Çocuklarda Zatürre
Medical Park Gaziantep Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferhan Çetindağ, tıptaki adıyla 'pnömoni'yi, yani zatürreyi anlattı.
Uzm. Dr. Çetindağ, “Beslenme bozukluğu olan çocuklarda vücudun savunma sistemi bozulduğu için basit bir soğuk algınlığı kolayca pnömoniye dönüşebilir” dedi.
“Pnömoni çocuklarda en sık görülen alt solunum yolu enfeksiyonu olup, özellikle ilk 3 yaştaki çocuklarda en sık hastaneye yatış nedenidir” diyen Medical Park Gaziantep Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferhan Çetindağ, “Genellikle bir üst solunum yolu enfeksiyonundan birkaç gün sonra aniden yükselen ateş, artan öksürük, balgam çıkarma ve solunum güçlüğü pnömoniyi akla getirmelidir” dedi.
Çocuklarda zatürre durumunda ateş, halsizlik, öksürük, sık nefes alma, çarpıntı, kusma, ciddi besin reddi görüleceğini, karın ağrısı ve yan ağrısının da olabileceğini kaydeden Uzm. Dr. Çetindağ, bebek ve küçük çocukların göğsünde ve karnında sık sık inip çıkmalar, inleme, kedi mırıltısı gibi bir ses duyulacağını, burun kanatlarının hareket edeceğini, büyük çocuklarda ciddi göğüs ağrısı, yan taraflarında ağrı, ateş ve nefes alınca batma ve öksürük gibi belirtiler görülebileceğini kaydetti.
NASIL BULAŞIYOR?
Uzm. Dr. Çetindağ, pnömoniye sebep olan etkenlerin hapşırık, öksürük ve hasta kişilerin konuşması sırasında havaya yayılan damlacıkların solunması yoluyla bulaşabildiği gibi, ağız ve burun salgılarıyla bulaşmış bardak, mendil, çatal-kaşık, kapı kolu gibi eşyalar aracılığıyla da hastalığın diğer kişilere geçebileceğinin altını çizdi.
SİGARA KULLANAN AİLELERİN ÇOCUKLARINDA RİSK DAHA FAZLA
“Beslenme bozukluğu olan çocuklarda vücudun savunma sistemi bozulduğu için basit bir soğuk algınlığı kolayca pnömoniye dönüşebilir” diyen Çetindağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Prematüre ve küçük doğan bebeklerde bağışıklık sistemi yeterince gelişmediği için pnömoni nedeniyle olan ölümler daha fazla görülmektedir. Sigara kullanan ailelerin çocuklarında pnömoni riski daha fazladır. Özellikle ilk 6 ayda anne sütü ile beslenememe, hava kirliliği, kalabalık ortamlar, kış mevsimi, astım, bronşit gibi kronik solunum yolları hastalığı ve kalp hastalığı varlığı ve kişisel hijyende dikkatsiz davranmak ve aşıların ihmal edilmesi (özellikle kızamık boğmaca, haemophilus influenzae tip b aşısı ve suçiçeği) riski arttıran nedenlerdendir. Anne sütü ile beslenme, çinko ve A vitamini desteği alımı riski azaltır.”
RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLARA BESLENME ÖNERİLERİ
Solunum yolu enfeksiyonları sırasında iştahsızlığın ortaya çıktığına işaret eden Çetindağ, “Bu nedenle çocuğunuzu sık sık ve az az beslemeniz gerekir. Solunum yolu enfeksiyonlarında özellikle ateş varken sıvı kaybı çok artar, bu durumda ek sıvıya mutlaka ihtiyaç vardır. Bebeğiniz 6 aydan küçükse ve sadece anne sütü ile besliyorsanız emzirme sıklığını arttırınız. 6 aydan büyükse, anne sütü ve ek gıda ile besliyorsanız, içme suyu, meyve suları, formül süt ve bitki çayları gibi içecekleri bol miktarda vermelisiniz. Bitki çayları ve ıhlamur gibi evde hazırlayabileceğiniz içeceklerle çocuğunuzun boğaz ağrısı ve öksürüğünü azaltabilirsiniz. Burun akıntısının temizlenmesi nefes almasını kolaylaştır, burnu tıkalı ise serum fizyolojik veya deniz / okyanus suyu içeren spreyler veya damlalarla temizlenmelidir. Hafif öksürüğü ve ateşi olan bir çocuğun öncelikle ateşinin düşürülmesi, beslenmesine ve sıvı desteğine dikkat edilmesi gerekir. Boğaz ağrısının şiddetlenmesi ve uzun sürmesi, öksürükle koyu balgam gelmesi veya öksürüğün 10 günden uzun sürmesi, 38°c üzerinde ve birkaç günden uzun süren ateş olması, göğüs ağrısı, sık nefes alma, yutma güçlüğü, sıvı gıda alamama, kulak ağrısı, uyuklama hali, boyunda ağrılı şişlikler, dudak, deri veya tırnaklarında morarma belirtilerinden herhangi birinin görülmesi halinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir” diye konuştu.
