Kabinesinde İsrail karşıtı, Atatürk hayranı biri de var

ABD Başkanı Barack Obama, Savunma Bakanlığı'na Chuck Hagel'i, CIA Başkanlığı'na John Brennan'ı resmen aday gösterdi.

Kabinesinde İsrail karşıtı, Atatürk hayranı biri de var
ABD Başkanı Barack Obama, savunma bakanlığına eski Cumhuriyetçi senatör Chuck Hagel'i, CIA başkanlığına da Beyaz Saray Terörle Mücadele ve İç Güvenlik Danışmanı John Brennan'ı resmen aday gösterdi.

Obama, Beyaz Saray'daki basın toplantısına, Hagel ve Brenan'ın yanı sıra Savunma Bakanı Leon Panetta ve CIA başkanlığı görevini vekaleten yürüten Michael Morell ile birlikte çıktı.

Obama, Panetta yerine savunma bakanlığına Hagel'i resmen aday göstererek,'Hagel ordumuzun ihtiyaç duyduğu bir lider' dedi.

Obama, Hagel'in gönüllü olarak asker yapan ve Vietnam'da savaşan ilk savunma bakanı olacağını kaydetti.

Obama, CIA başkanlığına resmen aday gösterdiği Brennan'ı da ülkenin en yetenekli ve saygı duyulan istihbarat liderlerinden biri olduğunu dile getirdi.

Chuck Hagel, siyasi kariyeri boyunca prensiplerinden taviz vermeyen ve bu uğurda, mensubu olduğu Cumhuriyetçi Parti'nin politikalarına karşı bile gerektiğinde sesini çıkarabilen kişiliğiyle tanınıyor.

Ilımlı Cumhuriyetçi kanattan olan Hagel, ABD'nin müdahaleci politikalarına eleştirileri, özellikle İran, İsrail ve Yahudi lobisi ile Pentagon bütçesi konularındaki bazı açıklamaları nedeniyle ABD'deki kimi çevrelerin tepkisini almış bir isim.

Adaylığının Senato'da onaylanması halinde ABD Savunma Bakanlığı makamına oturan ilk Vietnam Savaşı gazisi olacak Hagel, Türk-Amerikan ilişkilerinin de güçlü bir savunucusu ve sıkı bir Atatürk hayranı.

Hagel'i Senato'da zorlu bir süreç bekliyor
Ancak Hagel, savunma bakanı olarak görevine resmen başlayabilmesi için önce Senato'dan onay alması gerekiyor ve bu süreç zorlu geçeceğe benziyor. Çünkü başta Yahudi lobisi olmak üzere Kongre üyeleri üzerinde etkisi bulunan bazı çevrelerin Hagel'a karşı ciddi muhalefeti var.

Cumhuriyetçiler başta olmak üzere birtakım muhafazakar çevreler, 1996-2008 arasında Nebraska eyaletinden iki dönem Cumhuriyetçi Parti senatörü olarak görev yapmış Hagel'i özellikle İran ve İsrail konusundaki sözleri yüzünden dış politikada ABD'deki'hakim görüş'ün dışına çıkmakla eleştiriyor.

Obama her ne kadar Hagel'i aday göstererek yeni kabinesinde'iki partililik' görünümü yaratmak istese de, Cumhuriyetçi Parti içerisindeki bazı çevreler, Hagel'i partiden bağlarını çoktan koparmış biri olarak görüyor. Senato'daki etkili isimlerden Cumhuriyetçi senatör Lindsay Graham, dün bir televizyon kanalında demecinde, Hagel'in adaylığının onaylanması halinde'ABD tarihinde İsrail'e karşı en muhalif savunma bakanı olacağını' öne sürdü. Amerika Siyonist Örgütü Başkanı Morton Klein de, Hagel için,'Senato'da görev yapmış, İsrail'e en düşmanca eleştirilerde bulunan kişilerden biri' ifadesini kullandı.

Yahudi lobisi Hagel'a tepkili
Nitekim ABD'deki Yahudi lobisi ve İsrail yanlısı bazı Kongre üyeleri, Hagel'in savunma bakanlığı için ismi öne çıkar çıkmaz bu konuda ciddi çekinceler ortaya koymaya başladı ve Hagel'in favori aday olarak belirmesiyle de itirazların dozu daha da arttı.

Hatta Amerikan Yahudi Komitesi adlı kuruluş, Hagel'in adaylığına karşı çıkmaları istemiyle Demokrat senatörlere mektup kampanyası başlattı. Bu çevrelerin şikayetlerinin merkezinde ise Hagel'in geçmişte, Yahudi lobisi, İsrail, İran gibi konulardaki bazı açıklama ve tavırları yatıyor.

Yahudi lobisi konusunda Hagel, senatör olduğu dönemde, lobinin Washington yönetimi ve Kongre üzerindeki nüfuzunu eleştiren açıklamalar yapmıştı. Hagel, 2006'daki bir röportajında,'Yahudi lobisi burada birçok kişiye gözdağı veriyor. Ben bir ABD senatörüyüm, İsrail senatörü değil' demişti.

