Soba Zehirlenmelerine Karşı Bilimsel Tavsiyeler
Amasya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Burak Bilgin, soba zehirlenmelerinin temel nedeninin ev içinde bacaların iyi ayarlanmaması, sobanın alt ve üst kısmının dikkatli bir şekilde kapalı olup olmadığının kontrol edilmemesi gibi ihmallerden kaynaklandığını söyledi.
Bilgin, Bakırcılar Çarşısı'nda soba satan bir iş yerinde uygulamalı olarak bir soba üzerinde karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı alınabilecek tedbirler konusunda gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Havaların soğuması ile birlikte soba zehirlenmelerinin arttığına dikkat çeken Bilgin, her yıl ortalama 500 kişinin karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti.
Türkiye'de zehirlenmeye karşı alınan tedbirler konusunda ciddi bir bilinçsizlik olduğunu dile getiren Bilgin, "Bu konuda sobalı evlerde kalan öğrencilerimizi hem de kırsal kesimde ve şehir içinde doğalgazın ulaşmadığı yerlerde soba ile ısınan vatandaşlarımızın sağlıklarını kaybetmemesi, zehirlenerek hayatlarını kaybetmemesi için soba zehirlenmeleri konusunda genel bilgiler vermek istedik" dedi.
Karbonmonoksit zehirlenmelerinin nedenini anlatan Bilgin, "Sobadan kaynaklanan zehirlenmelerde ölümlerin temel nedeni özellikle akşamleyin geç saatte yatarken üşümeden dolayı sobaya kömür ekliyor vatandaşımız. Kömür ekledikçe yansın sabaha kadar uzun süre bizi ısıtsın istiyorlar. Ama burada temel sıkıntı ev içinde bacaların iyi ayarlanmaması, sobanın alt ve üst kısmının dikkatli bir şekilde kapalı olup olmadığının kontrol edilmemesi gibi ihmallerden kaynaklanan ufak bir hata maalesef karbonmonoksit zehirlenmelerine, ölümlere yol açıyor" diye konuştu.
Sobanın ev içinde dengeli bir şekilde kurulması gerektiğini ve yanmadan sonra dışarıya verilecek dumanının borularla tahliye edileceği için bacaya boruların 10 derecelik düz açıyla girmesi ve bacanın içine borunun çok fazla sokulmaması gerektiğini anlatan Bilgin, şöyle devam etti:
"Yurttaşlarımız senede en az iki defa soba kurmadan önce ve yine sobayı temizlerken boruları temizlemesi bacalarını da kontrol etmeleri gerekiyor. Soba kurulmadan önce baca kontrolü için bacanın içinde bir kağıt yakılarak yapılabilir. Baca eğer ateşi çekiyorsa baca kullanılmaya uygundur. Eğer hemen sönüyorsa ve çekmiyorsa hava sirkülasyonunda bir sıkıntı var. Mutlaka bacalarımızın temiz olması gerekiyor. Rüzgarın baskın olduğu dönemlerde eğer bacamızın kapağı açıksa kuvvetli rüzgar çatıdaki bacadan gazı içeri tekrardan baskılıyor. Rüzgar bastırdığı için biz içeride uyurken görmüyoruz bunu. Uyurken zaten karbonmonoksidin kokusunu almak buna uyunmak mümkün değil. Ölümlerin temel nedeni bacadan baskı ile gelen ters bir rüzgarla gazın içeride insanların oksijenini tüketmesi ile kanda zehirlenme yaratarak vefatına kadar uzanan bir süreç başlamasıdır. Bacaların kapağının kardan yağmurdan korumak için üzerinin kapalı olması gerekiyor."
Karbonmonoksit zehirlenmelerin yaşandığı evlerin incelemesinde soba borularının direk camdan ya da duvarı delerek dışarı verildiğinin, evlerin bacasız olduğunun gözlemlendiğini belirten Bilgin, bu durumunda dışarıdan gelen rüzgarın gazı baskılayarak kolayca içeri göndereceğini ve bu durumun zehirlenmelere yol açacağını belirterek, "Zehirlenmeler bu gibi yanlışlardan kaynaklanıyor. Sobalı evlerde mutlaka çatıya yapılmış en az 1,1.5 metre yükseklikte bir baca sisteminin olması, bacanın üstünün yağmur ve kardan tıkanmaması için kapalı olması ve bacanın dört tarafından havadar olması şart. Bu olmadığı zaman büyük bir tehlike var demektir" ifadelerini kullandı.