BU BELİRTİLERE DİKKAT
2 ay ve 12 ay arası bebeklerde solunum hızının dakikada 50 ve üzeri ise, 1 ve 5 yaş arası çocuklarda solunum hızı dakikada 40 ve üzerinde ise tehlikeye işaret olduğunu hatırlatan Uzm. Dr. Çetindağ, “Solunum sırasında zorlanması, göğsünden hırıltılı sesler gelmesi, sıvı gıdaları içememesi, genel durumunda kötüleşme, anormal uyku ve uyanamama hali, dudak çevresinin morumsu renk alması durumlarında çocuğunuzu hemen bir sağlık kuruluşuna götürmeniz gerekir” dedi.
Çocukların solunum yolu enfeksiyonlarından korumak için dikkat edilmesi gereken en önemli hususun hasta kişilerle temasının önlenmesi olduğunu anlatan Çetindağ, “Bu amaçla kapalı ve kalabalık ortamlara girmekten kaçınılmalıdır. Okul içinde bulaşmayı en aza indirmek veya önlemek amacıyla hasta çocuğun okula gönderilmemesinde büyük yarar vardır. Sınıfların düzenli havalandırılması, çocukların ortak kullanım alanlarında hijyen koşullarına dikkat edilmesi önemli olup, tüm hastalıklardan korunmada el yıkamanın çok önemli rolü vardır. Doğru el yıkama bulaşıcı hastalıkların yaygınlaşmasını önemli ölçüde azaltır. Ayrıca boğmaca ve kızamık ve suçiçeği önemli pnömoni etkenleri olup aşılanma ile hastalıktan korunma oranları çok yüksektir. Haemophilus influenzae tip b, pnömokok ve mevsimsel grip aşısı yaptırmanız tüm enfeksiyonlardan korumasa da ağır pnömoni enfeksiyonlarının sıklığını azaltır” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
“Pnömoni çocuklarda en sık görülen alt solunum yolu enfeksiyonu olup, özellikle ilk 3 yaştaki çocuklarda en sık hastaneye yatış nedenidir” diyen Medical Park Gaziantep Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferhan Çetindağ, “Genellikle bir üst solunum yolu enfeksiyonundan birkaç gün sonra aniden yükselen ateş, artan öksürük, balgam çıkarma ve solunum güçlüğü pnömoniyi akla getirmelidir” dedi.
Çocuklarda zatürre durumunda ateş, halsizlik, öksürük, sık nefes alma, çarpıntı, kusma, ciddi besin reddi görüleceğini, karın ağrısı ve yan ağrısının da olabileceğini kaydeden Uzm. Dr. Çetindağ, bebek ve küçük çocukların göğsünde ve karnında sık sık inip çıkmalar, inleme, kedi mırıltısı gibi bir ses duyulacağını, burun kanatlarının hareket edeceğini, büyük çocuklarda ciddi göğüs ağrısı, yan taraflarında ağrı, ateş ve nefes alınca batma ve öksürük gibi belirtiler görülebileceğini kaydetti.
NASIL BULAŞIYOR?
Uzm. Dr. Çetindağ, pnömoniye sebep olan etkenlerin hapşırık, öksürük ve hasta kişilerin konuşması sırasında havaya yayılan damlacıkların solunması yoluyla bulaşabildiği gibi, ağız ve burun salgılarıyla bulaşmış bardak, mendil, çatal-kaşık, kapı kolu gibi eşyalar aracılığıyla da hastalığın diğer kişilere geçebileceğinin altını çizdi.
