Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Avukatı Okan Cemal Yüksel'in açıklaması
'Kentsel Gelişim İhalesi' kapsamında gözaltına alınan, aralarında belediye ve şirket çalışanlarının da bulunduğu 23 kişi ile ilgili açıklamada bulunan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Avukatı Okan Cemal Yüksel, ''Suçlamaların kötü niyetli birtakım çıkarımlara dayalı olduğunu düşünüyoruz.
Biz alnımızın akıyla bu işin içinden çıkacağız'' dedi.
Dosyada gizlilik kararı olduğunu söyleyen Yüksel, Cumhuriyet Başsavcılığının gizlilik kararına rağmen resmi internet sitesinde açıklama yapılmasına anlam veremediğini ifade ederek, ''Kendileri gizlilik kararı koydular. Daha Sonra da dosyanın gidişatıyla hangi konularla ilgili suçlandığımızla ilgili açıklama yaptılar. Kendileri gizlilik kararını kendileri ihlal ettiler. Dolayısıyla hukuka saygımızdan dolayı bu gizlilik kararı bozulmadan kamuyu bilgilendirme açısından bir açıklama yapıyoruz. Şu ana kadar gözaltına alınan, ifadeleri alınan arkadaşlarımızın hepsi serbest bırakıldı. Şu anda gözaltında 8 arkadaşımız var. Onların da ifadeleri alınmaya başlanacak. Savcılık takdirine göre ya tutuklanmaları için sevk edilecekler ya da serbest bırakılacaklar'' diye konuştu.
''İFADELERE KATILMAMIZ ENGELLENDİ'' Gözaltına alınanların sorgulamasında avukat Okan Cemal Yüksel ve Mehmet Yüksel'in soruşturmayı yürüten savcılık tarafından içeriye alınmadıklarını hatırlatan Yüksel, ''Emniyetteki sorgunun ilk aşamasında savcılık kararıyla benim ve avukat Mehmet Yüksel’in sanıkların sorgulamasına katılması engellendi. Tabii bu hukuk dışı bir durum. Baskılamaya, yıkdırmaya yönelik bir durum. Biz gerekli başvuru haklarımızı kullandık. Sorguların hepsine biz girdik fakat bu süreçte 3-4 arkadaşımızı CMUK'tan görevlendirilen arkadaşlarımız savundu. Savcılık bu konuda geri adım attı'' dedi.
2010 yılında açılan dosyanın Son 6 ayda gizlilik kararına çevrilmesini değerlendiren Yüksel, ''Bizden ne belge ne bilgi istediler. İhale dökümanlarını ellerimizle teslim ettik. Suçlamaların Son derece yersiz, teknik takip ve delillendirmelerin yetersiz ve kötü niyetli birtakım çıkarımlara dayalı olduğunu düşünüyoruz. Bu soruşturmanın siyasi olmadığını düşünmek, hayatın olağan akışına da uygun değildir. Tabii generallerin, gazetecilerin ve profesörlerin tutuklu olduğu bir ortamda Yılmaz Büyükerşen’e dokunulmaması düşünülemezdi. Bizim alnımız ak. Biz suç işlemedik. Adaletin yerine geleceğine inancımız Sonsuz'' şeklinde konuştu.
"Olaylardan dolayı şaşırma refleksimizi kaybettik" diyen Yüksel, ''Hiçbir şeye şaşırmıyoruz. Böyle bir şey tabii ki bekliyorduk. Sayıştayca, Maliyece, İçişleri Bakanlığınca senede onlarca defa teftişten geçen, teftiş Sonucu takdir belgeleri alan bir belediyeyiz. Nitekim bu soruşturma da Sayıştay tarafından incelenen ve dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından soruşturma iznine verilmemesine karar verilen dosyalarla ilgili ama ellerinde ne varsa toplarıyla tüfekleriyle tanklarıyla polisleriyle savcılarıyla üzerimize geliyorlar. Alnımızın akıyla bu işin içinden çıkacağız'' şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Dosyada gizlilik kararı olduğunu söyleyen Yüksel, Cumhuriyet Başsavcılığının gizlilik kararına rağmen resmi internet sitesinde açıklama yapılmasına anlam veremediğini ifade ederek, ''Kendileri gizlilik kararı koydular. Daha Sonra da dosyanın gidişatıyla hangi konularla ilgili suçlandığımızla ilgili açıklama yaptılar. Kendileri gizlilik kararını kendileri ihlal ettiler. Dolayısıyla hukuka saygımızdan dolayı bu gizlilik kararı bozulmadan kamuyu bilgilendirme açısından bir açıklama yapıyoruz. Şu ana kadar gözaltına alınan, ifadeleri alınan arkadaşlarımızın hepsi serbest bırakıldı. Şu anda gözaltında 8 arkadaşımız var. Onların da ifadeleri alınmaya başlanacak. Savcılık takdirine göre ya tutuklanmaları için sevk edilecekler ya da serbest bırakılacaklar'' diye konuştu.
''İFADELERE KATILMAMIZ ENGELLENDİ'' Gözaltına alınanların sorgulamasında avukat Okan Cemal Yüksel ve Mehmet Yüksel'in soruşturmayı yürüten savcılık tarafından içeriye alınmadıklarını hatırlatan Yüksel, ''Emniyetteki sorgunun ilk aşamasında savcılık kararıyla benim ve avukat Mehmet Yüksel’in sanıkların sorgulamasına katılması engellendi. Tabii bu hukuk dışı bir durum. Baskılamaya, yıkdırmaya yönelik bir durum. Biz gerekli başvuru haklarımızı kullandık. Sorguların hepsine biz girdik fakat bu süreçte 3-4 arkadaşımızı CMUK'tan görevlendirilen arkadaşlarımız savundu. Savcılık bu konuda geri adım attı'' dedi.
2010 yılında açılan dosyanın Son 6 ayda gizlilik kararına çevrilmesini değerlendiren Yüksel, ''Bizden ne belge ne bilgi istediler. İhale dökümanlarını ellerimizle teslim ettik. Suçlamaların Son derece yersiz, teknik takip ve delillendirmelerin yetersiz ve kötü niyetli birtakım çıkarımlara dayalı olduğunu düşünüyoruz. Bu soruşturmanın siyasi olmadığını düşünmek, hayatın olağan akışına da uygun değildir. Tabii generallerin, gazetecilerin ve profesörlerin tutuklu olduğu bir ortamda Yılmaz Büyükerşen’e dokunulmaması düşünülemezdi. Bizim alnımız ak. Biz suç işlemedik. Adaletin yerine geleceğine inancımız Sonsuz'' şeklinde konuştu.
"Olaylardan dolayı şaşırma refleksimizi kaybettik" diyen Yüksel, ''Hiçbir şeye şaşırmıyoruz. Böyle bir şey tabii ki bekliyorduk. Sayıştayca, Maliyece, İçişleri Bakanlığınca senede onlarca defa teftişten geçen, teftiş Sonucu takdir belgeleri alan bir belediyeyiz. Nitekim bu soruşturma da Sayıştay tarafından incelenen ve dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından soruşturma iznine verilmemesine karar verilen dosyalarla ilgili ama ellerinde ne varsa toplarıyla tüfekleriyle tanklarıyla polisleriyle savcılarıyla üzerimize geliyorlar. Alnımızın akıyla bu işin içinden çıkacağız'' şeklinde konuştu.