Yekder 10. Yıl Özel Programı

Yaygın Eğitim ve Kültür Derneği (YEKDER) Yönetim Kurulu Başkanı, Eğitim Bilimci Yusuf Alpaydın, son yıllarda kamu kurumları tarafından sunulan din eğitimi hizmetlerinde kayda değer bir artış yaşandığını belirterek, mevcut din eğitimcilerin niteliklerinin artırılması ve yeni donanımlı eğitimcilerin yetiştirilmesi için çabaladıklarını söyledi.

Yekder 10. Yıl Özel Programı

Yaygın Eğitim ve Kültür Derneği'nin (YEKDER) kuruluşunun 10. yılı dolayısıyla Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde bir program düzenlendi.

Programa, Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları (ÖNDER) Genel Başkanı Dr. Hüseyin Korkut, İstanbul İl Müftü Yardımcısı Mehmet Yaman, Üsküdar İlçe Mlli Eğitim Müdürü İyas Tekin, İlim Kültür Eğitim Derneği Başkanı (İLKE) Davut Şanver, AA Genel Müdürü Kemal Öztürk ve AK Parti Üsküdar Belediye Başkan adayı Hilmi Türkmen de katıldı.

Program, Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Dünya Birincisi Kadıköy Osman Ağa Camisi İmam Hatibi Yaşar Cuhadar'ın Kuran tilaveti ile başladı.

Daha sonra Yusuf Alpaydın, yaptığı konuşmada, son yıllarda kamu kurumları tarafından sunulan din eğitimi hizmetlerinde kayda değer bir artış yaşandığının altını çizerek, "Buna mukabil, bu hızlı gelişmenin beraberinde nitelik sorunlarını doğurduğu da aşikar. YEKDER olarak çabalarımız gerek mevcut din eğitimcilerin niteliklerinin artıtılması, gerekse yeni donanımlı eğitimcilerin yetiştirilmesi yönünde devam edecek. Biz din eğitiminde gönüllü çalışmaların ayrı bir ruh ve neşveye sahip olduğuna, bireyleri farklı açılardan geliştirdiğine inanıyoruz. Bu amaçla sivil ruhun korunması gerektiğini düşünüyoruz. Tüm kardeş kuruluşları da bu nedenle hizmetlerini aksatmadan sürdürmeye davet ediyoruz" dedi.

YEKDER'in, on yılı başarıyla geride bırakmış bir dernek olduğunu kaydeden Alpaydın, "Son günlerde, hepimizin takip ettiği üzere, eğitim tartışmaları belki de hiç olmadığı kadar gündemde. Köklü bir geleneği miras alarak 10 yıldır YEKDER çatısı altında bilhassa din eğitimi alanında öncü olan derneğimiz, bu tartışmalar başlamadan çok daha önce meselenin ehemmiyetinin farkına varmış ve toplumun pek çok kesimine ulaşan faaliyetleriyle din, ahlak ve maneviyat eğitiminde ülkenin sayılı sivil toplum kuruluşları arasında yerini almıştır. Başlangıcından bugüne değin, nihai gayemiz, anlam ve değer yozlaşmalarının had safhaya ulaştığı, hakikatin ters yüz edildiği böyle bir çağda ve toplumda, kendine, yaşadığı çevreye ve eşyaya Kur’an’ın mana penceresinden bakabilen ahlaki ve manevi bakımdan, her yönüyle tutarlı nesiller yetişmesine yardımcı olmaktır" diye konuştu.

Alpaydın konuşmasını şöyle sürdürdü: "Öncelikle, YEKDER olarak gerçekleştirdiğimiz ve gerçekleştireceğimiz tüm faaliyetlerde yöntem olarak doğrudan bilginin verilmesinden ziyade gerek derslerde ve gerek derslerin yapıldığı ortamlarda katılımcılarımıza şuur kazandırma yolunu tercih ediyoruz. İslam’ın hayatın bütün alanlarını kuşatan bir din olduğu mesajını ısrarla vurguluyoruz. Son yıllarda kamu kurumları tarafından sunulan din eğitimi hizmetlerinde kayda değer bir artış yaşandı. Buna mukabil, bu hızlı gelişmenin beraberinde nitelik sorunlarını doğurduğu da aşikar. YEKDER olarak çabalarımız gerek mevcut din eğitimcilerin niteliklerinin artıtılması, gerekse yeni donanımlı eğitimcilerin yetiştirilmesi yönünde devam edecek.

