İstanbul Merkezli Operasyonlar
Rize Ticaret Sanayi Odası Başkanı Şaban Aziz Karamehmetoğlu, "2023 yılının, Türkiye ekonomisinin dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisinde olmasının hedeflendiği bir dönemde 'bu başarıya nasıl engel olabiliriz' şeklinde yapılan çalışmalar hız kazanmıştır" dedi.
Karamehmetoğlu, yaptığı açıklamada, 2013 yılında dünyada ve özellikle Avrupa'da ekonomik krizlerin baş gösterdiğini, Türkiye için de oldukça sıkıntılı bir yıl olduğunu belirtti.
Yıllardır süre gelen sorunlar çözülmesi güç bir yumak halini almışken, kimsenin çözmek için cesaret edemediği adımların atıldığı ve milletin iradesini ortaya koyma sürecinde olumlu gelişmelerin yaşandığı bu süreci baltalamaya çalışan iç ve dış güçlerin, farklı farklı tezgahlar kurmaya çalıştığını söyleyen Karamehmetoğlu, "2023 yılının, Türkiye ekonomisinin dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisinde olmasının hedeflendiği bir dönemde 'bu başarıya nasıl engel olabiliriz' şeklinde yapılan çalışmalar hız kazanmıştır. Kişiler üzerinden kurulan bu tezgahlar ülkemizi giderek çıkmaza sokmakta ve ciddi bir kaos ortamı yaratmaktadır" ifadelerini kullandı.
Karmaşanın ve kişisel menfaatlerin bertaraf edilerek milletçe kenetlenilmesi gerektiğini vurgulayan Karamehmetoğlu, şöyle devam etti:
"Ülkemizde gerçekleşen bu gelişmeler ekonomik anlamda büyük hasarlara sebebiyet vermektedir. Bireysel fikirleri ve değerleri bir kenara bırakarak ülke menfaatlerini ön planda tutmak hepimize fayda sağlayacaktır. Bu bağlamda her ne amaçla olursa olsun, ülke ekonomisine zarar verecek olayların yanında değil karşısında olmamız gerekmektedir. IMF borcunun sıfırlandığı bir ortamdan kısa zamanda geldiğimiz durum birilerinin dikkatini çekmektedir. Faiz oranları ve Türk lirası değerindeki dalgalanmalar direkt olarak ekonomimizi etkilemektedir."
Karamehmetoğlu, ekonomik piyasada 1 kuruşluk artışın bile devletin kasasından, halkın cebinden çıktığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"76 milyon vatandaşımızın hakkı olan bu paraların şahsi menfaatlerde kullanılmasının affedilir ve kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Var olan haksız kazancın karşısında en önce biz oluruz ama burada dikkatten kaçırmamamız gereken bir husus daha var. Yolsuzlukları ve usulsüzlükleri ortaya çıkarmak için başlatıldığı iddia edilen operasyonun, diğer yandan özellikle yabancı menşeli belirli grupların yaratılan kaos ortamından nemalanmasına sebebiyet vermesi de düşündürücüdür. Benzeri gelişmelerin yakın zamanda yaşanmış olması da halkımızın dikkatinden kaçmamıştır. Ekonomik istikrara her geçen gün daha da yaklaştığımız bu dönemde, bu süreci sekteye uğratacak çeşitli olayların üst üste patlak vermesi düşündürücüdür. Yapılmak istenilen ayrışmanın ve sürtüşmelerin bizlere hiçbir şey kazandırmayacağı aşikardır. Bu bir bakıma birilerinin büyüyen Türkiye'yi çekemeyişi, çeşitli sorunlarla boğuşan komşularımızın yanında bu hızlı yükselişimizi kabullenmeyişi olarak açıklanabilir. Ülkemizde yaşatılmak istenilen bu kargaşa ortamından zarar görmekteyiz. Yaşanan maddi zararlar tüccarımızı ve sanayicimizi zor durumda bırakmaktadır."
Kaynak: AA
Yıllardır süre gelen sorunlar çözülmesi güç bir yumak halini almışken, kimsenin çözmek için cesaret edemediği adımların atıldığı ve milletin iradesini ortaya koyma sürecinde olumlu gelişmelerin yaşandığı bu süreci baltalamaya çalışan iç ve dış güçlerin, farklı farklı tezgahlar kurmaya çalıştığını söyleyen Karamehmetoğlu, "2023 yılının, Türkiye ekonomisinin dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisinde olmasının hedeflendiği bir dönemde 'bu başarıya nasıl engel olabiliriz' şeklinde yapılan çalışmalar hız kazanmıştır. Kişiler üzerinden kurulan bu tezgahlar ülkemizi giderek çıkmaza sokmakta ve ciddi bir kaos ortamı yaratmaktadır" ifadelerini kullandı.
Karmaşanın ve kişisel menfaatlerin bertaraf edilerek milletçe kenetlenilmesi gerektiğini vurgulayan Karamehmetoğlu, şöyle devam etti:
"Ülkemizde gerçekleşen bu gelişmeler ekonomik anlamda büyük hasarlara sebebiyet vermektedir. Bireysel fikirleri ve değerleri bir kenara bırakarak ülke menfaatlerini ön planda tutmak hepimize fayda sağlayacaktır. Bu bağlamda her ne amaçla olursa olsun, ülke ekonomisine zarar verecek olayların yanında değil karşısında olmamız gerekmektedir. IMF borcunun sıfırlandığı bir ortamdan kısa zamanda geldiğimiz durum birilerinin dikkatini çekmektedir. Faiz oranları ve Türk lirası değerindeki dalgalanmalar direkt olarak ekonomimizi etkilemektedir."
Karamehmetoğlu, ekonomik piyasada 1 kuruşluk artışın bile devletin kasasından, halkın cebinden çıktığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"76 milyon vatandaşımızın hakkı olan bu paraların şahsi menfaatlerde kullanılmasının affedilir ve kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Var olan haksız kazancın karşısında en önce biz oluruz ama burada dikkatten kaçırmamamız gereken bir husus daha var. Yolsuzlukları ve usulsüzlükleri ortaya çıkarmak için başlatıldığı iddia edilen operasyonun, diğer yandan özellikle yabancı menşeli belirli grupların yaratılan kaos ortamından nemalanmasına sebebiyet vermesi de düşündürücüdür. Benzeri gelişmelerin yakın zamanda yaşanmış olması da halkımızın dikkatinden kaçmamıştır. Ekonomik istikrara her geçen gün daha da yaklaştığımız bu dönemde, bu süreci sekteye uğratacak çeşitli olayların üst üste patlak vermesi düşündürücüdür. Yapılmak istenilen ayrışmanın ve sürtüşmelerin bizlere hiçbir şey kazandırmayacağı aşikardır. Bu bir bakıma birilerinin büyüyen Türkiye'yi çekemeyişi, çeşitli sorunlarla boğuşan komşularımızın yanında bu hızlı yükselişimizi kabullenmeyişi olarak açıklanabilir. Ülkemizde yaşatılmak istenilen bu kargaşa ortamından zarar görmekteyiz. Yaşanan maddi zararlar tüccarımızı ve sanayicimizi zor durumda bırakmaktadır."