Ev içinde sobanın baca deliğine en yakın yerde olmasına dikkat edilmesi gerektiğini ve en fazla iki dirsek kullanılarak boruların bacaya verilmesinin önemini anlatan Bilgin, "Bazı evlerde uzun uzun borular görüyoruz. Soba, bacaya yaklaşık 2 metrelik bir mesafede olacak. En fazla iki dirsek olacak. Çok dirsek riski arttırıyor. Zehirlenmelerde tek bir etken madde yok, baca, baca çekiş sistemi, bacanın temizliği, boruların konumu, boruların baca haznesine girişine dikkat edilmeli. Soba yakılması ile ilgili olarak da soba ile borunun bulunduğu yerde bulunan havalandırma mekanizmasının tam kapatılmaması gerekiyor. Yeni sobalarda istenilse de bu mekanizma tam kapatılmıyor. Bu mekanizma ile soba uyuma moduna alınıyor. Gece yatarken sobaya kömür, odun atıp uykuya geçmemek lazım. Sobanın üst havalanması açık alt havalanmasını ise kapalı olması lazım" diye konuştu.
- Karbonmonoksit detektörleri hayat kurtarıyor
Sobalı evlerde bazı doğalgaz firmalarının zorunlu tuttuğu gibi karbonmonoksit detektörleri kullanılması gerektiğinin altını çizen Bilgin,şunları kakaydetti:
"Bunlar çok pahalı sistemler değil. Her yerde bulunabiliyor. 25 lira ile 75 lira arasında bir fiyatta. Hayatımızı 100 liranın altındaki bir sesli ve ışıklı gaz ikaz sisteminin yokluğundan kaybetmeyelim. Canın karşılığında hiçbir şey ölçülemez. Her evde, sobalı evlerde özellikle bulunması gerekiyor. Bu cihazların kullanımının yaygınlaştırılması gerekiyor. Özellikle kış döneminde aktif tutarak cihazı çalıştırıp kontrol edilmeli."
Bilgin, sobanın değil, tedbirsizlik ve bilinçsizliğin öldürdüğünü sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Havaların soğuması ile birlikte soba zehirlenmelerinin arttığına dikkat çeken Bilgin, her yıl ortalama 500 kişinin karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti.
Türkiye'de zehirlenmeye karşı alınan tedbirler konusunda ciddi bir bilinçsizlik olduğunu dile getiren Bilgin, "Bu konuda sobalı evlerde kalan öğrencilerimizi hem de kırsal kesimde ve şehir içinde doğalgazın ulaşmadığı yerlerde soba ile ısınan vatandaşlarımızın sağlıklarını kaybetmemesi, zehirlenerek hayatlarını kaybetmemesi için soba zehirlenmeleri konusunda genel bilgiler vermek istedik" dedi.
Karbonmonoksit zehirlenmelerinin nedenini anlatan Bilgin, "Sobadan kaynaklanan zehirlenmelerde ölümlerin temel nedeni özellikle akşamleyin geç saatte yatarken üşümeden dolayı sobaya kömür ekliyor vatandaşımız. Kömür ekledikçe yansın sabaha kadar uzun süre bizi ısıtsın istiyorlar. Ama burada temel sıkıntı ev içinde bacaların iyi ayarlanmaması, sobanın alt ve üst kısmının dikkatli bir şekilde kapalı olup olmadığının kontrol edilmemesi gibi ihmallerden kaynaklanan ufak bir hata maalesef karbonmonoksit zehirlenmelerine, ölümlere yol açıyor" diye konuştu.