Hagel, İran ve İsrail konularında da, İsrail'in Hamas'la doğrudan müzakere etmesi gerektiğini savunmuş, İran'a olası güç kullanımına ve bunun yanında İran'a karşı bazı yaptırımlara, amaca zarar verdiği gerekçesiyle karşı çıkmış, İran ile doğrudan diyaloğa girilmesinden yana tavır takınmıştı.

Ayrıca 2006'da, 88 senatörün imzasıyla, Avrupa Birliği'ne Hizbullah'ı terör örgütü ilan etmesi çağrısında bulunan mektubu imzalamayan 12 senatörden biri olan Hagel, İran Devrim Muhafızları'nı terör örgütü olarak nitelendiren bir tasarıya da alehyte oy kullanmıştı. Hagel, İkinci İntifada sırasında İsrail'e destek içeren bir Senato mektubunu da imzalamayan 4 senatörden biriydi.

Hagel'in destekçileri ise eski senatörün, Kongre'deki yıllarında defalarca, İsrail'e askeri yardımları içeren tasarıların lehine oy kullandığını ve Filistinlilerle kapsamlı bir barış anlaşmasının İsrail'in Yahudi kimliğinden hiçbir tavizi içermemesi ve İsrail'in barış ve güvenlik içinde yaşamasını teminat altına alması çağrılarında bulunduğunu anımsatıyor.

Bu çevreler ayrıca, Hagel'ın senatörken, farklı yıllarda İran'a yaptırımlar öngören üç önemli tasarıyı desteklediğini hatırlatıyor ve İran'la diyaloğa Başkan Obama'nın ve Amerikan halkının büyük çoğunluğunun da destek verdiğine dikkat çekiyorlar.

ABD'nin müdahaleci politikalarına mesafeli

Vietnam Savaşı'nda kardeşi Tom ile birlikte görev yapan ve hizmetlerinden ötürü iki'Mor Kalp Madalyası'nın sahibi olan Hagel, ABD'nin müdahaleci politikalarına da mesafeli durmuş bir isim; güç kullanmadan önce bunun hesabının iyi yapılması gerektiğini savunuyor. Vietnam Savaşı'nda geçirdiği zamanın, Hagel'in savaşlara bakışını şekillendirmesinde etkili olduğu belirtiliyor.

Hagel'in bu konuya bakışını belki de en iyi şu sözleri özetliyor:'Savaş korkunç bir şey, zafer değil, sadece acılar getirir. Pasifist değilim. Güç kullanımına inanıyorum ancak sadece çok dikkatli bir karar alma sürecinden sonra olması koşuluyla...(Vietnam Savaşı sırasında) Kendi kendime,'eğer buradan kurtulursam ve ileride politikaya etki edecek bir pozisyona gelirsem, gereksiz, anlamsız savaşları önlemek için elimden geleni yapacağım' demiştim.''

Aslında Hagel, George W. Bush yönetimine Afganistan ve Irak'ta operasyon yetkisi veren tasarıyı başta desteklemişti ancak sonraları özellikle Irak Savaşı'nın idare ediliş tarzına getirdiği sert eleştiriler ve amacından saptığı yönünde görüşler ortaya koyarak, partisiyle ters düşmüş, hatta kendisini bir anda, savaşları eleştiren Demokratlar arasında popüler bir konumda bulmuştu.

Hagel, Kongre'de 2007 yılı Temmuz ayında Demokratlar'ın sunduğu ve ABD'nin Irak'tan askerlerini çekmeye 120 gün içinde başlamasını öngören tasarıya destek veren 3 Cumhuriyetçi senatörden biriydi. Hagel, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Senato'da katıldığı bir oturumda, Irak'taki asker sayısının artırılmasını'Vietnam Savaşı'ndan bu yana ABD'deki en tehlikeli dış politika hatası' olarak nitelemişti.

Hagel, Obama'nın 2009 yılında Afganistan'a ilave asker gönderme kararını da eleştirmişti.

Cumhuriyetçilerin Hagel'e yönelik eleştirilerinin bir diğer kaynağı ise, Pentagon bütçesiyle ilgili. Hagel, 2011 yılındaki bir demecinde ABD Savunma Bakanlığı'nın gereğinden fazla büyük olduğu ve küçültülmesi gerektiğini söylemişti.

Eşcinsel hakları gruplarını da kızdırmıştı
Hagel'ın kızdırdığı çevreler sadece Yahudi lobisiyle sınırlı değil.

Hagel, 1998'de dönemin ABD Başkanı Bill Clinton'ın Lüksemburg'a eşcinsel bir büyükelçi atamasına karşı çıkarak, eşcinsel hakları savunucularının tepkisini çekmişti.

Hagel geçtiğimiz günlerde bu sözlerinden dolayı özür dilemiş ve eşcinsellerin ABD ordusunda kimliklerini gizlemeden görev yapmasını desteklediğini beyan etmiş olsa da, bunun liberal çevreleri ve eşcinsel hakları gruplarının çekincelerini ne ölçüde ikna ettiğini kestirmek zor ve kimi görüşlere göre, bu noktada Senato'daki onay sürecinde bazı Demokratların da itirazlarıyla karşılaşabilir.
Kaynak: AA