Demokrasi Şehitleri Lüleburgaz’da Anıldı
Uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Gazeteci Uğur Mumcu ölümünün 20. yılında anıldı.
Atatürkçü Düşünce Derneği'nce (ADD) Aşkiye Neşet Çal Sahnesi’nde düzenlenen ‘Uğur Mumcu ve Demokrasi Şehitlerini Anma Etkinliği’, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Demokrasi şehitlerinin isimlerinin okunması ile devam eden etkinlikte Uğur Mumcu’nun hayatını konu alan film izlenildi. ADD Lüleburgaz Şube Başkanı Ülkü Güvenç yaptığı konuşmada, “Eleştiriye tahammül edemeyen cahil yöneticiler, akılsızlığa tahammül edemeyen bilge şair ve aydın yazarlar tarafından eleştirilince başlarına gelmedik kötülük bırakmazlar” dedi.
Aydınlığa ışık tutmak isteyen aydınların, eleştiriye tahammül edemeyen yöneticiler tarafından daima saldırıya uğradıklarını söyleyen Güvenç, “1860’da Agah Efendi ile Şinasi’nin birlikte çıkardıkları Tercuman-ı Ahval ve 1862’de Şinasi’nin tek başına çıkardığı Tasvir-i Efkar gazetelerinden bu yana şairlerle gazeteci yazarların başına gelenler hep aynıdır. Zaman zaman yasaklar, sürgünler, tutsaklar, hapisler ve hücreler. ‘Gazete uygarlığın temelidir’ diyen Şinasi Meclis-i Maarif’teki görevinden alınmış, ‘Haber alma haktır’ diyen Ziya Paşa sürgüne gönderilmiş, ‘Doğru haber alma kutsal bir haktır’ diyen ve anayasal düzeni savunan Namık Kemal tutuklanmıştır" diye konuştu.
Bağnaz zihniyetlerin sindirme politikalarının günümüze dek aynı şekilde devam ettiğini söyleyen Güvenç, konuşmasına şöyle devam ett: ”Toplumcu düşünceleri savunan Nazım Hikmet hapislerde çürütüldü. Halktan yana tavır alan Aziz Nesin ve İlhan Selçuk işkenceden geçirildi. Dürüst gazetecilik yapan Abdi İpekçi büyük bir sansasyon ve endişe yaratsın, ülke 12 Eylül’ün aptalca darbesine hazırlansın diye öldürüldü. Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Necip Hablemitoğlu karanlığa ışık tuttukları için öldürüldüler. Bugün de Tuncay Özkanlar, Fatih Hilmioğlular, Mehmet Haberallar, Doğu Perinçekler, Çetin Doğanlar, Mustafa Balbaylar topluma ışık tuttukları için hücre hapsindeler. Bugün burada bir kez daha yolumuzu aydınlatmak, uğruna canlarından olmuş tüm demokrasi şehitlerimizi saygıyla analım, daima aydınlık yollarından yürüyeceğimize tüm Atatürkçüler adına hep birlikte söz verelim.” Şiirler ve canlandırma ile devam eden program müzik dinletisi ile sona erdi .
Kaynak: İHA
Demokrasi şehitlerinin isimlerinin okunması ile devam eden etkinlikte Uğur Mumcu’nun hayatını konu alan film izlenildi. ADD Lüleburgaz Şube Başkanı Ülkü Güvenç yaptığı konuşmada, “Eleştiriye tahammül edemeyen cahil yöneticiler, akılsızlığa tahammül edemeyen bilge şair ve aydın yazarlar tarafından eleştirilince başlarına gelmedik kötülük bırakmazlar” dedi.
Aydınlığa ışık tutmak isteyen aydınların, eleştiriye tahammül edemeyen yöneticiler tarafından daima saldırıya uğradıklarını söyleyen Güvenç, “1860’da Agah Efendi ile Şinasi’nin birlikte çıkardıkları Tercuman-ı Ahval ve 1862’de Şinasi’nin tek başına çıkardığı Tasvir-i Efkar gazetelerinden bu yana şairlerle gazeteci yazarların başına gelenler hep aynıdır. Zaman zaman yasaklar, sürgünler, tutsaklar, hapisler ve hücreler. ‘Gazete uygarlığın temelidir’ diyen Şinasi Meclis-i Maarif’teki görevinden alınmış, ‘Haber alma haktır’ diyen Ziya Paşa sürgüne gönderilmiş, ‘Doğru haber alma kutsal bir haktır’ diyen ve anayasal düzeni savunan Namık Kemal tutuklanmıştır" diye konuştu.
Bağnaz zihniyetlerin sindirme politikalarının günümüze dek aynı şekilde devam ettiğini söyleyen Güvenç, konuşmasına şöyle devam ett: ”Toplumcu düşünceleri savunan Nazım Hikmet hapislerde çürütüldü. Halktan yana tavır alan Aziz Nesin ve İlhan Selçuk işkenceden geçirildi. Dürüst gazetecilik yapan Abdi İpekçi büyük bir sansasyon ve endişe yaratsın, ülke 12 Eylül’ün aptalca darbesine hazırlansın diye öldürüldü. Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Necip Hablemitoğlu karanlığa ışık tuttukları için öldürüldüler. Bugün de Tuncay Özkanlar, Fatih Hilmioğlular, Mehmet Haberallar, Doğu Perinçekler, Çetin Doğanlar, Mustafa Balbaylar topluma ışık tuttukları için hücre hapsindeler. Bugün burada bir kez daha yolumuzu aydınlatmak, uğruna canlarından olmuş tüm demokrasi şehitlerimizi saygıyla analım, daima aydınlık yollarından yürüyeceğimize tüm Atatürkçüler adına hep birlikte söz verelim.” Şiirler ve canlandırma ile devam eden program müzik dinletisi ile sona erdi .