Kocaeli’de Toplumsal Barış Yollarını Araştırma Komisyonu Toplantısı
TBMM bünyesinde kurulan Toplumsal Barış Yollarını Araştırma Komisyonu Kocaeli’de toplantı düzenledi.
TBMM bünyesinde kurulan ve başkanlığını AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdulkerim Gök’ün yaptığı Toplumsal Barış Yollarını Araştırma Komisyonu Eskişehir, Bursa ve Yalova’nın ardından Kocaeli’ye geldi. AK Parti Adana Milletvekili Fatoş Gürkan ve Çankırı Milletvekili İdris Şahin’in de aralarında bulunduğu komisyona Hakların Demokratik Partisi İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de gönüllü olarak katıldı.
Kocaeli’de gün boyunca çeşitli sivil toplum örgütleri, şehit ve gazi yakınları ile terör örgütü mensubu yakınlarıyla yapılan görüşmelerin sonucunda edindikleri kanaatleri basın toplantısıyla anlatan Komisyon Başkanı Abdulkerim Gök, “Türkiye’de barış ve kardeşlik hukukunu tesis edip güçlendirmek için görüşmeler yapıyoruz. Görüşmelerimizde barış süreciyle ilgili bazı endişelerin olduğunu gördük. Süreçle ilgili bilgi kirliliği olduğunu gördük. Yola çıkarken ret ve inkar politikalarının son bulmasını istedik. Görüştüğümüz kesimler kardeşlik iklimini destekliyor ve sürecin mutlaka başarıya ulaşmasında yana olduğunu ifade etti.
Kamuoyundaki bilgi kirliliğini önlemek için topluma sağlıklı bilgi sunmalıyız” dedi.
Gök’ün basın açıklamasından sonra heyet, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “Ziyaretleriniz sırasında teröristler ya da yakınlarıyla görüştünüz mü?” sorusunu soran basın mensubu ile HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel arasında kısa süreli polemik yaşandı. Tüzel, “Öncelikle, toplumsal barışı aradığımız bu günlerde önce şu dilimiz değiştireceğiz. Mesela 'Terörist yakınlarını dinlediniz mi' demeyeceğiz. Eğer bu ülkede ortaklaşa yaşayacaksak eşitsizlik ve asimilasyon duygusuyla isyan etmiş insanları bu şekilde dillendirmeyeceğiz” diye konuştu.
Tüzel’e cevaben söz alan bir başka basın mensubu ise “Siz, basın olarak bizden ‘terörist yakını’ dememizden imtina etmemizi istiyorsunuz. O zaman neden ‘şehit yakını’ sözünü kullanıyorsunuz. Ölenlerin yakını demelisiniz. Ortada bir şehit varsa karşısında da bir düşmanlık bir savaş da vardır. Savaşlarda da iyi ve kötü taraflar vardır. Şehit yakını dediğinizde karşısındaki durumun da gerçekliğini kabul etmiş olursunuz” şeklinde konuştu.