2013'ü Değerlendirdiler, Yeni Yıldan Beklentilerini Anlattılar
MELDA ÇETİNER- AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Meclis'te artık kavganın, tartışmanın eksik olmadığını, seviyenin çok düştüğünü belirterek, milletvekillerinin Parlamento'nun itibarını yükseltmek için ellerinden gelen gayreti göstermeleri gerektiğini söyledi.
AA'ya 2013 yılını değerlendiren Elitaş, yeni yıldan beklentilerini de ifade etti.
Yeni anayasa çalışmalarına işaret eden Elitaş, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun kendine koyduğu süre içinde çalışmalarını bitiremediğini, üzerinde uzlaşma sağlanan 60 maddeyi kapsayan Anayasa değişikliğinin de "muhalefet partilerinin tavrı" nedeniyle hayata geçirilemediğini anlattı.
Anayasa konusundaki girişimlerin olumsuz sonuçlandığını belirten Elitaş, "Gönül arzu ederdi ki seçmen iradesinin yüzde 95'inin temsil edildiği bu Parlamento, yeni anayasayı yapabilseydi. Ama gerçekleşmedi. Bundan sonra gerçekleşmesinin de hayal olduğu, Meclis Başkanı tarafından ortaya konuldu. İnşallah yeni süreç içinde Anayasa yapmak için tekrar siyasi partiler kendilerini gözden geçirir ve yazılmış 60 maddeyi hayata geçirerek sürece hız verir. Belki bunun 100 maddesini bu dönemde yapabiliriz ama 25. Dönem'de kalan maddeleri gözden geçirerek, yeni adımın atılmasına imkan vermiş, yoldaki engelleri kaldırmış oluruz. Muhalefet kararsız ve ne yapacağı konusunda henüz yol haritasını çizemediği, günün şartlarına göre rüzgar nereden eserse yönlerini oraya çevirdiği ve ilkesizliği sonucunda bu işin olabileceği konusunda umutlarımız yok olmak üzere..." diye konuştu.
TBMM İçtüzüğü'nün yeniden yazılması için Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in girişimleriyle kurulan İçtüzük Uzlaşma Komisyonu'nun 168 madde üzerinde uzlaşma sağladığını, ancak geri kalan 20 maddede anlaşamadığını hatırlatan Elitaş, bunun üzerine her partiden bir grup başkanvekilinin katılımıyla yeniden bir araya geldiklerini anımsattı. Elitaş, yaptıkları çalışmanın bittiğini, son toplantının Ocak ayının ilk günlerinde yapılacağını ve kanaatlerini belirteceklerini söyledi.
Elitaş, "Umut ediyorum ki Anayasa'da uzlaşamayan partiler, İçtüzük'te uzlaşır ve yeni bir İçtüzük yapar. Bu da Anayasa konusunda yeni adım atma imkanını getirir" dedi.
-"Seviye çok düştü"-
Parlamento'da kullanılan dil ve üsluba ilişkin eleştirilerde bulunan Elitaş, 23. Dönem ile 24. Dönem Parlamentosu arasındaki en önemli farkın bu konuda yaşandığını söyledi.
Meclis'te artık kavganın, tartışmanın eksik olmadığını, seviyenin çok düştüğüne şahit olduklarını kaydeden Elitaş, şöyle konuştu:
"Eskiden milletvekilleri; maddeler üzerinde konuşur, önergelerde iktidarı eleştirip yapılan düzenlemeyle ilgili kanaatlerini belirtirlerdi. Şu anda baktığımızda yapılan konuşmaların gündemle hiç alakalı olmadığını görüyoruz. Mahkemeler kararlarını verirken Anayasa'ya, yasalara, kanun koyucunun iradesine göre kanaatlerini oluştururlardı. Bize fakültede Anayasa ve kanunların lafzı ve ruhuyla bütün olduğunu öğretmişlerdi. Lafzı metindir, ruhu ise kanun koyucunun iradesidir. Şu anda görüyorum ki mahkemeler, kanun koyucunun iradesini merak etmiyorlar. Çünkü kanun koyucunun iradesini komisyonlarda ve Genel Kurul'da anlamak mümkün değil. Çünkü görüşmelerin tamamı, alakasız meselelerle, isnat ve iftiralarla gitmeye başladı.
