Afyonkarahisar'da 'İnsanlığın Tükendiği Yer Suriye Konferansı'
Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, Suriye'de kış mevsiminin çok zor geçtiğini belirterek, "Suriye, bize, sefa içinde yaşayan körfez ülkelerine, Arap ülkelerine yakın. 'Biraz da onlar göndersin. Hep biz mi göndereceğiz?' dememeliyiz. Kendimizi inkar etmiş oluruz. Biz Türkiye'yiz, Osmanlı'yız, mesuliyetlerimiz var" dedi.
İşbilir, Afyon'dan Suriye'ye Yardım Platformu tarafından Rehberlik Araştırma Merkezinde düzenlenen "İnsanlığın Tükendiği Yer Suriye" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Bosna Hersek'te 21 yıl önce neler olduysa kat kat fazlası ve daha vahşicesinin şimdi Suriye'de yaşandığını söyledi.
Uluslararası örgütler ve küresel güçlerin, Bosna Hersek'e olduğu gibi Suriye'ye de sessiz ve ilgisi kaldığını savunan İşbilir, şöyle devam etti:
"Suriye konusunda ilgisiz kalmanın yanı sıra taraf da olunuyor. Van'da da üşüyen insanlar olduğu son zamanlarda dile getirilmeye başlandı. Kusura bakmayın, Şam ile kıyas edilemez. Van'a da yardım gidiyor. Van da bizim, Şam da bizim. Halep de bizim, Gaziantep de bizim, Bağdat da bizim. Musul da Erbil de Kerkük de bizim. Bunun farkına varacağız. İstiklal Harbinde nasıl ki hanımlar bileziklerini çıkarıp verdiyse ve insanlar her şeylerini verip Hindistan'dan, Pakistan'dan, Suriye'den bize yardımlarda bulunduysa bugün de bu kardeşlerimiz adeta bir kurtuluş savaşı veriyor. Bizim de fedakarlıkta sınır tanımamamız gerekiyor. Henüz Suriye için hanımlar bileziklerini vermedi, henüz büyük fedakarlıklar yapmadık."
- "AA, doğru, yerinde haberler veriyor"
İşbilir, Suriye'de, başta Müslüman alemi olmak üzere dünyanın alnına kıyamete kadar silinmeyecek bir lekenin kazındığı anlattı.
Çatışmalarla ilgili birçok kaynaktan benzer istatistikler elde edildiği bilgisini veren İşbilir, 3 yıldır süren hayat-memat mücadelesinde ciddi anlamda kurbanlar verildiğini bildirdi.
Suriye'deki 21 milyonluk nüfusun neredeyse yarıdan fazlasının acil insani yardıma muhtaç olduğuna dikkati çeken İşbilir, şunları kaydetti:
"Ne kadarının elinden tutarsak o kadar kar. Başkasına havale etmeyin. 'Ben ne yapıyorum?' sorusunu, bu güzide birliktelik yaygınlaştırsın. Bunu mutlaka kendimize soralım. Son günlerde kış mevsiminin şartlarından dolayı donarak ölen çocuklar var. Kış öldürmez, tedbir alırsın, kurtulursun. Bizim alakasızlığımız, dünyanın ilgisizliği öldürüyor. Suriye, bize, sefa içinde yaşayan körfez ülkelerine, Arap ülkelerine yakın. 'Biraz da onlar göndersin. Hep biz mi göndereceğiz?' dememeliyiz. Kendimizi inkar etmiş oluruz. Biz Türkiye'yiz, Osmanlı'yız, mesuliyetlerimiz var. 'Bana ne?' diyemeyiz. Her gün bir kişiye gidelim, gerçekleri, haberlerin bizi nasıl yanlış yönlendirdiğini, oradaki insanların yardıma nasıl ihtiyacının olduğunu anlatalım."
Suriye ilgili haberlerin bazılarının yanlış olduğunu savunan İşbilir, Anadolu Ajansının (AA), doğru, yerinde haberler verdiğini, dikkatleri çektiğini belirtti.
