Aslan’dan İzmir’e Demokrasi Müzesi Projesi

İzmir’in her zaman ve her dönemde toplumsal duyarlılığı yüksek bir kent olduğunu, ülke sorunlarına hiçbir zaman kayıtsız kalmadığını belirten Aslan, özellikle 12 Eylül darbesinin 27 Mayıs 1960 ve 12 Mart 1971 müdahalelerinden çok daha fazla olumsuz ve derin izler bıraktığını söyledi.

12 Eylül'de yapılan darbenin Türk demokrasisinin hedef olduğu en ağır bunalımlardan birine yol açtığını kaydeden Aslan,"Sadece bu anlamda tarihe geçmekle kalmamış, Türkiye'nin bugünü ve geleceğine de bir sis bulutu gibi çökmüştür. Haklar ve özgürlükler yılları bulan süreyle askıya alınmıştır. Düşünmeyen, bilmeyen, araştırmayan ve sorgulamayan sadece itaat etmesi istenen insan yapısı için her türlü baskı ve sindirme politikası uygulanmıştır. Resmi rakamlara göre 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, 7 bin kişi için idam cezası istenmiş, 50 kişi asılarak idam edilmiş. 100 bine yakın kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılanmış, 30 bin kişi sakıncalı bulunduğu için işten atılmış. Gerçekten çok büyük acılar yaşanmış. Ve bugün bile o dönemdeki askeri yönetimin yaptığı anayasa her ne kadar didik didik edilmişse de hala yürürlüktedir" dedi.

“TOPLUMSAL ÇÖKÜŞE YOLAÇTI”
Darbenin etkisinin uzun yıllar boyunca İzmir'de de sürdüğünü, burada da binlerce insanın cezaevlerine atıldığını, işkencelerden geçirildiğini dile getiren Aslan,"Her ne kadar o zaman yaşanmış olan Maraş, Çorum olayları ve 1 Mayıs olayları darbenin zeminini oluşturmuşsa da askeri yönetimin uyguladığı baskı ve sindirme politikası kabul edilebilir birşey olmamıştır. Sürgünler, idamlar, işkenceler, eğitim politikası ve ülke yönetimine dair yapılan temel değişiklikler, her türlü çağdaşlaşma ve ilerleme adımını yoketmekle kalmadı, toplumsal çöküşün de zeminini hazırladı. Ülkemizin bugün yaşadığı pek çok sorunun odağı oldu” diye konuştu.

“EN ÇOK İZMİR’E YAKIŞIR”
Bu kara dönemin hemen ardından PKK terörünün başladığını, ülkeyi uzun süre kasıp kavurduğunu, binlerce insanın yaşamını yitirdiğini vurgulayan Aslan, “ 386 bin insan evini, yaşadığı toprakları terk etti. 5 bin 500 polis ve askerimiz şehit oldu, bin 500 sivil yaşamını yitirdi. Sadece İzmir’den 185 gencimiz şehit oldu. Toplum olarak ciddi bir travma yaşadık. İşte bu nedenle, tüm bu yaşananları unutturmamak, gelecek kuşakları hem darbe hem terör konularında bilinçlendirip, bir anlamda ders almalarını sağlamak görevimiz diye düşünüyoruz. Terör ve Demokrasi Müzesi'nin, demokratik tavır ve vatanseverlik konusunda her zaman öncü bir kent olmuş İzmir'e yakışacağına inanıyoruz. Çünkü geçmişinizi bilmeden, yaşananları süzgeçten geçirmeden geleceğe yürüyemezsiniz" diye kaydetti.