Muş'ta 9 Kişilik Ailenin Yakılarak Öldürüldüğü İddiası
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, "Türkiye'de iç barışımızı inşa edeceksek, geçmişimizle yüzleşeceksek, katilleri bulmalıyız" dedi.
Muş'un Korkut ilçesine bağlı Altınova beldesinde 1993'te meydana gelen ve 9 kişinin yanarak hayatını kaybettiği olayla ilgili davanın Kırıkkale'de görülmesine başlandı.
Güvenlik nedeniyle Kırıkkale'ye alınan davanın duruşmasına verilen arada Adliye binası önünde gazetecilere açıklamada bulunan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, olayın faillerinin belli olduğunu öne sürerek, dava ile ilgili olarak uzun yıllardır mücadele verildiğini kaydetti.
İlk kez bir mücadeleden müzakereye dönüşen bir sürecin yaşandığını ifade eden Sakık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerçekten Türkiye'de iç barışımızı inşa edeceksek geçmişimiz ile yüzleşeceksek katilleri bulmalıyız. Yargıya teslim etmeliyiz. Hepimiz huzurun ve hukukun üstünlüğünü yakalamalıyız. İlk kez bir mücadeleden müzakereye dönüşen bir süreci yaşıyoruz, işte bir tarihi fırsattır geçmişimiz ile yüzleşip kim ki halka karşı suç işlemiş ise onlar yargılanmalıdır. Başbakan 2005 yılında Diyarbakır'da "Büyük devletler geçmişi ile yüzleşen devletlerdir geçmişi ile yüzleşip geleceği birlikte inşa edelim" diyordu, bu dava 1993 yılında Muş'un Altınova beldesinde failleri belli, üniformaları ve apoletleri, askeri araçları ile geldiler ve cinayet işlediler. Bizim uzun süredir parlamentoda bunları seslendirmemiz ve hukukçu arkadaşlarımız, insan hakları savunucularının çabasıyla 20 yıl sonra dava açıldı."
- Olay
Muş'un Altınova beldesinde yaşayan ve terör örgütüne yardım, yataklık yaptığı öne sürülen Öğüt ailesine ait ev, 1993 yılında yakılmış, olayda aynı aileden 9 kişi hayatını kaybetmişti.
Ailenin yakınlarının Muş Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı başvuru üzerine başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, dönemin Hasköy Jandarma Karakol Komutanı Yüzbaşı B.K, Üsteğmen H.A, Gökyazı Jandarma Karakol Komutanı Başçavuş T.N. ve İl Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Vekili Ş.U. hakkında, "Kasten ev yakmak suretiyle birden çok kişinin ölümüne sebebiyet vermek" suçundan TCK'nın 82/1-c ve 38/1 maddeleri gereğince her sanık için ayrı ayrı 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.
Kaynak: AA
Güvenlik nedeniyle Kırıkkale'ye alınan davanın duruşmasına verilen arada Adliye binası önünde gazetecilere açıklamada bulunan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, olayın faillerinin belli olduğunu öne sürerek, dava ile ilgili olarak uzun yıllardır mücadele verildiğini kaydetti.
İlk kez bir mücadeleden müzakereye dönüşen bir sürecin yaşandığını ifade eden Sakık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerçekten Türkiye'de iç barışımızı inşa edeceksek geçmişimiz ile yüzleşeceksek katilleri bulmalıyız. Yargıya teslim etmeliyiz. Hepimiz huzurun ve hukukun üstünlüğünü yakalamalıyız. İlk kez bir mücadeleden müzakereye dönüşen bir süreci yaşıyoruz, işte bir tarihi fırsattır geçmişimiz ile yüzleşip kim ki halka karşı suç işlemiş ise onlar yargılanmalıdır. Başbakan 2005 yılında Diyarbakır'da "Büyük devletler geçmişi ile yüzleşen devletlerdir geçmişi ile yüzleşip geleceği birlikte inşa edelim" diyordu, bu dava 1993 yılında Muş'un Altınova beldesinde failleri belli, üniformaları ve apoletleri, askeri araçları ile geldiler ve cinayet işlediler. Bizim uzun süredir parlamentoda bunları seslendirmemiz ve hukukçu arkadaşlarımız, insan hakları savunucularının çabasıyla 20 yıl sonra dava açıldı."
- Olay
Muş'un Altınova beldesinde yaşayan ve terör örgütüne yardım, yataklık yaptığı öne sürülen Öğüt ailesine ait ev, 1993 yılında yakılmış, olayda aynı aileden 9 kişi hayatını kaybetmişti.
Ailenin yakınlarının Muş Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı başvuru üzerine başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, dönemin Hasköy Jandarma Karakol Komutanı Yüzbaşı B.K, Üsteğmen H.A, Gökyazı Jandarma Karakol Komutanı Başçavuş T.N. ve İl Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Vekili Ş.U. hakkında, "Kasten ev yakmak suretiyle birden çok kişinin ölümüne sebebiyet vermek" suçundan TCK'nın 82/1-c ve 38/1 maddeleri gereğince her sanık için ayrı ayrı 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.