Tarakçı Açıklaması

Prof. Dr. Celal Tarakçı, “Tanzimat Fermanı’nın imzalanması, kendi medeniyetimizin iflas etmesidir” dedi.

Tarakçı Açıklaması

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Türkçe Topluluğu tarafından, “Bir Hisli Yürek: Mehmet Akif Ersoy” başlıklı konferans düzenlendi.

Konferans, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden emekli, Canik Başarı Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Celal Tarakçı tarafından verildi.

Eğitim Fakültesi B Blok Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Türkçe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği konferansın açılış konuşmasını Türkçe Topluluğu Başkanı Eda Elif yaptı.

“İSTİKLAL MARŞI’NI BİZE HEDİYE EDEN ADAMIN ÇOCUKLARINA BİLE BAKMADIK”
Mehmet Aki Ersoy’un, “Oku şayet sana bir hisli yürek lazımsa. Oku, zira onu yazdım, iki söz yazdımsa” dizeleriyle konuşmasına başlayan Prof. Dr. Celal Tarakçı, “Mehmet Akif’i bir saate sığdırmak mümkün değil. O, 63 yıllık ömrünün birçoğunu mücadeleyle geçirmiş bir mücadele adamıdır. O, medeniyetin mücadelesini veren adamdır. Bugün ki Türkiye’de olduğu gibi Akif’e o zaman da birçok cepheden hücum edenler oldu. Bugün ne varsa, o günlerde de vardı. Akif 10 sene bir nevi mecburi olarak Mısır’da yaşadı. ‘Niye gidiyorsun?’ diye soranlara, ‘Polis beni bir cani gibi takip ediyor’ diye cevap verdi. Onun ailesi de kendisi gittikten sonra sefalet içinde ölüp gitti. Bu devlet onlara el atmadı. Her toplantıda İstiklal Marşı’nı okuyoruz. Ama bunu bize hediye eden adamın çocuklarına bakmadık bile” dedi.

“TANZİMAT FERMANI’NIN İMZALANMASI, KENDİ MEDENİYETİMİZİN İFLAS ETMESİDİR”
Eski zamanlardaki Batı kavramına ve Türkiye’ye değinen Tarakçı, “Biz talihimiz ters döndüğü günden itibaren Batı’ya yöneldik. Hala ‘Batı’ diyoruz. Bir durup düşünüp de kendi köklerimize dayanan sistemi kurmaya çalışmıyoruz. Tanzimat Fermanı’nın imzalanması, kendi medeniyetimizin iflas etmesidir. Daha sonra da Islahat Fermanı geliyor. Halk o zaman bunu şöyle değerlendirdi: ‘Gavura gavur demek yok!’ Bu böyle devam etti, ediyor” diye konuştu.

“BİZİM İNANÇ SİSTEMİMİZDE BİLE İLK EMRİMİZ OKU”
Konuşmasına okumanın önemi ve Mehmet Akif’in bu konudaki düşünceleriyle devam eden Tarakçı, “Ne garip ki bize okumak çok zor geliyor. Bizim inanç sistemimizde bile ilk emrimiz oku. Ama en az okuyan biziz. Ders kitabı okumak, okumak değildir. Ders kitabı dışında; şiir, roman, masal... Ne okuyorsunuz? Önemli olan budur. ‘Milletime hizmet edebilmek için bugün ne yaptım?’ diyemiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Öğretmen, iç dünyasında doğru ile yanlış arasındaki şeyleri görüp ayırabilmelidir. Bu tarzda öğretmen ordusu maalesef yok” diyen Prof. Dr. Celal Tarakçı, “Bir milletin yetişmesinde öğretmenler en büyük rolü oynuyor. Mehmet Akif, ‘Muallimim diyen olmak gerektirir edepli, imanlı, liyakatli, vicdanlı’ der. Bu dörtlü olmadan olmaz, çünkü vazife büyüktür” şeklinde konuştu.

“DİLDE HERHANGİ BİR BOZUKLUK HER KÜLTÜRÜ ETKİLER”
Mehmet Akif Ersoy’un kullandığı dilin önemine de dikkat çeken Prof. Dr. Celal Tarakçı, “Biliyorsunuz din, manevi duygularımızı geliştiriyor. Dil de aynı şekilde. Dilde herhangi bir bozukluk her kültürü etkiler. Akif, Türkçenin şivesine uygun konuşmayı savunurdu. Türkçenin söyleniş tarzına çok önem verirdi. Bu önemi; din, devlet, mülk ve millet olmak üzere dört unsur üzerinden değerlendirdi. Batının bizden istediği bizim hayatımız, bizim bütünlüğümüzdür. O yüzden batıya karşı tedbir bilgiyle alınır” dedi.

Prof. Dr. Celal Tarakçı, “Onlar bizim için çalıştı. Biz de bizden sonrakiler için çalışmak zorundayız. Nesiller birbirine bağlıdır. Bize düşeni yapmak zorundayız. Size bir deryadan bir damla sunduk. Umarım bu damla sizleri deryaya götürür” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Kendisine yöneltilen soruları da cevaplayan Prof. Dr. Celal Tarakçı’ya günün anısına Türkçe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Aydın hediye takdim etti.
Kaynak: İHA