Başbakan Erdoğan: ''Güçlü bir millet olacaksak güçlü ailelere sahip olmak zorundayız''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dünya değişirken zayıflayan, çürüyen özünü kaybeden bir ailenin, hem istikbal için, hem insanlık için açık bir tehlike oluşturduğunu belirterek, ''Dünya değişirken dönüşürken güçlenen, özünü maneviyatını, muhabbetini koruyabilen bir aile ise insanlık için, istikbal için açık bir teminattır. Bu anlayışla 10 yıldır aileyi güçlendirmek, aileyi korumak, aileyi ruhuyla maneviyatıyla buluşturmak için yoğun bir gayret içindeyiz. Eğer güçlü bir millet olacaksak güçlü ailelere sahip olmak zorundayız'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Uluslararası Aile ve Sosyal Politikalar Zirvesi'nde sözlerine 2012 yılının gerek bölgemizde, gerek dünyada sorunların, çatışmaların, terörün ve yoksulluğun gündemi çokça işgal ettiği bir yıl olduğunu, 2013'ün bunun tam tersine bütün insanlık için barışın, refahın, huzurun, dayanışmanın öne çıktığı bir yıl olmasını temennisiyle başladı.

Aile kurumunun Hazreti Adem ve Hazreti Havva ile başladığını belirten Erdoğan, ''Aile kurumu tarihin her döneminde ve her toplumda insanı değerlerin yaşatılmasına insani değerlerin nesilden nesile aktarılmasına zemin teşkil etmiştir. Aile her zaman bireyleri ve toplumu bir arada tutmuştur. Tamamen bağımsız halde dünyaya gelen çocuklarımızın yani insan neslinin ayakta durabilmesini sağlayan da yine ailedir'' diye konuştu.

Ailenin, ilk ve en önemli eğitim zemini olarak bir okul olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi :

''İyi ve güzel değerlerin korunmasını kötülülüklerin dışarıda tutulmasını sağlar. Aile güçlü olduğunda bireyler güçlü olur. Toplum güçlü olur, aile zayıflatıldığında aile saldırıya uğradığında maalesef bireyler çürür, toplum çürür. Tarihte aileyi yok etmeye aileyi zayıflatmaya, işlevsiz hale getirmek isteyen hareketler olmuştur. Bu girişimlerin tamamı başarısız olmuştur. Bunu deneyen devlet ve toplumlar yok olmuştur ama aile her zaman varlığını sürdürmüştür. Burada şu hususun altını çizmek istiyorum: Aile, şekli bir yapı asla değildir. İnsan nasıl sadece şekli bir varlık değilse insan bir makine bir bilgisayar bir robot değilse insan nasıl ki ruh ve bedenin uyumuysa aynı şekilde aile de şekil maneviyatın bir uyumdur.''

Genç nesillere aile kurumunun öneminin iyi anlatılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti :

''Evlilik akdinin imzalanması elbette önemlidir. Aynı çatı altında aynı yuva içerisinde yaşamak elbette önemlidir. Evin eşyaları, geçimi, bunun içindeki ilişkiler elbette ki önemlidir ama en önemlisi bir çifti çocukları ile birlikte aile yapan maneviyattır, sevgidir.

Ailenin şeklen var olması ama manen zayıflaması da son derece tehlikedir, şeklini muhafaza eder, ama maneviyatını kutsiyetini kaybetmiş bir aile açıkçası yok hükmündedir.

Aile sahip olduğu maneviyatla dışarıdan gelen tüm saldırılara göğüs germeli, Hz. Adem ve Hz. Havva'nın aile şuurunu, özünü muhafaza etmelidir.

Siyasi bir parti olarak yola çıkarken, muhafazakar demokrat bir parti olduğumuzu ilan ettik. Bu ilkeye sürekli vurgu yaptık. Hedefimize de aileyi koyduk. Aileyi toplumun en temel taşı olarak Hz. Adem ve Havva'dan bize miras kalan özü ve şuuru en işi şekilde muhafaza ederek çalışmalarımıza devam ettik.''

''Dünya değişirken zayıflayan, çürüyen özünü kaybeden bir aile, hem istikbal için, hem insanlık için açık bir tehlikedir. Dünya değişirken dönüşürken güçlenen özünü maneviyatını, muhabbetini koruyabilen bir aile ise insanlık için, istikbal için açık bir teminattır'' diyen Erdoğan, bu anlayışla 10 yıldır aileyi güçlendirmek, aileyi korumak, aileyi ruhuyla, maneviyatıyla buluşturmak için yoğun bir gayret içinde olduklarını ifade etti.

Erdoğan, ''Eğer güçlü bir millet olacaksak güçlü ailelere sahip olmak zorundayız. Bir aileyi tehdit eden ya da tehdit edebilecek her sorunun üzerine tam bir bir kararlılıkla gidiyor, sorunu çözmek için tüm imkanlarımızı en güçlü şekilde seferber ediyoruz'' ifadesini kullandı.

Maddi sorunların aile üzerinde bir baskı oluşturmaması için 10 yılda önemli tedbirleri de uygulamaya geçirdiklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, ''10 yılda sosyal yardımlarda 16 katlık bir artış sağladık. Toplamda yaklaşık 108 milyar liralık sosyal yardımı ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Gıda ihtiyacı içinde olan ailelere gıda, yakacak ihtiyacı olanlara yakacak ulaştırdık. Çocuklarını okutamayan ailelere, hanım kardeşlerimize teslim edilmek üzere şartlı nakil transferini gerçekleştirdik'' bilgisini verdi.

