Reformlar İçin 3 Yeni Kanun Hazırlanacak, 7 Kanunda Değişikliğe Gidilecek

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan demokratikleşme paketinde yer alan reformların önemli kısmı yasa değişikliğiyle hayata geçirilecek. Başbakanlık'ta yürütülen çalışmaya göre 3 yenin kanun hazırlanırken, yürürlükteki 7 kanunda da toplam 16 maddelik değişiklik öngörülüyor.

Yasa tasarılarının yanı sıra ilgili bakanlıkların idari genelge ve yönetmelik değişiklikleriyle uygulamaya konulacak düzenlemelerin, ilk Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınması bekleniyor.

Başbakanlıkta ilgili bakanlıkların hukukçularının da katılımıyla oluşturulan komisyonda, redaksiyon işlemleri devam eden yasa değişiklikleri, Siyasi Partiler Kanunu'nda 6, Türk Ceza Kanunu'nda 4, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkındaki Kanun'da 3, Seçim Kanunu, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu, Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi Kanun ile İl İdaresi Kanunu'nda da birer maddenin değiştirilmesini kapsıyor.

Kişisel verilerin korunmasına yasal güvence getirecek düzenleme konusunda Adalet Bakanlığında hazırlanan yasa taslağına göre, kişilerin özel bilgileri, ilgisiz kişilerce kullanılamayacak, ilgisiz kişilerle paylaşılamayacak. Sözkonusu düzenleme, kişilerin adli ve idari durumlarına ilişkin bilgilerin yanı sıra hekimlerin hastalarıyla ilgili bilgilerini paylaşması gibi pek çok alanda düzenlemeyi içeriyor.

Kişisel verilere, 12 Eylül 2010'daki referandum sonrası yürürlüğe giren anayasa değişikliğiyle, anayasal güvence getirilmişti. Anayasa maddesinin uygulamasını sağlamak için daha önce hazırlanan yasa taslağı, pakete dahil ediliyor.

Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu'nun kurulması için hazırlanan kanun taslağına göre, ayrımcılık yasağının ihlali halinde, konuya ilişkin görev ve yetkisi bulunan kamu makamları, ihlali sona erdirmek, sonuçlarını gidermek, tekrarlanmasını önlemek üzere gerekli tedbirleri almakla yükümlü kılınacak.

Nevşehir Üniversitesinin isminin Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesi için de yasa değişikliğine gidilecek.

Söz konusu düzenlemelerin, "torba kanun" biçiminde topluca TBMM'ye sunulup sunulmayacağı ise Bakanlar Kurulu'nda netleşecek.

-İdari düzenlemeler

Başbakanlık Genelgesi ile 1982 tarihli Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmeliği'nin 5'inci maddesinde değişiklik yapılacak. Böylece kadın çalışanların giyimleri üzerindeki ayrımcı ihlaller kaldırılacak. Resmi üniforma giyen kadın memurlarla, kadın hakim ve savcıların istisna tutulduğu düzenlemeyle erkek memurlar için yapılan "bıyık tarifi" de kaldırılacak.

Milli Eğitim Bakanlığı, yabancı dil ve lehçelerde eğitim yapan özel okulların açılmasına ve denetimine ilişkin usül ve esasları çıkaracağı yönetmelikle düzenleyecek. Bu tür özel kurumlarda eğitim ve öğretimin yapılacağı dil ve lehçeler de Bakanlar Kurulunca tespit edilecek.

İlkokullardaki öğrenci andı uygulaması, Milli Eğitim Bakanlığının genelgesiyle kaldırılacak.

Roman Dil ve Kültür Enstitüsünün kurulması, YÖK Genel Kurulunda görüşülüp, Bakanlar Kurulunca karara bağlanacak.

Mor Gabriel Manastırı arazisinin Manastır Vakfına iadesi de idari karar çerçevesinde yer alıyor.

-Değişecek maddeler

Siyasi partilere devlet yardımına ilişkin düzenleme için Siyasi Partiler Kanunu'nun ek 1'inci maddesi değiştirilecek.

Siyasi Partiler Kanunu'nun 20'nci maddesinde değişikliğe gidilerek, mevcut durumda, bir ilçede teşkilatlanmak için ilçe sınırlarındaki beldelerin en az yarısında teşkilat kurma zorunluluğu kaldırılarak, "beldelerde teşkilat kurulması zorunlu değildir" ibaresi getirilecek.

Siyasi partilere üyeliğin kolaylaştırılması için Siyasi Partiler Kanunu'nun 11'inci maddesinde değişiklik yapılacak. Buna göre Seçim Kanunu hükümlerine göre, oy verme hakkına sahip herkesin, siyasi partilere de üye olabilmesinin önünü açılıyor. Bu amaçla, 11'inci maddenin 'b' bendindeki 6 kısıtlayıcı engel ortadan kaldırılacak.

Aynı kanunun ilgili maddesindeki değişiklikle siyasi parti ve adayların Türkçe'nin yanında farklı dil ve lehçelerle de propoganda yapması mümkün hale getirilecek. Ayrıca Siyasi Partiler Kanunu'nun 43'üncü maddesindeki kısıtlayıcı hüküm kaldırılarak, ön seçimlerde de Türkçe'den başka bir dil ya da lehçeyle propaganda imkanı tüm partilere sağlanacak.