Sobanın ev içinde dengeli bir şekilde kurulması gerektiğini ve yanmadan sonra dışarıya verilecek dumanının borularla tahliye edileceği için bacaya boruların 10 derecelik düz açıyla girmesi ve bacanın içine borunun çok fazla sokulmaması gerektiğini anlatan Bilgin, şöyle devam etti:
"Yurttaşlarımız senede en az iki defa soba kurmadan önce ve yine sobayı temizlerken boruları temizlemesi bacalarını da kontrol etmeleri gerekiyor. Soba kurulmadan önce baca kontrolü için bacanın içinde bir kağıt yakılarak yapılabilir. Baca eğer ateşi çekiyorsa baca kullanılmaya uygundur. Eğer hemen sönüyorsa ve çekmiyorsa hava sirkülasyonunda bir sıkıntı var. Mutlaka bacalarımızın temiz olması gerekiyor. Rüzgarın baskın olduğu dönemlerde eğer bacamızın kapağı açıksa kuvvetli rüzgar çatıdaki bacadan gazı içeri tekrardan baskılıyor. Rüzgar bastırdığı için biz içeride uyurken görmüyoruz bunu. Uyurken zaten karbonmonoksidin kokusunu almak buna uyunmak mümkün değil. Ölümlerin temel nedeni bacadan baskı ile gelen ters bir rüzgarla gazın içeride insanların oksijenini tüketmesi ile kanda zehirlenme yaratarak vefatına kadar uzanan bir süreç başlamasıdır. Bacaların kapağının kardan yağmurdan korumak için üzerinin kapalı olması gerekiyor."
Karbonmonoksit zehirlenmelerin yaşandığı evlerin incelemesinde soba borularının direk camdan ya da duvarı delerek dışarı verildiğinin, evlerin bacasız olduğunun gözlemlendiğini belirten Bilgin, bu durumunda dışarıdan gelen rüzgarın gazı baskılayarak kolayca içeri göndereceğini ve bu durumun zehirlenmelere yol açacağını belirterek, "Zehirlenmeler bu gibi yanlışlardan kaynaklanıyor. Sobalı evlerde mutlaka çatıya yapılmış en az 1,1.5 metre yükseklikte bir baca sisteminin olması, bacanın üstünün yağmur ve kardan tıkanmaması için kapalı olması ve bacanın dört tarafından havadar olması şart. Bu olmadığı zaman büyük bir tehlike var demektir" ifadelerini kullandı.
Ev içinde sobanın baca deliğine en yakın yerde olmasına dikkat edilmesi gerektiğini ve en fazla iki dirsek kullanılarak boruların bacaya verilmesinin önemini anlatan Bilgin, "Bazı evlerde uzun uzun borular görüyoruz. Soba, bacaya yaklaşık 2 metrelik bir mesafede olacak. En fazla iki dirsek olacak. Çok dirsek riski arttırıyor. Zehirlenmelerde tek bir etken madde yok, baca, baca çekiş sistemi, bacanın temizliği, boruların konumu, boruların baca haznesine girişine dikkat edilmeli. Soba yakılması ile ilgili olarak da soba ile borunun bulunduğu yerde bulunan havalandırma mekanizmasının tam kapatılmaması gerekiyor. Yeni sobalarda istenilse de bu mekanizma tam kapatılmıyor. Bu mekanizma ile soba uyuma moduna alınıyor. Gece yatarken sobaya kömür, odun atıp uykuya geçmemek lazım. Sobanın üst havalanması açık alt havalanmasını ise kapalı olması lazım" diye konuştu.
- Karbonmonoksit detektörleri hayat kurtarıyor
Sobalı evlerde bazı doğalgaz firmalarının zorunlu tuttuğu gibi karbonmonoksit detektörleri kullanılması gerektiğinin altını çizen Bilgin,şunları kakaydetti:
"Bunlar çok pahalı sistemler değil. Her yerde bulunabiliyor. 25 lira ile 75 lira arasında bir fiyatta. Hayatımızı 100 liranın altındaki bir sesli ve ışıklı gaz ikaz sisteminin yokluğundan kaybetmeyelim. Canın karşılığında hiçbir şey ölçülemez. Her evde, sobalı evlerde özellikle bulunması gerekiyor. Bu cihazların kullanımının yaygınlaştırılması gerekiyor. Özellikle kış döneminde aktif tutarak cihazı çalıştırıp kontrol edilmeli."
Bilgin, sobanın değil, tedbirsizlik ve bilinçsizliğin öldürdüğünü sözlerine ekledi.