Edip Uğur Oda Başkanlarını Topa Tuttu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili A.Edip Uğur, geçtiğimiz günlerde ortak bir açıklama yapan Balıkesir Ticaret Odası, Balıkesir Sanayi Odası ve Balıkesir Ticaret Borsası başkanları ile bu odaların meclis başkanlarının ıslak imzalarının bulunduğu deklarasyona sert tepki gösterdi.

Edip Uğur Oda Başkanlarını Topa Tuttu
Bu deklarasyonu 27 Nisan E-Bildirgesine benzeten Edip Uğur, Rona Yırcalı, Ahmet Kula, Mahmut Yavuz, Recai Gürcan, Faruk Kula ve İbrahim Aytekin'e atfen,"Balıkesir'in yakasından düşün" diye seslendi. Uğur, "Muhtıra gibi" dediği ortak deklarasyonun 27 Nisan E-Bildirgesinin karşılığını bulduğu gibi bunun da karşılığını bulacağını vurguladı.

ODA SEÇİMLERİ ÖNCESİ KILIÇLAR ÇEKİLDİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili A. Edip Uğur, kendine ait iş yerinde düzenlediği basın toplantısında yapacağı açıklamaları siyasetçi ve milletvekili kimliği ile değil, iş adamı kimliği ile yaptığının altını çizdi. 1 Ocak 2013 tarihinde basına dağıtılan; Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Akgün Yavuz ve Meclis Başkanı Recai Gürcan, Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Ahmet Kula ve Meclis Başkanı Rona Yırcalı, Balıkesir Ticaret Borsası Başkanı Faruk Kula ve Meclis Başkanı İbrahim Aytekin imzalı ortak açıklamada, Balıkesir Sanayi Odasının seçimli genel kurulunda aday olacağı kaydedilen Turyağ'ın Genel Müdürü genç iş adamı İsmail Uğur'un adaylığıyla ilgili oda seçimlerinin siyasetten uzak tutulması gerektiği ileri sürülerek buna karşı ortak tavır alınacağı ifade edilmişti. İsmail Uğur'un Edip Uğur'un oğlu olması ise Oda Başkanlarının ortak açıklamasında Uğur'ların hedef alınması dikkat çekmişti. Üç Odanın yönetim kurulu ve meclis başkanlarının açıklamasına bugün Edip Uğur'dan cevap geldi.

