Nükleer Santrallerde Ekonomik Kriz Etkisi
Rusya Federasyonu'nda devlet nükleer şirketi Rosatom'un yurt dışı yatırımlarından sorumlu şirketi JSC Rusatom Overseas'ın başkan yardımcısı Yury Sokolov, "Ekonomik kriz nedeniyle dünyada elektrik enerjisine yönelik talep düştü. Dolayısıyla devletler bu düşüşten yola çıkarak da nükleer güç santralleriyle ilgili çalışmalarını askıya aldı" dedi.
Sokolov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, nükleer güç santrali yapımı ve geliştirilmesi anlamında Rusya'nın Türkiye başta olmak üzere Finlandiya, Çek Cumhuriyeti, İran, Vietnam, Macaristan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti gibi ülkelerle müzakere yürüttüğünü bildirdi.
Türkiye'de yapılacak nükleer enerji santralinde "VVER" teknolojisi kullanılacağını anlatan Sokolov, şunları söyledi:
"Bu teknoloji '3+' diye tabir edilen reaktör nesli. '3+' reaktör nesli, son derece güvenilir bir yapıdadır. Söz konusu teknoloji, yapılmış olan nükleer güç santrallerinden test edildi. Uluslararası camia artık VVER teknolojisinin kullanılmasında hiç bir sorunun kalmadığını belirtiyor. Rusya'da yapılan Novavaronejskaya nükleer güç santrali de bu sistemle yapılıyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin referansı da bu güç santralidir. Türkiye'de yapılacak VVER reaktörünün gücü bin 200 megavat olacak. Dünyada yapılan VVER teknolojileri genellikle 440 megavattır. Burada kullanacağımız teknolojinin güvenliği test edilmiş ve uluslararası camia tarafından da onaylanmıştır. Dünyada 70'i aşkın reaktör yapıldı. Bunun 55'i şu an işletiliyor."
Dünya üzerinde bulunan VVER teknolojisi kullanılarak yapılan nükleer santrallerle ilgili de bilgi veren Sokolov, "Çin'de 2 tane yeni yapılıyor. Hindistan'da 2 tane işletilmekte, 2 tane daha yapılıyor. Vietnam, Bangladeş, Ürdün, Finlandiya, Çek Cumhuriyeti'nde nükleer güç santralleriyle ilgili çalışmalar sürüyor. Yaklaşık 10 ülkede yeni projeler geliştiriliyor" dedi.
Almanya başta olmak üzere bazı ülkelerde nükleer santral yapımlarının askıya alınmasını da değerlendiren Sokolov, şu bilgileri verdi:
"Almanya'nın almış olduğu kararda Fukuşima da etkili oldu. Bu olaydan sonra Japonya çalışmalarını askıya aldı. İsveç ve Almanya gibi ülkeler projeleri iptal etmek yerine şu anda işletilmekte olan nükleer güç santrallerini işletmeden çıkarmaya karar verdiler. Bu nükleer güç santrallerinden vazgeçtikleri anlamına gelmiyor. Nükleer güç santrallerinin gerilemesine yönelik en büyük sebepler Fukuşima'nın yanı sıra dünyadaki ekonomik krizdir. Ekonomik kriz nedeniyle dünyada elektrik enerjisine yönelik talep düştü. Dolayısıyla devletler bu düşüşten yola çıkarak da nükleer güç santralleriyle ilgili çalışmalarını askıya aldı."
- Nükleer enerjinin yeni pazarı Ortadoğu
Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın çalışmalarından örnekler de veren Sokolov, şöyle devam etti:
"Yeni nükleer güç santrallerinin gelişimiyle ilgili 3 yıl önce yapılan tahminlerle şu an ki durumu karşılaştırdığımız da yüzde 10-12'lik bir düşüş var. İsveç, İtalya, Romanya gibi ülkelerin nükleer güç santralleriyle ilgili çalışmalarda bu düşüş de etkili olmuştur. Nükleer enerji santrallerinin gelişimiyle ilgili yapılan çalışmalarda daha çok Ortadoğu ülkelerinin nükleer güç santralleri planlarında gelişim kaydedeceklerini gösteriyor. Ortadağu ülkeleri yeni pazar olarak karşımıza çıkıyor. Nükleer enerji santrali projelerinden vazgeçmek, bunları durdurmak söz konusu değil. Sadece kriz nedeniyle bazı ülkeler projelerini askıya aldı, bundan tamamen vazgeçme söz konusu değil."
