Uzman Dr. Figen Barlas Es Açıklaması

Bağcılar Belediyesi Kadın Meclisi’nce düzenlenen toplantıda konuşan Uzman Dr. Figen Barlas Es, televizyon dizilerinin insanların çok vaktini aldığını ve onları oyaladığını belirterek, “Anne ve baba olarak çocuklarımıza çok iyi birer rol model oluşturmak için çalışmalıyız.

Aile içindeki tartışmadan kaçan çocuk, kendisini değerli bulduğu kötü ortamlara sürüklenir” dedi.


Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi’ndeki “Ahlaki Değerler ve Aile” konulu toplantıya konuk konuşmacı olarak katılan Dr. Figen Es, insanların Allah’ın yarattığı kullar olarak onun koyduğu kurallara uygun bir yaşam sürmeleri gerektiğini ifade etti.

İnsan ilişkilerinin ve insan değerinin önemine vurgu yapan Dr. Es, insanların başkalarına karşı kendilerini büyük görmeye çalışmasının yanlışlığına işaret ederek, Güneş Sistemi’nden örnekler sundu. Es şunları söyledi:
“Kainatta 1 milyardan fazla galaksi var. Her birinde 1 milyardan fazla Güneş Sistemi var. Bunlardan bir tanesi de dünyamızı aydınlatan bizim Güneş’imiz. İçerisinde Güneş içeren galaksilerden milyarlarca var. Dünyamıza baktığımızda da çevresindeki 9 gezegenin en büyüğünün Jüpiter olduğunu görüyoruz. Güneş’in yanında Dünya nohut tanesi kadar kalıyor. Samanyolu Galaksisi’nde de 1 milyardan fazla yıldız var. Güneş’ten daha büyük galaksiler de var.”
Dünya’da yaşayan milyarlarca insandan birinin de kendisi olduğunu söyleyen Dr. Es, iç dizaynını Yüce Yaradan’ın yaptığını belirterek, “Allah beni, benim iç dizaynıma göre yapmış. Dakikada ortalama 16 kez nefes alıyoruz. Ama biz bunun farkında bile değiliz. Rabbim havanın içindeki oksijeni dahi ayarlamıştır. Bilim adamları henüz kainatta atmosfere sahip başka bir gezeni keşfetmediler. Atmosfer, en alt tabakası içinde bulunduğumuz havayı ayarlar” diye konuştu.

Allah’ın atmosferdeki azot ve oksijen arasındaki yoğunluğu dengeli yarattığını da anlatan Dr. Es, bu yüzden şimşekler çarptığında alev yerine su damlası çıktığını kaydetti.

Hayatın insanlar tarafından nasıl algılandığının öneminin altını çizen Dr. Es, salondaki kadınlara seslenerek, “İnsan ve kadın olarak misyonumuzun farkında olmalıyız” dedi.

Bir sağlık taraması için gittiği Mardin’de Selçuklu sanat eseri olan bir çeşme ile küçüklü büyüklü sıralanan havuzların özelliklerinden de bahseden Dr. Es, buradan insanlara mesajlar verilmek istendiğini kaydetti.

Havuzların şadırvanlar gibi çok derin ve estetik olmadığını, bu yüzden çok eleştirdiğini kaydeden Dr. Es, ancak rehberin kendisini bilgilendirmesi üzerine düşüncesinin değiştiğini ifade etti.

Es, duvardan aşağıya doğru akan suyun insanın ruhlar aleminden geldiğine işaret ettiğini ve birinci havuzda ise bebeğin anne karnındaki halinin anlatılmak istendiğini söyledi.

Dr Barlas Es, şunları söyledi:
“Havuz sisteminde doğum geçidi ile ölüm geçidi anlatılıyor. Hesap yerinde ise kabir hayatı ile ruhların bedenle birleştiği tasvir ediliyor. Dünyanın bir misafirhane olduğunu bilmemiz gerekiyor. Zamanı iyi değerlendirmeliyiz. Kadın olarak ta dünyayı iyi değerlendirmeliyiz. Arafat’tan 3 milyon kişi 16 kilometreyi Müzdelife’ye doğru yürüyor. Bir de mahşer yerini düşünün. Mahşer yerinde de arşı alanın gölgesi var. Evlatlarımıza eşit davranırsak arşı alanın gölgesinde oluruz. Günümüzde maddi imkanlar ve dünyevi meşguliyetler yaşam tarzımızı etkiliyor. Özellikle akşamları televizyonlardaki diziler çok vakit alıyor. İnsanlar geçmişte yaşadıkları acıları televizyon dizilerini izlerken yeniden hissediyorlar. Televizyon dizilerini izleyenler geçmişe gidip çok oyalanıyorlar ve moralleri bozuluyor. Aile içinde sohbet kalmıyor. Çocuklarımız da büyüklerine saygı göstermiyor.”
Aile içindeki kavgaların da çocuklara zarar verdiğini belirten Dr. Es, filler tepinirken çimenlerin zarar gördüğünü anlatarak, “Sonucunda da çocuklar kendisine değer veren, eline uyuşturucu ve sigara tutuşturan kötü niyetlilerin yanına gidiyor” dedi.

Kaynak: İHA