Acar, Demokratikleşme Paketini Değerlendirdi
BEM-BİR-SEN Malatya Şube Başkanı Hanifi Acar, “Hiç kimsenin varlığının bir başkasının varlığına feda edilmediği, herkesin özgürce kendi dinini, dilini inancını, folklorunu, kültürünü rahatça yaşayarak mutlu olacağına inanıyorum” dedi.
Sendika binasında, sendika başkan yardımcısı Selahattin Taçoral ile birlikte basın açıklaması yapıp, demokratikleşme paketini değerlendiren BEM-BİR-SEN Malatya Şube Başkanı Acar, “Türkiye'nin demokratikleşme sürecine, barış ve kardeşliğimizin her gün artarak devam etmesine milletimizin özgürleşme hamlelerine, darbe ve vesayet kalıntısı yasakların bir bir temizlenmesine tanıklık etmenin hazzını ve onurunu yaşıyoruz” diye konuştu.
Acar, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Yıllardır inançlı insanların, yaşam tarzları ve inancı gereği örtünmelerine yapılan zulmün kaldırılmış olmasından dolayı Sayın Başbakana teşekkür ediyorum. Memur Sen ailesi olarak yıllardır bunun mücadelesini verdik, başörtüsü yasağının, Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet, hakim ve savcı çalışanlarında devam edecek olması kabul edilemezdir. Her meslekteki insanların kendine mahsus inançları ve bu inanca göre yaşam tarzları vardır bunlar anayasal güvence altındadır. Başörtüsü özgürlüğünün bu kurumlarda da bir an önce hayata geçmesini bekliyoruz. Bu kararlılıkla gerekli adımlar hızla atılırsa, milletin beklentileri karşılanırsa demokratik hukuk devletine giden yol daha da kısalacak, sonunda ülkemiz ve milletimiz için huzur ve refah olan yol daha hızlı kat edilecektir.
Bu paket ile beraber açıklanan, ilkokullarda andımızın okunmasının kaldırılması da yürütülen barış sürecine ivme kazandıracağına inanıyorum. Hiç kimsenin varlığının bir başkasının varlığına feda edilmediği herkesin özgürce kendi dinini, dilini inancını, folklorunu, kültürünü rahatça yaşayarak mutlu olacağına inanıyorum. Birilerinin halen bu anti demokratik ve faşist söylemlere sahip çıkıyor olması da bize hayret vermektedir. Bu ülkede kardeşçe yaşayacaksak eşit vatandaşlar olarak yaşamak zorundayız. Hiç kimse halkın genel arzuları olan bu talepleri terör örgütünün talepleriymiş gibi göstererek zulmü devam ettiremez. Bu zihniyetin sahipleri kendi iktidarlarında bu problemleri çözseydiler bugün konuşulmayacaktı bile.
Demokratikleşme paketinin, bu ülkenin kadınlarına, bu ülkenin çocuklarına, bu ülkenin farklı etnik ve inanç kimliklerine, bu ülkenin siyaset kurumuna yeni ufuklar açmasını, özgür demokratik müreffeh lider Türkiye’nin hayata geçmesine katkı sağlamasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.”
Kaynak: İHA
Acar, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Yıllardır inançlı insanların, yaşam tarzları ve inancı gereği örtünmelerine yapılan zulmün kaldırılmış olmasından dolayı Sayın Başbakana teşekkür ediyorum. Memur Sen ailesi olarak yıllardır bunun mücadelesini verdik, başörtüsü yasağının, Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet, hakim ve savcı çalışanlarında devam edecek olması kabul edilemezdir. Her meslekteki insanların kendine mahsus inançları ve bu inanca göre yaşam tarzları vardır bunlar anayasal güvence altındadır. Başörtüsü özgürlüğünün bu kurumlarda da bir an önce hayata geçmesini bekliyoruz. Bu kararlılıkla gerekli adımlar hızla atılırsa, milletin beklentileri karşılanırsa demokratik hukuk devletine giden yol daha da kısalacak, sonunda ülkemiz ve milletimiz için huzur ve refah olan yol daha hızlı kat edilecektir.
Bu paket ile beraber açıklanan, ilkokullarda andımızın okunmasının kaldırılması da yürütülen barış sürecine ivme kazandıracağına inanıyorum. Hiç kimsenin varlığının bir başkasının varlığına feda edilmediği herkesin özgürce kendi dinini, dilini inancını, folklorunu, kültürünü rahatça yaşayarak mutlu olacağına inanıyorum. Birilerinin halen bu anti demokratik ve faşist söylemlere sahip çıkıyor olması da bize hayret vermektedir. Bu ülkede kardeşçe yaşayacaksak eşit vatandaşlar olarak yaşamak zorundayız. Hiç kimse halkın genel arzuları olan bu talepleri terör örgütünün talepleriymiş gibi göstererek zulmü devam ettiremez. Bu zihniyetin sahipleri kendi iktidarlarında bu problemleri çözseydiler bugün konuşulmayacaktı bile.
Demokratikleşme paketinin, bu ülkenin kadınlarına, bu ülkenin çocuklarına, bu ülkenin farklı etnik ve inanç kimliklerine, bu ülkenin siyaset kurumuna yeni ufuklar açmasını, özgür demokratik müreffeh lider Türkiye’nin hayata geçmesine katkı sağlamasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.”