Eğitim yardımlarının her ay düzenli olarak anneye ödendiğine dikkati çeken Erdoğan, ''Olur ya babaya verirsek sigara içecek. Onun için anneye verelim diyoruz, çocuğa gitsin'' dedi.

-''Anneler ailenin temel unsuru, temel yapı taşı''-

Eğitim, sağlık ve adalet alanında gerçekleştirilen reformlarla yoksulluğun tehdidi altındaki aileleri koruduklarını dile getiren Erdoğan, eşi vefat etmiş kadınlara yönelik bir yardım programının da 2012'de uygulamaya konulduğunu ifade etti.

Başbakan Erdoğan, şu ana kadar bu uygulamadan istifade eden kişi sayısının 225 bine ulaştığını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, ''Tabii belli kesimlerle anlaşamadığımız bir nokta var. Biz tabii kadını yücelten makamın annelik olduğuna itibar ediyoruz muhafazakar bir iktidar olarak. Onun için bizim değerlerimizde cennet annelerin ayaklarının altındadır, babaların değil. Onun için ayakların altı öpülesi anneye olan saygı hiçbir şeyle değişilmez, onun yeri çok farklı. Anneleri ailenin temel unsuru, temel yapı taşı olarak görüyor ve her alanda en güçlü şekilde destekliyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.

Kadın sorunlarına yönelik 10 yılda devrim niteliğinde adımlar attıklarını kaydeden Erdoğan, bu çerçevede anayasada ve yasalarda önemli değişiklikler yaptıklarını vurgulayarak, 2012 yılı 8 Mart'ın da kadınları şiddetten korumaya yönelik yasanın çıkarıldığını hatırlattı.

-''Aile var oldukça, millet var oldukça devlet var olacaktır''-

Çocuklar, engelliler, yaşlı vatandaşlar ve şehit yakınları ile gaziler için de hayatlarını kolaylaştıracak tedbirleri aldıklarını belirten Erdoğan, ''Aile yapısını muhafaza etmek, aile huzurunu muhafaza etmek, aileyi refah ve mutluluk içinde tutmak için her imkanı seferber ettik, ediyoruz. Aile var oldukça, millet var oldukça devlet var olacaktır. Aile var oldukça sağlıklı nesiller var olacak, iyilik var olacaktır. Aileye yönelik her saldırıyı doğrudan insanlığa yönelik bir saldırı olarak görüyor, hiçbir şekilde müsamaha göstermiyoruz'' ifadelerini kullandı. Hükümet olarak, başta eğitim olmak üzere her alanda gerçekleştirdikleri reformların temelinde anlayışın yattığını vurgulayan Erdoğan, ''Eğitimle aileyi güçlendirmek, sağlıkla sosyal politikalarla ekonomiyle aileyi güçlendirmek, siyaseti ailenin hizmetkarı haline getirmek ve böylece Türkiye'yi bunun üzerinde büyütmeyi bugüne kadar başardık ve bundan sonra da aynı şekilde başarmaya devam edeceğiz'' diye konuştu.

-''Şu anda yavaş yavaş yaşlanıyoruz''-

Erdoğan, aileyle ilgili özellikle vurgulamak istediği bir şey olduğunu ifade ederek, ''En az üç çocukla beraber güçlü aileler, en az üç çocuk... Ailelerimizi güçlü kılmanın yolu buradan geçiyor. Bunu bir defa başaracağız. Güçlü aile istiyorsak bunun olması lazım. Güçlü millet istiyorsak bunun olması lazım. Bir çocuk iflas, iki çocuk iflas, üç çocuk ancak yerinde saymak. Gelecek de yaşlı nüfus getiriyor, yaşlı bir nüfus. Şimdi bizim dinamik genç bir nüfusa ihtiyacımız var. Dinamik ve genç nüfus buradan geçiyor, bunu halletmemiz lazım'' dedi

Bunun bir incelemenin neticesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları belirtti:

''Ekonomideki başarının tek sırrı vardır. Fakat bize ekonomide hep şunu öğretmişlerdir: emek, sermaye, tüketim, üretim vesaire... Aslında işin bütün sırrı bunların hepsini bir kenara koyun, insandır. İnsan varsa emek var, insan varsa sermaye var, tüketim var, üretim var, yatırım var. İnsan yoksa bunların hiçbiri yok. Öyleyse genç genç nesil olduğumuz için şu anda biz kardayız. Ama bakın şu anda yavaş yavaş yaşlanıyoruz. Zira bizim artış hızımızın ikinin üzerinde, üçlere ulaşması lazım. Bunu başarmamız gerekiyor. Şu anda Batı sıkıntı içinde, bundan dolayı. Ama biz Türkiye'yi bu sıkıntının içine sokmak istemiyoruz. Ben annelerin şahsında, özellikle ülkeme sesleniyorum: Bu hassasiyetimizi lütfen hafife almayalım, hafife almayın. Bunu dalga dalga yaygınlaştırmamız lazım.''

Muhafazakar demokrat bir iktidar olarak bunun gayreti içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, bunu başarmaları, başarmakta kararlı olunması gerektiğini belirtti.

Başbakan Erdoğan, ''Bu parayla pulla ölçülmez. Önemli olan insan. İnsan varsa bunlar vardır, insan yoksa bunların hiçbiri yok'' dedi.

Kaynak: AA