İş adamı kimliğiyle konuşan Edip Uğur, Rona Yırcalı, Mahmut Yavuz ve Faruk Kula'ya sert tepki gösterdi. Yıllardır Oda başkanlığı yapan üç iş adamını isim vermeden sert biçimde eleştiren A. Edip Uğur, şunları söyledi: "Bir deklarasyon yayınladı, bu bana 27 Nisan e-bildirisini hatırlattı. 27 Nisan'da muhtıra denilmişti. Bu deklarasyon bütün Balıkesirlileri hedef aldı. Bütün Oda üyelerini, iş adamlarını, bütün iş alemini hedef alan bir bildiridir. Bu deklarasyon Balıkesirlileri yok sayıyor, Oda üyelerini yok sayıyor. Tehdit var, diyor ki; 'Siz bu işlerden anlamazsınız, biz anlarız, biz sizin adınıza karar veririz. Biz ne dersek o olur, bunun dışında bir şeyi kabul etmeyiz'. Ben 30-40 yıllık sanayiciyim. Bunun 20 küsur yılında da siyaset adamıydım. Siyaseti kapı arkasında değil, siyaseti en zirvesinde ve açık yapıyorum. Yaptığım siyasetin tek amacı vardır o da millete hizmettir. Bunun da gerçekleştiğini tüm Balıkesir görüyor. Biz hiçbir zaman durumdan vazife çıkartma siyaseti yapmadık. Millete hizmet maksadı ile yapılmayan siyasetin en başta benim inancıma yük oluşturacağı ve bir engel teşkil edeceğinin bilinci içerisindeyim. Sormak istiyorum; Bildiriler hazırlayıp, siyaset işin içine karışmasın diyenler kendilerini siyasetten soyutlamış mı oluyorlar? Onların nerede, kimlerle, ne adına siyaset yaptığını bu memlekette bilmeyen var mı? Bildiri sahipleri bu davranışları ile üyelerin oylarına ipotek koymuşlardır. Muhtırasevenlerin aynı mahiyetteki bildirileri, Oda ve Borsa üyelerimizin serbest iradeleri ile karşılığını bulacaktır. 27 Nisan e-bildirisi nasıl karşılığını bulduysa bu bildiri de karşılığını bulacaktır. Kendileri büyümek uğruna Balıkesir'in küçük kalmasına göz yumanların, kentteki küçük işletmelerin önünü tıkayanların kimler olduğunu herkes biliyor. Ayrıca ülkede siyasetsiz atılan bir adım var mıdır? Gerçek anlamda Balıkesir'in Büyükşehir olabilmesi adına söz sahibi olanlar ne yaptılar? Tüccarını ve sanayicisini korumayan, kendini düşünürken Balıkesir adına atmayanların yoldan çekilmesinin zamanının geldiğine inanıyorum. Türkiye değişti, Balıkesir değişiyor. Eski dönemi hatırlayın; Siyasetçiler, iş adamlarının emrindeydi. Balıkesir'de ne kadar siyasi parti il başkanı varsa bir şirketin yönetim kurulunda. Bir şirketin murakıbı, arpalık. Ne kadar il başkanı var, siyasi var onları menfaatlendirerek kendi yollarında sevk ve idare etmek. İş adamları talimat alan siyasiler. Bu devir kapandı, vesayet sona erdi. İş adamından talimat alan milletvekili ve siyasi yok artık. Biz milletvekili olarak, siyasetçi olarak ilçe ilçe, belde belde, felaket oluyor en ücra köşelere gidiyoruz. Balıkesir'in yatırımlarını takip ediyoruz. Hangi Oda başkanı gelmiş, Balıkesir'in şu ihtiyacı var, şu projesi var gelmiş söylemiş. Balıkesirlilerin artık bir şeyleri bilmesi gerekir. Pamuklu Dokuma nasıl el değiştirdi? Bunu kamuoyunun bilmesi gerekir. Pamuklu Dokuma; Ziraat Bankası, Sümerbank ve İş Bankasının (yüzde 30'ar hisseleri var), yüzde 10 hisse de Balıkesirlilerin. Büyük iş adamı beyefendi, Türkiye'nin sayılı zenginlerinden. Siyasi baskılarla 700 işçinin çalıştığı bir iş yerinin (bugün 7 kişi çalışmıyor) siyasi baskılarla sermaye artırımına gitti. Ziraat Bankası artırmadı, Sümerbank artırmadı, İş Bankası artırmadı, nominal değerden o hisseleri o beyefendi aldı. Arkasından bir daha sermaye artırımı yine o beyefendi o hisseleri aldı. Ne oldu yüzde 3 olan hissesi bugün yüzde 99,9 oldu. Beklentisi ne? Acaba burayı imara açtırırım da, arsa rantından istifade edebilir miyim? Bu mu Balıkesir'e hizmet? Küçük olsun, bizim olsun, ben yöneteyim, ben idare edeyim. Kamuoyuna ilan ediyorum. Bu iş adamımız bankalardan aldı. Asya Termal Oteli'ni ne yaptı? Termal otel başladı 15 yıl çivi çakılmadı, neredeyse bina çürüyecek. Yüzde 60'ın üzerindeki hisse beyefendiye ait. Bunlar siyasilere, yönetim kurulu üyeliği verir, arpalık verir, siyasiyi kendi amacı için kullanırlar. Vakıfların bir oteli vardı sene 1985. Vakıflar, Kervansaray Otelinin olduğu yere 5 yıldızlı 500 yataklı bir otel projesini hazırladılar. O zaman yine o beyefendi siyasi baskı ile belediye meclisinden gelecek bu yatırımı reddetti. Kardeşim sen Balıkesir'in taşından, toprağından, borlarından nemalanıyorsun. İsviçre'de göl kenarında benim malikanem yok. Ben paralarımı İsviçre'de, Amerika'da da tutmuyorum. Sen Türkiye'nin en zengin adamısın. Bunlara ihtiyacın var mı? Bunlar siyaset anlayışının değiştiğini gösteriyor. Şu Balıkesir'in girişi çıkışı. Övünüyorlar, Balıkesir'in sağı da benim, solu da benim. Nasıl sahip oldunuz; imar rantı ile. Şehir plancıları ile, belediye başkanları ile ahbap çavuş. Hepsi imar peşinde koşuyor, rant peşinde koşuyor. Hazine arazilerini kimler aldı bu memlekette? Ne kadar hazine arazisi aldılar söylesinler. Balıkesir yıllarca şikayet etti. Balıkesir gelişmiyor, köy görünüyor. Sen Balıkesir'in gelişmesini önlersen gelişmez. Sen kendini geliştiriyorsun Balıkesir'i geliştirmiyorsun. Bu zihniyet Balıkesir'i yıllarca geri bıraktı. Ekonomik dayanışma diyorlar, kimler arasında? 5 kişi kendi arasında ekonomik olarak dayanışacak, malı götürecek, Balıkesirliler seyredecek. Bu bildiri tam bir dikta hevesidir. Her şeyi ben bilirim ben karar veririm. Sizin aklınız ermez. Vesayet dönemi bitmiştir. Korkunun ecele faydası yok. Herkes çıkıp oda başkanlığına aday olabilir."

