Şaban Baş: 'Ab Küreselleşmelidir'
Adana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu eski Başkanı Şaban Baş, Avrupa Birliği’nin (AB) tek kıta örgütü olmaktan çıkarak küresel bir örgüt haline gelmesi gerektiğini ifade etti.

Türkiye’nin hazırladığı kendi ilerleme raporunda, “Avrupa Birliği her ne kadar çağımızın en başarılı barış projelerinden biri olsa da bu proje halen kıtasal bir nitelik taşımaktadır. Türkiye’nin üyeliği bu kıtasal barış projesini, yani Avrupa Birliğini, küreselleştirecektir” denildiğine işaret eden Baş şöyle devam etti: "AB bugünkü haliyle Avrupa kıtasının bir birliği gibi görünüyor. İnsanlık tarihinin en barışı birliği olması gereken AB, bugünkü görünümünden sıyrılıp küresel bir birlik haline gelmelidir. Bu nedenle Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği ile bu yolda atılan en önemli gelişme olacaktır. Türkiye, Cumhuriyeti kuruluşundan itibaren en büyük modernleşme hamlesi olan Avrupa Birliğine katılım sürecini kararlılıkla yürütmüştür. Yaklaşık yarım asırlık bir süre sonrasında, sonuç alıcı adımlarla Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakereleri başlatılmıştır. Bazı AB üyesi ülkelerin objektif değerlendirmelerden uzak siyasi yaklaşımları süreci olumsuz yönde etkilemiş olsa da Türkiye'nin yararına görülen AB standartlarına uyum konusundaki çalışmalara Türkiye Cumhuriyeti hükumeti devam etmiştir. Türkiye'nin sürdürdüğü reformlar, ekonomik gelişme ve aktif dış politika, AB ile Türkiye ilişkilerini olması gereken noktaya taşımaktadır. Bazı sıkıntılara rağmen zaman ülkemizin lehine işlemektedir. Başbakanımız tarafından Avrupa Birliği Bakanlığını kurulmuş, yeni yapılanma ile birlikte AB üyesi ülke halkları nezdinde ülkemizin hak ettiği şekilde algılanması konusunda da çalışmalar yoğunlaştırılmıştır." Avrupa Birliği üyeliğini öncelikle Türkiye’de temel hakların kurumsallaşması ve demokrasinin derinleşmesi olarak gördüklerini kaydeden Baş, "Türkiye AB’ye ister üye olarak alınsın isterse de alınmasın. Temel hakların kurumsallaşması ve demokrasinin gelişmesi devam edecektir. Demokratikleşme yolunda atılan adımlara yenileri ile devam edilmektedir. Mevzuatlarda yer alan tüm antidemokratik hükümleri tarayarak ortaya çıkarmakta, belirlenen hükümleri TBMM’nin iradesi veya idarenin düzenlemeleri ile ortadan kaldırılmaktadır. Sivil yeni anayasa ile Türkiye ileri demokrasiye kavuşacaktır" diye konuştu.
