Alevi Dedesinden Muharrem Ayı Değerlendirmesi

Muharrem Ayı’nın matem ayı olduğunu anlatan Gedikoğlu, matemin Hasan ve Hüseyin aşkına olduğunu anlattı. Alevi dedesi Gedikoğlu, “Muharrem ayının inancımızdaki yerini özel kılan olaylardan biri de matem ayı olmasıdır. Çünkü bu ay yüce Peygamberimizin torunu Hz. İmam Hüseyin ve ikrar verenlerinin Kerbela’da hunharca katledildikleri aydır. Kerbela zulmü insanlık tarihinin utanç sayfalarından biridir. İnsanlık, Kerbela’da çok değerli bir varlığını zulme kurban vermiştir. Peygamberler sultanı Hz. Muhammed’in (S.A.V.) Ehlibeytinin kan ağladığı, mübarek bedenlerinin Kerbela çöllerinde yerlere serildiği, mübarek başlarının mızrakların ucunda gezdirildiği, Tüm Müslümanların namusu olan Ehlibeyt kadınlarının çıplak develer üzerlerinde perişan edildiği ay olan Muharrem ayında yer ve gök baştanbaşa karalar bağlamış, mateme bürünmüştür. Bu ay, ehlibeyti sevenler ile sevmeyenlerin ayrıştığı aydır. Gerçek müminlerin tevella ile ehlibeyte bağlandıkları teberra ile de zalimlere muhalefet ettikleri bir aydır bu ay. Bir tarafta adaletin, hakkın, şerefin, kahramanlığın temsilcisi İmam Hüseyin ve yol arkadaşları diğer tarafta ise zalim yezit ve yezidin katilleri! İşte bu ayda matem tutmak, adaletten, haktan, şereften yana olmak demektir. Zulme boyun eğmeyen İmam Hüseyin için yas tutmak demektir. Peygamber soyunun acısı ile acılanmak demektir
Matemimiz Ehlibeyt aşkınadır! Matemimiz İmam Hüseyin aşkınadır! Matemimiz mazlumlar aşkınadır! Muharrem ayı Ehlibeyt aşıkları olan Aleviler için çok önemli bir aydır. Bu ay oruç ayıdır, bu ay matem ayıdır. Bu ayda mümin canlar oruç ve matem tutarak ibadetlerini yerine getirirler. Bu ayda tutulan bir oruç bin oruç sevabına yazılır. Mensubu olmaktan şeref duyduğumuz Alevi inancına göre bu ay canların Allah’ın rıza ve sevgisini kazanmak, toplumsal birliği güçlendirmek, kardeşlik ve barış duygularını pekiştirmek, zulme ve haksızlığa karşı çıkmak ve mazlumdan yana olmak için kendini sorgulamak (özü dara çekmek) ve gönlü ve gönüllerini insan olma onuruyla yıkama ayıdır. Ne mutlu temiz gönüllere. Ne mutlu kalbini Ehlibeytin ışığı ile aydınlatanlara. Ne mutlu mazlumlardan yana olanlara. Ne mutlu adaletten, doğrudan yana olanlara. Ne mutlu Hak- Muhammed- Ali’ye gönülden bağlı olanlara. Şehitler şahı Hz. İmam Hüseyin’in bayraklaştırıp, Pir Sultanımızın haykırdığı gibi” dönen dönsün ben dönmesem yolumdan” diyerek yol cümleden uludur şiarına gönül verdiği. Kutlu bir ay olan Muharrem ayı inancımızın beslendiği mukaddes bir aydır. Bu kaynaktan içerek zulme karşı duran tüm insanlara selam olsun. Bu ayda oruç tutmak başta Hz. İmam Ali olmak üzere tüm 12 İmamlara gösterilen sadakati davranışa dökmek, ilan etmek ve haykırmaktır. Bu ayda oruç tutmak şehitler şahı İmam Hüseyin ve ona ikrar verenlerin soylu mücadelesini yüz yıllar sonra bile inançla, kararlılıkla ve azimle yaşatmak demektir. Bu ayda oruç tutmak, kundaktaki bebeğe ok atacak kadar iğrençleşen Peygamber soyunun evlatlarını günlerce, haftalarca çöl ortasında aç ve susuz bırakacak kadar İslam’a ve insanlığa düşmanlık eden başta Muaviye oğlu Yezit olmak üzere tüm Emevi zalimlerine ve onların zulüm geleneğini sürdüren günümüz zalimlerine baş kaldırmaktır. Ne mutlu bu bilinçle oruç tutanlara. Ne mutlu Ehlibeyt yolunda yürüyenlere. Yüce Tanrı bu mübarek ayda tuttuğumuz oruç ve matemlerimizi, yaptığımız tüm ibadetleri kabul eylesin” dedi.