İşin üzücü tarafı, geçmiş tutanakları incelediğimizde tüm tartışmalar bir edep çerçevesinde yapılmış ve saygı sınırlarını aşmadan ortaya konulmuştur. 2001 yılındaki İçtüzük değişikliği görüşmelerinde bir milletvekilinin hayatını kaybetmesine, eleştiriler sert ve şiddetli olmasına rağmen, yapılan görüşmeler ahlak ve edep çerçevesinde gerçekleşmişti. Ama 24. Dönem'de edep TBMM Genel Kurulu kürsüsünden gittiği gibi, basın toplantılarında ve milletvekillerinin başka yerlerdeki davranışlarında da ortaya çıkmaya başladı.
Siyasi parti genel başkanlarının bu konuyu iyi değerlendirip kamuoyunda edep dışı söylem, ahlaki zafiyetler içinde görülen bu konuda tercihlerini göstermeleri bizlere önemli mesaj olacaktır. Siyasi partiler bu karmaşayı ortaya çıkaran, kavgaya sebebiyet veren, adap ve edep dışı ifadeleri kullanan milletvekilleri kimse, 2015 yılında yapılacak seçimlerde aday koymada biraz daha titiz davranacaklardır. "
-"Sabahlara kadar çalıştık"-
Elitaş, çıkarmak istedikleri yasal düzenlemeleri sabahlara kadar çalışarak çıkardıklarını ifade ederek, normalde 7-8 saatte çıkarılacak tasarı ve tekliflerin artık 7-8 günde bitirilebildiğine işaret etti.
Bu yıl bütçe görüşmelerinde 93 yıllık Meclis tarihinde görülmemiş bir durumun yaşandığını, geleneklerin bozulduğunu ve teamüllerin ortadan kalktığını savunan Elitaş, CHP'nin farklı bir usul ve esas ortaya koyması sonucu yaşanan durumun üzücü olduğunu söyledi.
"Parlamenter sistemi kabul ettiysek, bütün sorunların çözüm yerinin Meclis olduğunu ortaya koyduysak milletvekilleri olarak Parlamento'nun itibarını yükseltmek için elimizden gelen gayreti göstermemiz lazım" diyen Elitaş, son günlerde yaşanan tartışmalara dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Başka ülkelere ve ülkemizin geçmişine baktığımızda kim Türkiye'de sistemle ilgili hesap ve plan yapıyorsa, bir heves içinde oluyorsa, önce Parlamento'yu itibarsızlaştırarak, başka güçlere ihtiyaç doğuracak şekilde harekette bulunduklarını görüyoruz. 27 Mayıs bu şekilde olmuş; Parlamento'yu itibarsızlaştırmış, yolsuzluk iddiaları ve iftiralarıyla Parlamento'ya güven sarsılmış, darbenin yapılmasını meşrulaştırmışlar. 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat aynı şekilde. 2014 yerel seçimlerine gidilirken Parlamento'yu, milli iradenin temsilcilerini itibarsızlaştırmak için kapsamlı, bilinçli ve planlı bir kampanyanın varolduğunu görüyoruz. 17 Aralık'ta yapılan operasyonla kim bu milletin, 76 milyonun kör kuruşuna tenezzül etmişse, bunun hesabının yargı yoluyla görülmesi gerekir. Ama Parlamento'yu, meşru hükümeti itibarsızlaştırmak yoluna gidiyorsa, seçim sürecinde çamur at izi kalsın şeklindeki operasyonunun devamı olarak Parlamento'nun seçilmiş üyelerinin buna taşeronluk yapmaması gerekir. Bu çerçevede baktığımızda Anamuhalefet ve muhalefetin, mal bulmuş mağribi gibi henüz doğruluğu kanıtlanmamış konuda hükümeti yıpratma, Parlamentoyu itibarsızlaştırma planının bir parçası olarak değerlendirmek gerekir. Benim çağrım, siyasi partiler ve vatandaşlarımız itibarsızlaştırma operasyonuna itibar etmemeli. Kimin hakkında iddia varsa, yolsuzluk yapmışsa bağımsız yargı bunun gereğini yapacak, Hükümet de buna engel değil ön açma şeklinde faaliyet gösterecektir."
