Dini Nikahlı Eşini Balkondan Attığı İddia Edilen Kişinin Yargılanmasına Başlandı
Diyarbakır'da 17 yıllık dini nikahlı eşi Güldane Poçak'ı, oturdukları binanın 7'nci katından atarak öldürdüğü iddiasıyla hakkında dava açılan G.S'nin yargılanmasına başlandı.
Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık G.S, Güldane Poçak'ın annesi M.P, babası S.P ve kardeşi V. P ile avukatları hazır bulundu.
Duruşmada ilk olarak Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Dayanışma ve Uygulama Merkezi ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğinin davaya katılma talebi değerlendirildi. Mahkeme, her iki kurumun talebini de suçtan zarar görenler arasında yer almadıkları gerekçesi ile reddetti.
Mahkeme başkanı duruşmada tutuklu sanık G.S'ye hakkındaki iddiaları sordu. G.S ise eşini öldürdüğü iddialarını reddetti.
- "Düştüğünü öğrenince balkona çıkıp bakmadım"
Eşini ve çocuklarını zaman zaman dövdüğünü belirten G.S, olay gününe ilişkin şu ifadelerde bulundu:
"Olay günü eve gelip, yemek yedikten sonra uyudum. Sabah kapı çalınmış ve çocuklarım açmış. Eve gelen annem Güldane'yi sordu. Ben de içeride olabileceğini söyledim. Bazen tartışmalarımız oluyordu. Aramızda para sorunu vardı. Ben kendisini ve çocukları dövüyordum. Güldane'nin babasından 600 bin lira alacağı vardı. Ben bu parayı babasından istettim. Bu konu her gün konuşuluyordu. Olaydan bir gün önce de parayı getireceklerini söyledi.
Ben de ailesinin kendisini kandırdığını söyleyerek, dövdüm. Eve gitmeden önce alkol almıştım. Güldane doktorlara onu benim attığımı söylemiş. 6 aydır neden böyle söylediğini düşünüyorum. Eşim dindardı ve namazını kılıyordu. Güldane'nin düştüğünü öğrenince balkona çıkıp bakmadım."
Güldane Poçak'ın ailesinin avukatlarından Semire Nergiz, G.S'ye 17 yıldan bu yana Güldane Poçak'a neden resmi nikah yapmadığını, evlendiklerinde geleneksel merasim yapılıp yapılmadığını ve Güldane'yi eş olarak kabul edip etmediğini sordu.
Bu sırada sanık avukatı, soru sorulmasına itiraz etti. Bunun üzerine ara karar veren mahkeme, "Güldane Poçak'a neden resmi nikah yapılmadığı" yönünde soru sorulmasının olayla ilgilsinin olmadığı gerekçesiyle reddetti.
Güldane'nin 17 yıl önce düğünde takılan altınları babasına verdiğini belirten G.S, "Eşimin ailesine verdiği 600 bin lira düğünde takılan altınlardır. Üzerime isnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum. Bu suçlamayla yargılanmak istemiyorum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Mahkeme Başkanı bu sırada, sanık G.S'ye bağırarak konuştuğunu belirterek, bağırmadan konuşması konusunda uyarıda bulundu.
Müşteki olarak ifade veren Poçak'ın kardeşi V.P, Antalya'da yaşadığını ve ablasıyla daha önce sürekli telefonda konuştuğunu anlatarak, "Eniştem ile arasında huzursuzluk olduğunu söylüyordu. Ablam eşinin sürekli kendisinden para istediğini söylerdi. Eniştem borçlu olduğu için sürekli para istiyormuş. Olaydan bir gün önce ablamı görmeye gittim. Ablamı sürekli tehdit edip, dövüyormuş. Aile olarak maddi durumumuz iyi olduğu için ona yardım etmemizi istiyormuş. Yardım edilmezse ablamı öldüreceğini bile söylemiş. Ablam her gün bu nedenle kendisine dayak attığını söyledi.
Şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum" diye konuştu.
Poçak'ın annesi M. P ise Güldane'nin kendisine eşinin para istediğini, verilmediği takdirde kendisini ve ailesini öldürmekle tehdit ettiğini anlattığını ifade ederek, "Kızımı sürekli dövüyor ve para istiyordu. Kızımı sigara ile yakıyordu. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" dedi.
Poçak'ın babası S.P, iddia edildiği gibi kızından borç para almadığını savunarak, "Hatta bir kaç yıldan bu yana kiralarını ödemelerine yardım ediyorum. Sürekli dövdüğü için iki kez kızımı evimize getirdim. Ancak aile büyükleri araya girdi. Sonra aralarında yine huzursuzluk olduğunu öğrendim. Kızımla aramızda asla para konusu olmadı. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" ifadelerini kullandı.