Ayrıca kamunun bu alan daha yoğun olarak girmesi, sivil toplum kuruluşlarını bu hizmetlerde geri durmaya yöneltiyor gibi gözükmekte. Biz din eğitiminde gönüllü çalışmaların ayrı bir ruh ve neşveye sahip olduğuna, bireyleri farklı açılardan geliştirdiğine inanıyoruz. Bu amaçla sivil ruhun korunması gerektiğini düşünüyoruz. Tüm kardeş kuruluşları da bu nedenle hizmetlerini aksatmadan sürdürmeye davet ediyoruz. Geçmiş on yıl, Allah’ın izniyle gelecek nice on yılların bir başlangıcı mesabesindedir. On yıl önce ihlasla toprağa atılan tohum yeşermiş, bu yıllar içinde özenle bakılan fidan büyümüş ve bugün ağaç olup meyveye durmuştur. Bundan sonra bizim ufkumuz, bu ağacın merkezde olduğu münbit bir bahçeyi kurmaktır".

Daha sonra kürsüye gelen İlim Kültür Eğitim Derneği (İLKE) Başkanı Davut Şanver, eğitimi, 'nasıl bir insan isteniyorsa, onun öğretildiği bir iş' olarak tanımlayarak, "10, 20, 50 sene sonra bu ülkede nasıl bir jenerasyon bekliyorsak, bugün yaptığımız işin bir sonucu olarak ortaya çıkacağının farkında olmamız gerekiyor. YEKDER olarak orta ümmet kıvamında müslüman bir nesil yetiştirmeye gayret sarf ediyoruz. Gençlerimizin özellikle genç neslin İslami hayata ve İslami topluma olan ilgilerinin azaldığını görüyoruz. Özellikle aile kurumunun çok ciddi şekilde çözüldüğünü, boşanmaların, aslında boşanmalardan daha tehlikelisi, dünyevileşme probleminin ailelerimizi tehdit ettiğini acı bir şekilde izliyoruz. Bu yönüyle YEKDER önümüzdeki dönemde aile, ailenin dini eğitimi ile özellikle daha çok boşta kalan orta okul ve lise gençlerinin eğitimi konusunda ciddi faaliyetlere imza atacaktır" diye konuştu.

Derneğin hazırlanmasında paydaş olduğu 4+4+4 raporuyla ilgili bir bilgilendirme de yapıldı. Bilgilendirmede, "Kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen 12 Yıllık Zorunlu Eğitim Yasası’nın getirdiği önemli yeniliklerden biri, 1982’den beri zorunlu olarak ilköğretim 4. sınıftan 12. sınıfa kadar okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin yanı sıra yeni seçmeli din derslerinin müfredata dahil edilmesidir. İlk yılını geride bırakan yeni eğitim sistemi içerisinde yer alan seçmeli din derslerinin kamuoyundaki beklentileri ne ölçüde karşıladığı merak konusu olmuştur. İlim Kültür Eğitim Derneği (İLKE) ve Yaygın Eğitim ve Kültür Derneği (YEKDER) bu düşünce ile Yrd. Doç. Dr. Mehmet Bahçekapılı’ya seçmeli din derslerinin öğrenci, öğretmen ve veliler için getirmiş olduğu yenilikleri ele alan bir araştırma yaptırmış, araştırma çerçevesinde beklentilerin neler olduğu analiz edilerek öneriler getirilmiştir" denildi.

Program, ödül töreni ve Grup Nağmedar'ın Tasavvuf Dinletisi ile sona erdi.
Kaynak: İHA