TBMM'nin 2 Ocak'tan itibaren çalışmalarına devam edeceğini hatırlatan Elitaş, "Umarım İçtüzük üzerinde uzlaşma sağlanır ve 2014 tarihli İçtüzükle yeni döneme girer ve 25. Dönem'de daha üsluplu, adaplı Parlamento'nun oluşmasına katkı sağlarız. Yeni dönem için edep, edep edep diyorum" dedi.
Kaynak: AA
Yeni anayasa çalışmalarına işaret eden Elitaş, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun kendine koyduğu süre içinde çalışmalarını bitiremediğini, üzerinde uzlaşma sağlanan 60 maddeyi kapsayan Anayasa değişikliğinin de "muhalefet partilerinin tavrı" nedeniyle hayata geçirilemediğini anlattı.
Anayasa konusundaki girişimlerin olumsuz sonuçlandığını belirten Elitaş, "Gönül arzu ederdi ki seçmen iradesinin yüzde 95'inin temsil edildiği bu Parlamento, yeni anayasayı yapabilseydi. Ama gerçekleşmedi. Bundan sonra gerçekleşmesinin de hayal olduğu, Meclis Başkanı tarafından ortaya konuldu. İnşallah yeni süreç içinde Anayasa yapmak için tekrar siyasi partiler kendilerini gözden geçirir ve yazılmış 60 maddeyi hayata geçirerek sürece hız verir. Belki bunun 100 maddesini bu dönemde yapabiliriz ama 25. Dönem'de kalan maddeleri gözden geçirerek, yeni adımın atılmasına imkan vermiş, yoldaki engelleri kaldırmış oluruz. Muhalefet kararsız ve ne yapacağı konusunda henüz yol haritasını çizemediği, günün şartlarına göre rüzgar nereden eserse yönlerini oraya çevirdiği ve ilkesizliği sonucunda bu işin olabileceği konusunda umutlarımız yok olmak üzere..." diye konuştu.
TBMM İçtüzüğü'nün yeniden yazılması için Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in girişimleriyle kurulan İçtüzük Uzlaşma Komisyonu'nun 168 madde üzerinde uzlaşma sağladığını, ancak geri kalan 20 maddede anlaşamadığını hatırlatan Elitaş, bunun üzerine her partiden bir grup başkanvekilinin katılımıyla yeniden bir araya geldiklerini anımsattı. Elitaş, yaptıkları çalışmanın bittiğini, son toplantının Ocak ayının ilk günlerinde yapılacağını ve kanaatlerini belirteceklerini söyledi.
Elitaş, "Umut ediyorum ki Anayasa'da uzlaşamayan partiler, İçtüzük'te uzlaşır ve yeni bir İçtüzük yapar. Bu da Anayasa konusunda yeni adım atma imkanını getirir" dedi.
-"Seviye çok düştü"-
Parlamento'da kullanılan dil ve üsluba ilişkin eleştirilerde bulunan Elitaş, 23. Dönem ile 24. Dönem Parlamentosu arasındaki en önemli farkın bu konuda yaşandığını söyledi.
Meclis'te artık kavganın, tartışmanın eksik olmadığını, seviyenin çok düştüğüne şahit olduklarını kaydeden Elitaş, şöyle konuştu:
"Eskiden milletvekilleri; maddeler üzerinde konuşur, önergelerde iktidarı eleştirip yapılan düzenlemeyle ilgili kanaatlerini belirtirlerdi. Şu anda baktığımızda yapılan konuşmaların gündemle hiç alakalı olmadığını görüyoruz. Mahkemeler kararlarını verirken Anayasa'ya, yasalara, kanun koyucunun iradesine göre kanaatlerini oluştururlardı. Bize fakültede Anayasa ve kanunların lafzı ve ruhuyla bütün olduğunu öğretmişlerdi. Lafzı metindir, ruhu ise kanun koyucunun iradesidir. Şu anda görüyorum ki mahkemeler, kanun koyucunun iradesini merak etmiyorlar. Çünkü kanun koyucunun iradesini komisyonlarda ve Genel Kurul'da anlamak mümkün değil. Çünkü görüşmelerin tamamı, alakasız meselelerle, isnat ve iftiralarla gitmeye başladı.
