Bakan Dinçer, Üniversitede Akademik Yıl Açılış Törenine Katıldı

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, yeni bin yılın bilgi toplumu olduğunu söyledi.

Bakan Dinçer, Üniversitede Akademik Yıl Açılış Törenine Katıldı
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Balıkesir Üniversitesinin (BAÜ) akademik yıl açılış törenine katıldı.

Törende konuşan Bakan Dinçer, üniversitelerin gelişmenin ve kalkınmanın en önemli dinamiklerinden biri olduğunu söyledi.

Her ile bir üniversite kurmak hedefinin kısa vadedeki sonuçlarının bile geleceğe dönük umut ve inançlarını çoğalttığını kaydeden Bakan Dinçer, 2002-2003 eğitim öğretim yılında toplam 73 üniversitede 1 milyon 798 bin 623 kişi öğrenim görüyorken, 2011-2012 eğitim öğretim döneminde ise 168 üniversitede 4 milyon 112 bin 687 gencin öğrenim gördüğünü, Son 10 yıl içinde öğrenci sayısında yüzde 129'luk bir artış olduğunu söyledi.

Bununla birlikte öğretim elemanı sayısını da yüzde 14,65'ten alarak bugün yüzde 35,51'e yükselttiklerini anlattı. Üniversitelerde gençlerin barınma ihtiyaçları için yurt ve yatak kapasitelerini artırdıklarını, bununla birlikte ilk defa birinci öğretim ve açık öğretimde üniversite harçlarını kaldırdıklarını, öğrencilerin önünde büyük bir engel olan katsayı eşitsizliğini de ortadan kaldırarak, her gencin istediği alanı herhangi bir kısıtlama olmaksızın tercih edebilmesinin önünü açtıklarını bildirdi. Tüüm bunların Türkiye'de çok daha önceden atılmış olması gereken adımlar olduğunu belirten Dinçer, "Tüm bunlar ülkemizin çok daha önce atması gereken adımlardı. Bir anlamda biz bugün, bu gecikmiş adımları, yıllar yılı ihmal edilen yatırımları tamamlamanın gayreti içindeyiz.Çünkü yeni bin yıl bilgi toplumu olarak tanımlanıyor. Ülkelerin büyüklüğü ve gücü de bu temel ölçütle değerlendiriliyor" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, üniversitenin akademik yıl açılış törenindeki konuşmasında şunları söyledi;

"Üniversiteler ve diğer eğitim kurumları artık her yaştan ve her kesimden bilgi talep insanlara hizmet verebilecek kurumlara dönüşme eğilimindeler. Dünyanın yaşadığı değişim, okulların tüm toplum için hayat boyu öğrenme merkezi haline gelmesini ve her yaştan kişiler için bir öğrenme ortamı sunmasını gerektiriyor. Yüksek Öğretim Kurumu da biliyorsunuz tezsiz yüksek lisans için ALES şartını kaldırarak, akademik kariyer yapmak isteyenlerin dışında tüm vatandaşlarımıza master yapma imkanının önünü açtı.Ümit ediyorum ki ilerleyen yıllarda kurumsal mekanizmaların güçlendirilmesi, bu husustaki teşvik ve tedbirlerin artması ile, hayat boyu öğrenme daha fazla önem kazanacak. Hatırlatmak gerekirse, Türkiye Hayat Boyu Öğrenme Stratejisini ve buna bağlı olarak Eylem Planını kabul ederek tüm yetişkinleri içine alan geniş kapsamlı bir stratejik planı uygulamaya başlamıştır.

Bu planın hayata geçirilmesi noktasında bütün kurumlara, ama özellikle üniversitelere çok büyük görevler düşüyor. Üniversitelerimizin hayat boyu öğrenme programlarını dünyadaki gelişmeler, toplumun talep ve beklentileri doğrultusunda hazırlayarak eğitim imkanlarını çoğaltması, sanıyorum bu konudaki bilincin gelişmesine de çok değerli katkılar sağlayacaktır. Sevgili gençler, Bilgi ve becerilerinizi sürekli olarak güncellemeniz, değişime ve yeniliğe açık olmanız, analitik düşünmeniz, girişimci bir ruha sahip olmanız, en az bir yabancı dili konuşabilme yeteneği edinmeniz, sizlere dünyanın her yerinde çalışabilme imkanı sağlayacaktır. Dünyayı ve farklı kültürleri tanımanın, ufkunuzu genişletmenin, avantajlarınızı çoğaltmanın en etkili yollarından biri dil öğrenmektir. Ülke olarak bu niteliklere sahip genç nesillere ihtiyaç duyuyoruz. Üniversitelerden de beklentimiz, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bilimsel ve uygulamalı araştırmalara daha fazla ağırlık vermeleridir. Bugün baktığımızda bilim ve teknoloji üreten ülkelerin öne geçtiklerini görüyoruz. Eğitime önem veren ülkelerin, geriden bile başlamış olsalar çok hızlı bir şekilde gelişimlerini tamamlayıp dünyada söz sahibi olduklarına tanık oluyoruz.

Türkiye'nin de önünde 2023 yılına bölgesel ve küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, dünyanın gelişmiş ilk on ülkesinden biri olarak girmek gibi çok büyük bir hedefi bulunuyor. Adım adım bu büyük hedefe doğru ilerliyoruz. Türkiye on yıl öncesinin Türkiye'si değil. Bu her alanda olduğu gibi eğitim alanında da böyle. Eğitim, bilim ve teknoloji alanlarındaki gelişmeler artık bütün kurumların, üniversitelerimizin ve özel sektörün gündeminde ağırlıklı bir yer tutuyor. Yeniliğe, girişimciliğe, Ar-Ge’ye verilen önem her geçen gün artıyor. Ülkemizin içinde bulunduğu bu dönüşüm sürecinden hedeflerimizi gerçekleştirmiş olarak çıkmak, inanıyoruz ki her birinizin nitelikli insan gücü olarak toplumdaki yerinizi almanızla mümkün olacak." Bakandan önce söz alan BAÜ Rektörü Prof. Dr. Mahir Alkan, üniversitenin bu yıl yeni gelen 9 bin öğrenci ile birlikte 40 bin öğrenci kapasitesine kavuştuklarını söyledi.

Vali Ahmet Turhan da Balıkesir'e mutlaka ikinci bir üniversite kurulması gerektiğini belirtti.

BAKAN BELEDİYEYİ ZİYARETİNDE İKRAMI KABUL ETMEDİ

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Balıkesir'deki ikinci gününde gerçekleştirdiği resmi ziyaret programında olmadığı halde üniversiteden sonra Balıkesir Belediyesini ziyaret etti. MHP'li Belediye Başkanı İsmail Ok'un resmi törenle karşıladığı Bakan Dinçer Başkanlık makamına geçti. Dinçer, ziyaretin nezaket icabı olduğunu söyledi ve basın mensuplarına görüntü alıp çıkmaları için teyşekkür etti. Gazetecilerin ayrılacağı sırada Belediye Başkanı İsmail Ok, Bakan Dinçer'e yöresel zeytin ve zeytinyağı ikram etti, ancak Bakan Ömer Dinçer Başkan Ok'un bu ikramını kabul etmeyip geriye çevirdi. Gazetecilerin ayrılmasının ardından makamda çay içen Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, cuma namazını Zağnos Paşa Cami'nde kıldı. Bakan Dinçer. namaz çıkışında camide emekli bir astsubayın askeri cenaze törenine katılarak cenaze namazı kıldı. Ömer Dinçer, cami çıkışında esnafı ve vatandaşları selamlayıp sohbet etti .
Kaynak: İHA