Seçim Kanunu'nun 15. maddesinde yapılacak değişiklikle siyasi partilerde, tüzüklerinde yer almak ve 2 kişiden fazla olmamak kaydıyla eş genel başkanlık yasal hale getirilecek.

Türk Ceza Kanunu'nda yapılacak değişiklikle, "nefret saikiyle işlenmesi durumunda" belirli suçların cezalarını daha da artırılacak. Kişinin, dili, ırkı, milliyeti, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini veya mezhebi hedef alınarak işlenen suçlarda cezanın ağırlaştırılması, yasa hükmü haline getirilecek.

Aynı kanunda bir başka değişiklikle, ayrımcılıkla daha etkin mücadele için ceza miktarları artırılacak. Kişinin, inançlarının gereğini yerine getirmesi dolayısıyla belli haklarını kullanmasını, belli haklardan yararlanmasını engelleyenler, ceza kapsamına alınacak. Bu sebeple işlenen suçun cezasının da 1 yıldan 3 yıla kadar artırılması planlanıyor. Yasa hükmü, hiç kimsenin, dilinden, ırkından, milletinden, renginden, inancından ve inancının gereğini yerine getirmekten dolayı ayrımcılığa maruz kalmamasını hedefliyor.

"Yaşam tarzına saygı" alanındaki güvence, TCK'ya girecek. Dini inancın gereğinin yerine getirilmesi ile engellenmesi, dini ibadet ve ayinlerin, "bireysel" olarak yapılmasının engellenmesi ceza kapsamına alınacak. Cebir veya tehdit kullanarak, ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, bir kimsenin inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine müdahale edenler ya da bunları değiştirmeye zorlayanlar, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.

TCK'da yer alan belirli harflerin kullanılmasından dolayı var olan cezai müeyyide kaldırılacak. Böylece fiilen de uygulama alanı kalmayan ihlaller, suç kapsamından çıkarılacak. X,Q ve W gibi son dönemde sıkça kullanılan harflerin kullanımı yasal olarak serbest hale gelecek.

Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkındaki Kanun'da yapılacak değişiklikle toplantı yer ve güzergahlarının belirlenmesinde "katılımcılık" ilkesi getirilecek. Mülki amir, ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşlerini almak suretiyle nihai kararını verecek.

Toplantı gösteri ve yürüyüşlerinin süreleri uzatılacak. Açık yerlerde, güneşin batışından bir saat önceye kadar sürebilen toplantılar, güneş batmadan dağılacak şekilde, kapalı yerlerde saat 23.00'e kadar süren toplantılar da saat 24.00'e kadar yapılabilecek.

Ayrıca, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde hükümet komiseri uygulamasına son verilecek. Mevcut durumda, hükümet komiseri tarafından üstlenen yükümlülükler, artık Düzenleme Kurullarınca yerine getirilecek. Kurul, toplantının amacının dışına çıktığı veya düzen içinde gerçekleşmesinin imkansız olduğunu gördüğü durumda, dağılma kararı alacak ve durumu kolluk amirine bildirecek. Gösteri ve yürüyüş, kanuna aykırı hale gelirse Düzenleme Kurulu, gösteri ve yürüyüşün sona erdiğini ilan edecek ve bunu kolluk amirine bildirecek. Düzenleme Kurulu bu görevi yerine getirmezse o mahallin en büyük mülki amiri, toplantıyla ilgili kararını verecek.

Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önü, Türkçe dışındaki dillerde eğitim ve öğretim konusunu düzenleyen, Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi Kanun'a eklenecek yeni hükümle açılacak. Özel Eğitim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere, farklı dil ve lehçelerde özel öğretim kurumu kurulabilecek. Bu kurumlarda eğitim ve öğretimin yapılacağı dil ve lehçeler Bakanlar Kurulunca tespit edilecek. Mevcut kanunda yer aldığı gibi bu okullarda da belli dersler Türkçe olacak. Milli Eğitim Bakanlığı, bu tür kurumların açılmasına ve denetimine ilişkin esasları çıkaracağı bir yönetmelikle düzenleyecek. Programlar, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenecek.

Yardım toplamada kısıtlamaların kaldırılması için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 8'inci maddesinde değişiklik yapılacak. Kurban derisi, fitre ve zekat toplama konusunda Türk Hava Kurumu'na verilen yetki, alınacak.

Köy isimlerinin değiştirilmesinin önündeki yasal engel, 1949 tarihli İl İdaresi Kanunu'nun 2'nci maddesinde yer alan ibare kaldırarak mümkün hale getirilecek. Köy isimlerinin değiştirilmesi konusunda yürürlükteki hüküm korunarak, "İçişleri Bakanlığının oluru" şartı uygulanmaya devam edecek. İl ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi yönünde talepler, Bakanlar Kurulunca değerlendirilecek ve yasa değişikliği hazırlanacak. Ancak bu konuda, seçim barajıyla ilgili 3 farklı öneri gibi tartışılıp olgunlaştıktan sonra adım atılacak.

Kaynak: AA