Asyalı Aktivistler Suriyeliler İçin Yollarda
Malezya, Endonezya ve Tayland'dan aralarında doktor ve gazetecilerin de bulunduğu 26 aktivist, Kayseri'de temaslarda bulundu.
Yardımeli Derneği İl Temsilcisi Celil Tekcan, derneğin Osmanlı Mahallesi'ndeki merkezinde Asyalı aktivistlerle birlikte düzenlediği basın toplantısında, Suriye'de yaşanan dramın şiddetlenerek devam ettiğini söyledi.
Kayseri'deki diğer sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, kentte yaşayan 355 Suriyeli aileye insani yardımda bulunduklarını ifade eden Tekcan, "Her türlü ev tekstili, gıda, odun, kömür ve barınma ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Dün gece de Yardımeli Derneğinin koordinatörlüğünde Malezya'dan, Patani'den, Endonezya'dan misafirlerimiz geldi ve derneğimize misafir oldular. Buradan Hatay'a, oradan da Suriye'ye yardım götürecekler. Biz de Kayserili hayırseverler olarak yardımlarımızı hem Suriye içine hem de sınırdaki illerimize gönderiyoruz. Alan el ile veren el arasında hayır köprüsü olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Asyalı grubun Türkiye sorumlusu Hasan Kürüz de yaklaşık 1,5 yıldır Malezya'da yaşadığını belirterek, kendilerine destek olan İHH İnsani Yardım Vakfı ve Yardımeli Derneğine teşekkür etti.
Türkiye sınırına yakın bölgelerde bulunan Suriye'deki okulları, kampları ziyaret edeceklerini dile getiren Kürüz, giyecek, yiyecek yardımında bulunacaklarını, öğrencilere ayakkabı ve kırtasiye malzemesi dağıtacaklarını sözlerine ekledi.
Mavi Marmara gemisinde de bulunan Malezyalı aktivist Mustafa Mansur ise "Barış Yolu" adlı bir programları olduğunu ifade ederek, hedeflerinin büyük bir dramın yaşandığı Patani, Arakan, Mısır, Suriye ve Gazze'ye insani yardım götürmek olduğunu söyledi.
Grupta bulunan gazetecilerin Suriye'ye geçmek için Gaziantep'e gittiklerini, Patani'den kendilerine katılacak aktivistlerin de 26 Aralık'ta Hatay'da olacağını ifade eden Mansur, "Suriye'ye 10 konteyner yardım malzemesi götürmeyi planlıyoruz. Bunların içerisinde battaniye, kışlık giyecek, yiyecek ve ilaç bulunacak. Amacımız sadece insani yardım değil, oraya giderek yaşanan dramı dünyaya göstermek" dedi.
Mansur, Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını yerinde görmek ve yardım malzemelerini belirlemek için ziyaretler gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Biz bu zulme karşıyız ve tüm dünyanın da karşı durması için haykıracağız. Barış Yolu Projesi kapsamında Patani'de, Malezya ve Endonezya'da çeşitli programlar yapmıştık. Filipinler'e de gittik. Dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin, nerede bir mazlum insan varsa oraya elimizi uzatmaktayız, nerede zulüm varsa orada ayakta durmaktayız. Yaklaşık 11 bin kilometre uzaklıktan buraya gelmemizin sebebi, dünyaya sesimizi duyurabilmek. Kur'an'da geçtiği gibi 'Ancak müminler kardeştir.' Bu düsturla, birlikte hareket etmek zorundayız. Zalimlerin önünde eğilmeyecek, onlara diz çöktüreceğiz."
Doç. Dr. Mazwati Yusuf ise batı medyasının Suriye'de yaşanan dramı çarpıtarak yansıttığını, masum insanları terörist ilan ettiklerini öne sürdü.
Suriyelilerin içinde bulundukları psikolojik duruma ilişkin de araştırma yapacağını vurgulayan Yusuf, "Oradaki insanların zulme maruz kalmalarına rağmen, yaşamlarını nasıl devam ettirebildiklerini, bu dayanıklılıklarının temelinin ne olduğunu araştıracağım. Aslında bunun altında yatan bir hikmet var. Bu zulümler belki de insanları Allah'a daha da yaklaştıracak" ifadelerini kullandı.
