurulduğunu dile getirdi.
Yaşadıklarını anlatırken göz yaşlarına boğulan Matar, Arap dünyasının savaşa sessiz kalmasına da bir anlam veremediğini ifade etti.
Esed'in kendisiyle savaşacak asker bırakmak istemediğini vurgulayan Matar, "Bir ağabeyimi de kardeşimin mezarına çiçek bırakırken vurdular. Çocuklarım için alışveriş yaparken bir mağazaya füze düştü. Bu saldırıdan küçük yaralarla kurtulduk" dedi.
- "Türkiye başımız tacı"
Suriyelilerin ıstırabını duymayan ülkelere isyan ettiğini söyleyen Matar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Müslüman ülkeler neden seyrediyorlar, neyi bekliyorlar. Türkiye başımızın tacı, bizim canımız ciğerimiz ve her şeyimiz. Rabbim Türkiye'yi güçlü eylesin. Allah Tayyip Erdoğan'a ve bu ülkenin insanlarına güç kuvvet versin. Müslüman dünyasında bize sahip çıkan Türkiye oldu. Düşünün çocukların başlarını koparıp annelerin kucaklarına atıyorlar. Dünya bunları bilmiyor mu? Bu savaş bitsin, artık ülkemize dönmek istiyoruz."