Gediz Üniversitesi'nde Bir Prens De Okuyor
Gediz Üniversitesi, yurtiçindeki tercih başarısını sınırların ötesine de taşıdı.
Her yıl farklı ülkelerden daha çok yabancı öğrenci, lisans eğitimi için başvuruyor. Dünya çapında bilinen ve tercih edilen üniversite olma hedefiyle yurtdışında yapılan yoğun tanıtım çalışmaları sayesinde bu sonuca ulaşıldı. Seyrek’teki kampüste ABD’den Fransa’ya, Bangladeş’ten İsviçre’ye, Kazakistan’dan Senegal’e 51 ülkeden gençler, Türk yaşıtlarıyla birlikte hayata hazırlanıyor.Gediz’in yabancı öğrencileri arasında, Afrika siyasetinin önemli isimlerinin çocukları da var. Onlar Nijerya'nın Jere şehrinin kralı Saa’ad Usman’ın oğlu Prens İbrahim Usman, Zambiya Eğitim Bakanı John Phiri’nin oğlu Leonard Phiri ve Etiyopya Ulaştırma Bakanı Ahmed Tura’nın kızı Şemsiye Ahmed Tura. Babalarının şöhreti sayesinde ülkelerinde yoğun ilgi gören gençler, İzmir’de normal bir yaşam sürüyor. Hepsi de Türkiye’de ve Gediz Üniversitesi’nde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getiriyor: “Burayı çok seviyoruz. Ülkemizde tanıdıklarımıza üniversite öğrenimi için Türkiye’ye, Gediz’e gelmelerini tavsiye ediyoruz. Burada eğitim çok kaliteli. Ayrıca İzmir çok güzel bir şehir, Türkler de çok cana yakın. Herkes bize yardımcı olmaya çalışıyor.”Prens olduğunu arkadaşlarından gizleyen 20 yaşındaki Usman, “Burada bir öğrenci evinde kalıyorum. Sıradan biri gibi yaşayabildiğim ve daha rahat davranabildiğim için memnunum. Nijerya’da Türk okulundan mezun olduktan sonra hiç düşünmeden Gediz Üniversitesi’ni seçerek ne kadar doğru bir karar verdiğimi her geçen gün daha iyi anlıyorum.” diyor.Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik de kısa sürede yurtdışından da tercih edilen bir üniversite haline geldiklerini belirtiyor. Çevik, ülke ülke gezerek yaptıkları tanıtımın sonucunda bu başarıya ulaştıklarına dikkat çekiyor: “Devlet yöneticilerinin bile çocuklarını üniversitemize göndermesi, ülkemiz adına oldukça sevindirici ve gurur verici. Bu öğrenciler, dört beş yıl geçirdikleri Türkiye’yi ikinci vatanları, İzmir’i de memleketleri olarak görecek, bizimle aynı dili konuşacak. Muhtemelen birçoğu çok iyi konuma gelecek. Bizim için en büyük gurur tablosu da işte bu olacak. Hedefimiz, 100 ülkeden bin yabancı öğrenciye ulaşıp kültürleri buluşturup kaynaştırmak. Her şeyden önemlisi, bunu bir insanlık hizmeti olarak görüyoruz.”