Kaynak: AA
Türkiye'de yapılacak nükleer enerji santralinde "VVER" teknolojisi kullanılacağını anlatan Sokolov, şunları söyledi:
"Bu teknoloji '3+' diye tabir edilen reaktör nesli. '3+' reaktör nesli, son derece güvenilir bir yapıdadır. Söz konusu teknoloji, yapılmış olan nükleer güç santrallerinden test edildi. Uluslararası camia artık VVER teknolojisinin kullanılmasında hiç bir sorunun kalmadığını belirtiyor. Rusya'da yapılan Novavaronejskaya nükleer güç santrali de bu sistemle yapılıyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin referansı da bu güç santralidir. Türkiye'de yapılacak VVER reaktörünün gücü bin 200 megavat olacak. Dünyada yapılan VVER teknolojileri genellikle 440 megavattır. Burada kullanacağımız teknolojinin güvenliği test edilmiş ve uluslararası camia tarafından da onaylanmıştır. Dünyada 70'i aşkın reaktör yapıldı. Bunun 55'i şu an işletiliyor."
Dünya üzerinde bulunan VVER teknolojisi kullanılarak yapılan nükleer santrallerle ilgili de bilgi veren Sokolov, "Çin'de 2 tane yeni yapılıyor. Hindistan'da 2 tane işletilmekte, 2 tane daha yapılıyor. Vietnam, Bangladeş, Ürdün, Finlandiya, Çek Cumhuriyeti'nde nükleer güç santralleriyle ilgili çalışmalar sürüyor. Yaklaşık 10 ülkede yeni projeler geliştiriliyor" dedi.
Almanya başta olmak üzere bazı ülkelerde nükleer santral yapımlarının askıya alınmasını da değerlendiren Sokolov, şu bilgileri verdi:
"Almanya'nın almış olduğu kararda Fukuşima da etkili oldu. Bu olaydan sonra Japonya çalışmalarını askıya aldı. İsveç ve Almanya gibi ülkeler projeleri iptal etmek yerine şu anda işletilmekte olan nükleer güç santrallerini işletmeden çıkarmaya karar verdiler. Bu nükleer güç santrallerinden vazgeçtikleri anlamına gelmiyor. Nükleer güç santrallerinin gerilemesine yönelik en büyük sebepler Fukuşima'nın yanı sıra dünyadaki ekonomik krizdir. Ekonomik kriz nedeniyle dünyada elektrik enerjisine yönelik talep düştü. Dolayısıyla devletler bu düşüşten yola çıkarak da nükleer güç santralleriyle ilgili çalışmalarını askıya aldı."
- Nükleer enerjinin yeni pazarı Ortadoğu
Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın çalışmalarından örnekler de veren Sokolov, şöyle devam etti:
"Yeni nükleer güç santrallerinin gelişimiyle ilgili 3 yıl önce yapılan tahminlerle şu an ki durumu karşılaştırdığımız da yüzde 10-12'lik bir düşüş var. İsveç, İtalya, Romanya gibi ülkelerin nükleer güç santralleriyle ilgili çalışmalarda bu düşüş de etkili olmuştur. Nükleer enerji santrallerinin gelişimiyle ilgili yapılan çalışmalarda daha çok Ortadoğu ülkelerinin nükleer güç santralleri planlarında gelişim kaydedeceklerini gösteriyor. Ortadağu ülkeleri yeni pazar olarak karşımıza çıkıyor. Nükleer enerji santrali projelerinden vazgeçmek, bunları durdurmak söz konusu değil. Sadece kriz nedeniyle bazı ülkeler projelerini askıya aldı, bundan tamamen vazgeçme söz konusu değil."