"BALIKESİR'İ SÖMÜREN AİLELER, ARTIK BALIKESİR'İN YAKASINDAN DÜŞÜN"
İş adamı kimliğiyle Arı Yağ ve Turyağ'ın Yönetim Kurulu Başkanı olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili A. Edip Uğur, başından sonuna kadar isim vermeden ima ederek çok sert şekilde eleştirdiği deklarasyondaki imza sahibi olan iş adamlarına adeta meydan okudu. Ortak açıklamadaki iş adamlarına, "Artık Balıkesir'in yakasından düşün" diye seslenen Uğur, "Bu Balıkesir'i sömüren aileler, Balıkesir bunlara diyet borcunu ödemiştir. Bunlar Balıkesir'in yakasından düşsün. Türkiye'nin en büyük zenginlerinden Balıkesir'in yakasından düş. Borları götürdün, Pamuklu Dokumayı kapattın, Kervan'a yapılacak yardımı önledin. Siyasi baskılarla bir çok işi aldın. HES'leri aldın, şunu aldın, bunu aldın. Siyasetle, o dönemki siyasilere yaptığın baskı ile aldın. Bunlar demokrat olamaz. 28 Şubat olaylarında darbeci generaller ile gizli oturumlarda bulunan ben miyim? Kendileri. Onlarla iyi geçinecekler, işlerini yürütecekler. Balıkesir yerinde saysın, yok öyle yağma kardeşim. Ben Edip Uğur olarak alnım açık. Ben sanayiciliğimi yaptım, siyaset yapıyorsam da Balıkesir'e hizmet için yapıyorum. Bunların hepsi boğazlarına kadar siyasetin içindeler. Ama siyasileri kullanamıyorlar, kullanamayacaklar da. Onun için hesaplarını, kitaplarını iyi yapsınlar. Bu Balıkesir size diyet borcunu ödedi" diye konuştu.

BAKAN RESİM ÇEKTİRMEK İÇİN GELMEZ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı A. Edip Uğur, basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını da cevapladı. Geçtiğimiz günlerde Balıkesir Sanayi Odası'nın düzenlediği geleneksel ödül törenine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in son anda gelmemesinin siyasi olarak engellendiği şeklindeki iddiaların hatırlatılması üzerine bu konuda da tepkili konuştu.

Edip Uğur, "Bakan buraya resim çektirmek için gelmez. Yatırım varsa, bir iş varsa gelir. Bak 8 milyonu gönderdi mi? Bunlar ne, Bakan gelsin resim çektirsin, hadi güle güle. Ne işiniz var bakanla? Efendim tavukçuların derdi varmış. Evet, ben o tavukçuların derdini biliyorum. Ben başbakana da anlattım, Maliye Bakanı'na da anlattım, Gelir İdaresi Başkanı'na da anlattım. Salı günü Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonu ile beraber Maliye Bakanı ile Tarım Bakanı ile bu konuları görüştüm. Ben sanayiciyim, kimin ne problemi varsa biliyorum. Bunlar bakanları resim çektirmek için çağırıyorlar buraya. Bakan ne yapacak; Beyefendinin fabrikasını ziyaret edecek. İki fotoğraf, fabrikamı ziyaret etti. Hadi güle güle. Efendim tavukçular görüşememiş, siz bir defa geldiniz bize bir şey dediniz mi? Ben Gıda Dernekleri Federasyonundayım, Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği başkanıyım. Hepsinin hakkını, hukukunu savunuyoruz. Ben Oda başkanlığı da yaptım. Ben aday falan değilim (Balıkesir Sanayi Odası başkanlına), ortalıkta daha aday falan da yok. Çıkıp da 'ben adayım' diyen de yok" şeklinde konuştu.

A. Edip Uğur, Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin yerel seçimlerle birlikte işlerlik kazanacağını, büyükşehir olmasının çok önemli avantajlarının hep birlikte yaşanacağını, hizmetlerin ve yatırımların, bütçelerin 3 kat daha fazla artacağını anlattı .
Kaynak: İHA