İçişleri Bakanlığı'nda Devir Teslim Töreni
İçişleri Bakanlığı koltuğunu Muammer Güler'e devreden İdris Naim Şahin, devir teslim töreninde mesaj yüklü bir konuşma yaptı.
Güler'e de uzun bir bakanlık dönemi dileyen Şahin, "İnşallah benim gibi 18 ay 20 günde değil, gönlünüzün arzu ettiği zamanda ayrılırsınız" diye konuştu.
Kabinedeki revizyonun ardından İçişleri Bakanlığı görevinden ayrılan İdris Naim Şahin, bugün Bakanlık’ta düzenlenen devir teslim töreniyle görevi Mardin Milletvekili Muammer Güler'e devretti. Devir teslim töreninde duygusal bir konuşma yapan Şahin, şu anda yanlarında bulunan Bakan Yardımcısı Osman Güneş'ten bu görevi büyük bir onurla devraldığını belirterek, bugün de onur ve gönül huzuruyla nöbeti devretmek durumunda olduğunu ifade etti.
Devletin ve bakanlığın kalıcı olduğunu ancak bu bakanlıkta hizmet edenlerin zamanla sınırlı görevlerin insanları olduklarını ifade eden Şahin, "Gelişimiz ne kadar normalse, ayrılışımız da en az onun kadar normal bir durumdur. Bu devletin onurlu hükümetine diz çöktürme, onun Başbakanına diz çöktürme ifadesi densizliği bu ülkede söylenebilmiştir. Bu bakanlığın ve devletin görevi devletin ve güvenlik güçlerinin diz çökmesi değil, o diz çökme densizliğini gösterenlerin haddini bildirmektir. Bu konuda devletimiz ve güvenlik güçlerimiz üzerlerine düşeni onur ve gururla yapmışlardır ve yapmaya devam edeceklerdir. Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın biz elele çıktık bu merdivenlerden, beraber çıktık bu yollara ve elele ineceğiz bu merdivenlerden. Kim ne beklerse beklesin, aziz milletimizin beklentisi bizim şiarımızdır, boynumuzun borcudur. Biz birilerini kıskandıracak şekilde bundan sonra da zaman zaman bir araya gelerek birlikte olacağız. Geride çok onur duyduğum, çok başarılı arkadaşlarımı size emanet ediyorum" şeklinde konuştu.
İçişleri Bakanlığı personelinin performans itibarıyla üzerine düşeni büyük bir başarıyla yerine getirdiğini ifade eden Şahin, şunları söyledi: "İsteyen bakan olarak benim performansımı istediği gibi tartışır fakat benim için aslolan, benim amirlerim konumundaki Başbakanımdır, sayın Cumhurbaşkanımdır. Onlarla birlikte aziz milletimdir. Kahvedeki, kafedeki, yayladaki, İstanbul'daki, Avrupa'daki, Türkiye'deki bu ülkenin sahibi aziz milletimdir. Benim için en büyük karne onların takdiridir, teveccühüdür. Ne söylerse başım üzerinedir, gözüm üzerinedir. Ayrıldık gidiyoruz, herkes ayrılacak. Siz de bir gün, ama inşallah benim gibi 18 ay 20 günde değil de, gönlünüzün arzu ettiği zamanda ayrılırsınız. Size onu da gönülden temenni ediyorum. Ayrılırken alın aklığı, baş dikliği, vicdan huzuru içinde ayrılmayı size temenni ediyorum. Benim bugün alnım ak, başım dik, vicdanım da huzurlu. Milletimize hizmet etme imkanı bulduğum için son derece müteşekkirim. Ziya Paşa'nın 'Çekildik izzet-i ikbal ile bab-ı hükümetten' dediği gibi izzet ve ikballe bu saatten itibaren bakanlığımızdan şeklen ayrılıyorum. Söz de sizin, icraat da sizin. "