Aktivistler, yarın karayoluyla Hatay'a gidecekler.
Kaynak: AA
Kayseri'deki diğer sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, kentte yaşayan 355 Suriyeli aileye insani yardımda bulunduklarını ifade eden Tekcan, "Her türlü ev tekstili, gıda, odun, kömür ve barınma ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Dün gece de Yardımeli Derneğinin koordinatörlüğünde Malezya'dan, Patani'den, Endonezya'dan misafirlerimiz geldi ve derneğimize misafir oldular. Buradan Hatay'a, oradan da Suriye'ye yardım götürecekler. Biz de Kayserili hayırseverler olarak yardımlarımızı hem Suriye içine hem de sınırdaki illerimize gönderiyoruz. Alan el ile veren el arasında hayır köprüsü olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Asyalı grubun Türkiye sorumlusu Hasan Kürüz de yaklaşık 1,5 yıldır Malezya'da yaşadığını belirterek, kendilerine destek olan İHH İnsani Yardım Vakfı ve Yardımeli Derneğine teşekkür etti.
Türkiye sınırına yakın bölgelerde bulunan Suriye'deki okulları, kampları ziyaret edeceklerini dile getiren Kürüz, giyecek, yiyecek yardımında bulunacaklarını, öğrencilere ayakkabı ve kırtasiye malzemesi dağıtacaklarını sözlerine ekledi.
Mavi Marmara gemisinde de bulunan Malezyalı aktivist Mustafa Mansur ise "Barış Yolu" adlı bir programları olduğunu ifade ederek, hedeflerinin büyük bir dramın yaşandığı Patani, Arakan, Mısır, Suriye ve Gazze'ye insani yardım götürmek olduğunu söyledi.
Grupta bulunan gazetecilerin Suriye'ye geçmek için Gaziantep'e gittiklerini, Patani'den kendilerine katılacak aktivistlerin de 26 Aralık'ta Hatay'da olacağını ifade eden Mansur, "Suriye'ye 10 konteyner yardım malzemesi götürmeyi planlıyoruz. Bunların içerisinde battaniye, kışlık giyecek, yiyecek ve ilaç bulunacak. Amacımız sadece insani yardım değil, oraya giderek yaşanan dramı dünyaya göstermek" dedi.
Mansur, Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını yerinde görmek ve yardım malzemelerini belirlemek için ziyaretler gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Biz bu zulme karşıyız ve tüm dünyanın da karşı durması için haykıracağız. Barış Yolu Projesi kapsamında Patani'de, Malezya ve Endonezya'da çeşitli programlar yapmıştık. Filipinler'e de gittik. Dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin, nerede bir mazlum insan varsa oraya elimizi uzatmaktayız, nerede zulüm varsa orada ayakta durmaktayız. Yaklaşık 11 bin kilometre uzaklıktan buraya gelmemizin sebebi, dünyaya sesimizi duyurabilmek. Kur'an'da geçtiği gibi 'Ancak müminler kardeştir.' Bu düsturla, birlikte hareket etmek zorundayız. Zalimlerin önünde eğilmeyecek, onlara diz çöktüreceğiz."
Doç. Dr. Mazwati Yusuf ise batı medyasının Suriye'de yaşanan dramı çarpıtarak yansıttığını, masum insanları terörist ilan ettiklerini öne sürdü.
Suriyelilerin içinde bulundukları psikolojik duruma ilişkin de araştırma yapacağını vurgulayan Yusuf, "Oradaki insanların zulme maruz kalmalarına rağmen, yaşamlarını nasıl devam ettirebildiklerini, bu dayanıklılıklarının temelinin ne olduğunu araştıracağım. Aslında bunun altında yatan bir hikmet var. Bu zulümler belki de insanları Allah'a daha da yaklaştıracak" ifadelerini kullandı.
Aktivistler, yarın karayoluyla Hatay'a gidecekler.