- Olay yerine gelen sağlık ekibinin de ifadesi alındı
Duruşmada Güldane Poçak'a olay yerinde ilk müdahaleyi yapan ve hastaneye ulaştıran 112 Acil Servis ekibinin de ifadesi alındı.
Hemşire A.B ve T.A, Güldane Poçak'ı olay yerinden alarak hastaneye götürdüklerini ifade ederek, "Hastaneye götürdüğümüzde doktorlar Poçak'a adını sordu. İsmini söyledikten sonra, 'Beni kocam balkondan attı' dedi.
Bunun üzerine hastane polisine haber verildi" dediler.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Serviste doktor E.T ise Poçak'ın hastaneye getirildiğinde durumunun kötü ancak bilincinin açık olduğunu belirtti.
E.T, Poçak'a başına ne geldiği sorulduğunda, "Kocam beni balkondan para için attı" diye konuştuğunu anlatarak, Poçak'ın kaçıncı kattan atıldığına ilişkin söylediklerini ise hatırlamadığını kaydetti.
Sanık avukatı Sidar Demiroğlu ise olayın intihar olduğunu ileri sürerek, "Maktulün beyanı tek başına yeterli değildir. Ölmeden önce verilen beyan geçerli midir? Sanığın tek tutukluluk sebebi bu ifadedir. Bu beyan müvekkilimin tutukluluğuna yeterli bir delil değildir. Müvekkilim belki ideal bir eş değildi. Eşine ve çocuklarına şiddet uygulamıştır ama cinayet işlememiştir. Müvekkil hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını istiyorum. Olay yerinin keşfi yapılarak, dosya için bilimsel rapor aldırılmasını talep ediyorum" dedi.
Duruşmada söz alan Poçak ailesinin avukatları, sanığın Türk Ceza Kanununun (TCK) 81'inci maddesi gereği "Kasten adam öldürmek" suçu ile değil, sanığın eylemine uyan TCK'nın 82'inci maddesi gereği eşine karşı gerçekleştirdiğini belirterek, "Altsoy, üst soydan birine, eş veya kardeşe karşı kasten öldürme" suçundan yargılanmasını istedi.
Mahkeme kısa aranın ardından, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
- İstenilen ceza
İddianamede Diyarbakır'da 27 Haziran 2013 tarihinde 17 yıllık dini nihaklı eşi maktül Güldane Poçak'ın, eşi G.S tarafından evinin balkonundan atıldığı iddia edilerek, sanığın TCK'nın 81'inci maddesi gereği "Kasten adam öldürmek" suçundan müebbet hapis ile cezalandırılması isteniyor.
Kaynak: AA
Duruşmada ilk olarak Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Dayanışma ve Uygulama Merkezi ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğinin davaya katılma talebi değerlendirildi. Mahkeme, her iki kurumun talebini de suçtan zarar görenler arasında yer almadıkları gerekçesi ile reddetti.
Mahkeme başkanı duruşmada tutuklu sanık G.S'ye hakkındaki iddiaları sordu. G.S ise eşini öldürdüğü iddialarını reddetti.
- "Düştüğünü öğrenince balkona çıkıp bakmadım"
Eşini ve çocuklarını zaman zaman dövdüğünü belirten G.S, olay gününe ilişkin şu ifadelerde bulundu:
"Olay günü eve gelip, yemek yedikten sonra uyudum. Sabah kapı çalınmış ve çocuklarım açmış. Eve gelen annem Güldane'yi sordu. Ben de içeride olabileceğini söyledim. Bazen tartışmalarımız oluyordu. Aramızda para sorunu vardı. Ben kendisini ve çocukları dövüyordum. Güldane'nin babasından 600 bin lira alacağı vardı. Ben bu parayı babasından istettim. Bu konu her gün konuşuluyordu. Olaydan bir gün önce de parayı getireceklerini söyledi.
Ben de ailesinin kendisini kandırdığını söyleyerek, dövdüm. Eve gitmeden önce alkol almıştım. Güldane doktorlara onu benim attığımı söylemiş. 6 aydır neden böyle söylediğini düşünüyorum. Eşim dindardı ve namazını kılıyordu. Güldane'nin düştüğünü öğrenince balkona çıkıp bakmadım."
Güldane Poçak'ın ailesinin avukatlarından Semire Nergiz, G.S'ye 17 yıldan bu yana Güldane Poçak'a neden resmi nikah yapmadığını, evlendiklerinde geleneksel merasim yapılıp yapılmadığını ve Güldane'yi eş olarak kabul edip etmediğini sordu.
Bu sırada sanık avukatı, soru sorulmasına itiraz etti. Bunun üzerine ara karar veren mahkeme, "Güldane Poçak'a neden resmi nikah yapılmadığı" yönünde soru sorulmasının olayla ilgilsinin olmadığı gerekçesiyle reddetti.