AA'nın, gerek Suriye gerekse Mısır ve diğer ülkelerdeki mazlumlar için adeta Anadolu'nun vicdanı gibi olduğunu vurgulayan İşbilir, "Şu gazetede, şu haberde gördüm demeyin. Haber sizi yönlendirir. Kış, Suriye'de çok şiddetli geçiyor. Bugün de yine haberler geldi, kamplarda kalan çocukların öldüğü bildirildi.
Bugüne kadar 12 bin çocuk öldü. Her 30 saniyede bir çocuk mülteci oluyor, bir yere sığınmak zorunda kalıyor" diye konuştu.
Kaynak: AA
Uluslararası örgütler ve küresel güçlerin, Bosna Hersek'e olduğu gibi Suriye'ye de sessiz ve ilgisi kaldığını savunan İşbilir, şöyle devam etti:
"Suriye konusunda ilgisiz kalmanın yanı sıra taraf da olunuyor. Van'da da üşüyen insanlar olduğu son zamanlarda dile getirilmeye başlandı. Kusura bakmayın, Şam ile kıyas edilemez. Van'a da yardım gidiyor. Van da bizim, Şam da bizim. Halep de bizim, Gaziantep de bizim, Bağdat da bizim. Musul da Erbil de Kerkük de bizim. Bunun farkına varacağız. İstiklal Harbinde nasıl ki hanımlar bileziklerini çıkarıp verdiyse ve insanlar her şeylerini verip Hindistan'dan, Pakistan'dan, Suriye'den bize yardımlarda bulunduysa bugün de bu kardeşlerimiz adeta bir kurtuluş savaşı veriyor. Bizim de fedakarlıkta sınır tanımamamız gerekiyor. Henüz Suriye için hanımlar bileziklerini vermedi, henüz büyük fedakarlıklar yapmadık."
- "AA, doğru, yerinde haberler veriyor"
İşbilir, Suriye'de, başta Müslüman alemi olmak üzere dünyanın alnına kıyamete kadar silinmeyecek bir lekenin kazındığı anlattı.
Çatışmalarla ilgili birçok kaynaktan benzer istatistikler elde edildiği bilgisini veren İşbilir, 3 yıldır süren hayat-memat mücadelesinde ciddi anlamda kurbanlar verildiğini bildirdi.
Suriye'deki 21 milyonluk nüfusun neredeyse yarıdan fazlasının acil insani yardıma muhtaç olduğuna dikkati çeken İşbilir, şunları kaydetti:
"Ne kadarının elinden tutarsak o kadar kar. Başkasına havale etmeyin. 'Ben ne yapıyorum?' sorusunu, bu güzide birliktelik yaygınlaştırsın. Bunu mutlaka kendimize soralım. Son günlerde kış mevsiminin şartlarından dolayı donarak ölen çocuklar var. Kış öldürmez, tedbir alırsın, kurtulursun. Bizim alakasızlığımız, dünyanın ilgisizliği öldürüyor. Suriye, bize, sefa içinde yaşayan körfez ülkelerine, Arap ülkelerine yakın. 'Biraz da onlar göndersin. Hep biz mi göndereceğiz?' dememeliyiz. Kendimizi inkar etmiş oluruz. Biz Türkiye'yiz, Osmanlı'yız, mesuliyetlerimiz var. 'Bana ne?' diyemeyiz. Her gün bir kişiye gidelim, gerçekleri, haberlerin bizi nasıl yanlış yönlendirdiğini, oradaki insanların yardıma nasıl ihtiyacının olduğunu anlatalım."
Suriye ilgili haberlerin bazılarının yanlış olduğunu savunan İşbilir, Anadolu Ajansının (AA), doğru, yerinde haberler verdiğini, dikkatleri çektiğini belirtti.
AA'nın, gerek Suriye gerekse Mısır ve diğer ülkelerdeki mazlumlar için adeta Anadolu'nun vicdanı gibi olduğunu vurgulayan İşbilir, "Şu gazetede, şu haberde gördüm demeyin. Haber sizi yönlendirir. Kış, Suriye'de çok şiddetli geçiyor. Bugün de yine haberler geldi, kamplarda kalan çocukların öldüğü bildirildi.
Bugüne kadar 12 bin çocuk öldü. Her 30 saniyede bir çocuk mülteci oluyor, bir yere sığınmak zorunda kalıyor" diye konuştu.