SİGARA KULLANAN AİLELERİN ÇOCUKLARINDA RİSK DAHA FAZLA
“Beslenme bozukluğu olan çocuklarda vücudun savunma sistemi bozulduğu için basit bir soğuk algınlığı kolayca pnömoniye dönüşebilir” diyen Çetindağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Prematüre ve küçük doğan bebeklerde bağışıklık sistemi yeterince gelişmediği için pnömoni nedeniyle olan ölümler daha fazla görülmektedir. Sigara kullanan ailelerin çocuklarında pnömoni riski daha fazladır. Özellikle ilk 6 ayda anne sütü ile beslenememe, hava kirliliği, kalabalık ortamlar, kış mevsimi, astım, bronşit gibi kronik solunum yolları hastalığı ve kalp hastalığı varlığı ve kişisel hijyende dikkatsiz davranmak ve aşıların ihmal edilmesi (özellikle kızamık boğmaca, haemophilus influenzae tip b aşısı ve suçiçeği) riski arttıran nedenlerdendir. Anne sütü ile beslenme, çinko ve A vitamini desteği alımı riski azaltır.”
RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLARA BESLENME ÖNERİLERİ
Solunum yolu enfeksiyonları sırasında iştahsızlığın ortaya çıktığına işaret eden Çetindağ, “Bu nedenle çocuğunuzu sık sık ve az az beslemeniz gerekir. Solunum yolu enfeksiyonlarında özellikle ateş varken sıvı kaybı çok artar, bu durumda ek sıvıya mutlaka ihtiyaç vardır. Bebeğiniz 6 aydan küçükse ve sadece anne sütü ile besliyorsanız emzirme sıklığını arttırınız. 6 aydan büyükse, anne sütü ve ek gıda ile besliyorsanız, içme suyu, meyve suları, formül süt ve bitki çayları gibi içecekleri bol miktarda vermelisiniz. Bitki çayları ve ıhlamur gibi evde hazırlayabileceğiniz içeceklerle çocuğunuzun boğaz ağrısı ve öksürüğünü azaltabilirsiniz. Burun akıntısının temizlenmesi nefes almasını kolaylaştır, burnu tıkalı ise serum fizyolojik veya deniz / okyanus suyu içeren spreyler veya damlalarla temizlenmelidir. Hafif öksürüğü ve ateşi olan bir çocuğun öncelikle ateşinin düşürülmesi, beslenmesine ve sıvı desteğine dikkat edilmesi gerekir. Boğaz ağrısının şiddetlenmesi ve uzun sürmesi, öksürükle koyu balgam gelmesi veya öksürüğün 10 günden uzun sürmesi, 38°c üzerinde ve birkaç günden uzun süren ateş olması, göğüs ağrısı, sık nefes alma, yutma güçlüğü, sıvı gıda alamama, kulak ağrısı, uyuklama hali, boyunda ağrılı şişlikler, dudak, deri veya tırnaklarında morarma belirtilerinden herhangi birinin görülmesi halinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir” diye konuştu.
BU BELİRTİLERE DİKKAT
2 ay ve 12 ay arası bebeklerde solunum hızının dakikada 50 ve üzeri ise, 1 ve 5 yaş arası çocuklarda solunum hızı dakikada 40 ve üzerinde ise tehlikeye işaret olduğunu hatırlatan Uzm. Dr. Çetindağ, “Solunum sırasında zorlanması, göğsünden hırıltılı sesler gelmesi, sıvı gıdaları içememesi, genel durumunda kötüleşme, anormal uyku ve uyanamama hali, dudak çevresinin morumsu renk alması durumlarında çocuğunuzu hemen bir sağlık kuruluşuna götürmeniz gerekir” dedi.
Çocukların solunum yolu enfeksiyonlarından korumak için dikkat edilmesi gereken en önemli hususun hasta kişilerle temasının önlenmesi olduğunu anlatan Çetindağ, “Bu amaçla kapalı ve kalabalık ortamlara girmekten kaçınılmalıdır. Okul içinde bulaşmayı en aza indirmek veya önlemek amacıyla hasta çocuğun okula gönderilmemesinde büyük yarar vardır. Sınıfların düzenli havalandırılması, çocukların ortak kullanım alanlarında hijyen koşullarına dikkat edilmesi önemli olup, tüm hastalıklardan korunmada el yıkamanın çok önemli rolü vardır. Doğru el yıkama bulaşıcı hastalıkların yaygınlaşmasını önemli ölçüde azaltır. Ayrıca boğmaca ve kızamık ve suçiçeği önemli pnömoni etkenleri olup aşılanma ile hastalıktan korunma oranları çok yüksektir. Haemophilus influenzae tip b, pnömokok ve mevsimsel grip aşısı yaptırmanız tüm enfeksiyonlardan korumasa da ağır pnömoni enfeksiyonlarının sıklığını azaltır” şeklinde konuştu.