Güldane'nin 17 yıl önce düğünde takılan altınları babasına verdiğini belirten G.S, "Eşimin ailesine verdiği 600 bin lira düğünde takılan altınlardır. Üzerime isnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum. Bu suçlamayla yargılanmak istemiyorum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Mahkeme Başkanı bu sırada, sanık G.S'ye bağırarak konuştuğunu belirterek, bağırmadan konuşması konusunda uyarıda bulundu.
Müşteki olarak ifade veren Poçak'ın kardeşi V.P, Antalya'da yaşadığını ve ablasıyla daha önce sürekli telefonda konuştuğunu anlatarak, "Eniştem ile arasında huzursuzluk olduğunu söylüyordu. Ablam eşinin sürekli kendisinden para istediğini söylerdi. Eniştem borçlu olduğu için sürekli para istiyormuş. Olaydan bir gün önce ablamı görmeye gittim. Ablamı sürekli tehdit edip, dövüyormuş. Aile olarak maddi durumumuz iyi olduğu için ona yardım etmemizi istiyormuş. Yardım edilmezse ablamı öldüreceğini bile söylemiş. Ablam her gün bu nedenle kendisine dayak attığını söyledi.
Şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum" diye konuştu.
Poçak'ın annesi M. P ise Güldane'nin kendisine eşinin para istediğini, verilmediği takdirde kendisini ve ailesini öldürmekle tehdit ettiğini anlattığını ifade ederek, "Kızımı sürekli dövüyor ve para istiyordu. Kızımı sigara ile yakıyordu. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" dedi.
Poçak'ın babası S.P, iddia edildiği gibi kızından borç para almadığını savunarak, "Hatta bir kaç yıldan bu yana kiralarını ödemelerine yardım ediyorum. Sürekli dövdüğü için iki kez kızımı evimize getirdim. Ancak aile büyükleri araya girdi. Sonra aralarında yine huzursuzluk olduğunu öğrendim. Kızımla aramızda asla para konusu olmadı. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" ifadelerini kullandı.
- Olay yerine gelen sağlık ekibinin de ifadesi alındı
Duruşmada Güldane Poçak'a olay yerinde ilk müdahaleyi yapan ve hastaneye ulaştıran 112 Acil Servis ekibinin de ifadesi alındı.
Hemşire A.B ve T.A, Güldane Poçak'ı olay yerinden alarak hastaneye götürdüklerini ifade ederek, "Hastaneye götürdüğümüzde doktorlar Poçak'a adını sordu. İsmini söyledikten sonra, 'Beni kocam balkondan attı' dedi.
Bunun üzerine hastane polisine haber verildi" dediler.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Serviste doktor E.T ise Poçak'ın hastaneye getirildiğinde durumunun kötü ancak bilincinin açık olduğunu belirtti.
E.T, Poçak'a başına ne geldiği sorulduğunda, "Kocam beni balkondan para için attı" diye konuştuğunu anlatarak, Poçak'ın kaçıncı kattan atıldığına ilişkin söylediklerini ise hatırlamadığını kaydetti.
Sanık avukatı Sidar Demiroğlu ise olayın intihar olduğunu ileri sürerek, "Maktulün beyanı tek başına yeterli değildir. Ölmeden önce verilen beyan geçerli midir? Sanığın tek tutukluluk sebebi bu ifadedir. Bu beyan müvekkilimin tutukluluğuna yeterli bir delil değildir. Müvekkilim belki ideal bir eş değildi. Eşine ve çocuklarına şiddet uygulamıştır ama cinayet işlememiştir. Müvekkil hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını istiyorum. Olay yerinin keşfi yapılarak, dosya için bilimsel rapor aldırılmasını talep ediyorum" dedi.
Duruşmada söz alan Poçak ailesinin avukatları, sanığın Türk Ceza Kanununun (TCK) 81'inci maddesi gereği "Kasten adam öldürmek" suçu ile değil, sanığın eylemine uyan TCK'nın 82'inci maddesi gereği eşine karşı gerçekleştirdiğini belirterek, "Altsoy, üst soydan birine, eş veya kardeşe karşı kasten öldürme" suçundan yargılanmasını istedi.
Mahkeme kısa aranın ardından, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
- İstenilen ceza
İddianamede Diyarbakır'da 27 Haziran 2013 tarihinde 17 yıllık dini nihaklı eşi maktül Güldane Poçak'ın, eşi G.S tarafından evinin balkonundan atıldığı iddia edilerek, sanığın TCK'nın 81'inci maddesi gereği "Kasten adam öldürmek" suçundan müebbet hapis ile cezalandırılması isteniyor.