İşin üzücü tarafı, geçmiş tutanakları incelediğimizde tüm tartışmalar bir edep çerçevesinde yapılmış ve saygı sınırlarını aşmadan ortaya konulmuştur. 2001 yılındaki İçtüzük değişikliği görüşmelerinde bir milletvekilinin hayatını kaybetmesine, eleştiriler sert ve şiddetli olmasına rağmen, yapılan görüşmeler ahlak ve edep çerçevesinde gerçekleşmişti. Ama 24. Dönem'de edep TBMM Genel Kurulu kürsüsünden gittiği gibi, basın toplantılarında ve milletvekillerinin başka yerlerdeki davranışlarında da ortaya çıkmaya başladı.
Siyasi parti genel başkanlarının bu konuyu iyi değerlendirip kamuoyunda edep dışı söylem, ahlaki zafiyetler içinde görülen bu konuda tercihlerini göstermeleri bizlere önemli mesaj olacaktır. Siyasi partiler bu karmaşayı ortaya çıkaran, kavgaya sebebiyet veren, adap ve edep dışı ifadeleri kullanan milletvekilleri kimse, 2015 yılında yapılacak seçimlerde aday koymada biraz daha titiz davranacaklardır. "
-"Sabahlara kadar çalıştık"-
Elitaş, çıkarmak istedikleri yasal düzenlemeleri sabahlara kadar çalışarak çıkardıklarını ifade ederek, normalde 7-8 saatte çıkarılacak tasarı ve tekliflerin artık 7-8 günde bitirilebildiğine işaret etti.
Bu yıl bütçe görüşmelerinde 93 yıllık Meclis tarihinde görülmemiş bir durumun yaşandığını, geleneklerin bozulduğunu ve teamüllerin ortadan kalktığını savunan Elitaş, CHP'nin farklı bir usul ve esas ortaya koyması sonucu yaşanan durumun üzücü olduğunu söyledi.
"Parlamenter sistemi kabul ettiysek, bütün sorunların çözüm yerinin Meclis olduğunu ortaya koyduysak milletvekilleri olarak Parlamento'nun itibarını yükseltmek için elimizden gelen gayreti göstermemiz lazım" diyen Elitaş, son günlerde yaşanan tartışmalara dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Başka ülkelere ve ülkemizin geçmişine baktığımızda kim Türkiye'de sistemle ilgili hesap ve plan yapıyorsa, bir heves içinde oluyorsa, önce Parlamento'yu itibarsızlaştırarak, başka güçlere ihtiyaç doğuracak şekilde harekette bulunduklarını görüyoruz. 27 Mayıs bu şekilde olmuş; Parlamento'yu itibarsızlaştırmış, yolsuzluk iddiaları ve iftiralarıyla Parlamento'ya güven sarsılmış, darbenin yapılmasını meşrulaştırmışlar. 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat aynı şekilde. 2014 yerel seçimlerine gidilirken Parlamento'yu, milli iradenin temsilcilerini itibarsızlaştırmak için kapsamlı, bilinçli ve planlı bir kampanyanın varolduğunu görüyoruz. 17 Aralık'ta yapılan operasyonla kim bu milletin, 76 milyonun kör kuruşuna tenezzül etmişse, bunun hesabının yargı yoluyla görülmesi gerekir. Ama Parlamento'yu, meşru hükümeti itibarsızlaştırmak yoluna gidiyorsa, seçim sürecinde çamur at izi kalsın şeklindeki operasyonunun devamı olarak Parlamento'nun seçilmiş üyelerinin buna taşeronluk yapmaması gerekir. Bu çerçevede baktığımızda Anamuhalefet ve muhalefetin, mal bulmuş mağribi gibi henüz doğruluğu kanıtlanmamış konuda hükümeti yıpratma, Parlamentoyu itibarsızlaştırma planının bir parçası olarak değerlendirmek gerekir. Benim çağrım, siyasi partiler ve vatandaşlarımız itibarsızlaştırma operasyonuna itibar etmemeli. Kimin hakkında iddia varsa, yolsuzluk yapmışsa bağımsız yargı bunun gereğini yapacak, Hükümet de buna engel değil ön açma şeklinde faaliyet gösterecektir."
TBMM'nin 2 Ocak'tan itibaren çalışmalarına devam edeceğini hatırlatan Elitaş, "Umarım İçtüzük üzerinde uzlaşma sağlanır ve 2014 tarihli İçtüzükle yeni döneme girer ve 25. Dönem'de daha üsluplu, adaplı Parlamento'nun oluşmasına katkı sağlarız. Yeni dönem için edep, edep edep diyorum" dedi.