Yargıda Rüşvet İddialarına İlişkin Dava
Yargıda rüşvet iddialarına ilişkin davanın 2. duruşması görülmeye başlandı.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya aralarında Faruk Süren Dinç Bilgin, Efe Önbilgin ve Nurettin Hasman’ın da bulunduğu 21 tutuksuz sanık ile 3 tutuklu sanık katıldı.
İddianamede “sürmekte olan davaları nedeniyle hakkında verilen yurtdışı çıkış yasaklarıyla ilgili örgüt adına sahte pasaport düzenlettirdiği ve örgütün aktif olarak faaliyet gösterdiği kapatılan Şişli Adliyesi'nde görülmekte olan davalarıyla ilgili takipsizlik verilmesine yönelik girişimlerde bulunduğu” iddia edilen tutuksuz sanıklardan iş adamı Dinç Bilgin, “Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum. Davada tutuklu sanıklar Sinan Berberoğlu ve Erdoğan Maden'i tanımam. Hakkımda iddia edilen telefon tapeleri ile ilgili hiçbir bilgim yoktur” diye konuştu.
"Hakkında açılan soruşturmada lehe bilirkişi raporu yazdırarak takipsizlik kararı alabilmek için örgüte başvurduğu, bu kapsamda sanıklar Erdoğan Maden ve Mehmet Nosel'e rüşvet verdiği” iddia edilen eski Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Faruk Süren, iddialarını kabul etmediğini söyleyerek, “Sermaye Piyasası Kurulu şirketim hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Biz de dosyanın Şişli Adliyesi'nde olduğunu tespit ettik ve avukatım Selma Yıldız vasıtasıyla 'fotokopi alabilir miyiz' diye girişimde bulunduk. 21 klasörden oluşan fotokopileri de bana Erdoğan Maden getirdi. Ben de bu fotokopilerin ücretini yaklaşık bin TL Mecidiyeköy’de bulunan ofisimde bizzat kendisine verdim. Ancak bu ücreti kendisine fotokopi ücreti olarak verdim. Rüşvet olarak vermedim” dedi.
Mahkeme başkanının örgüte yardım ettiğine ilişkin sorulara ise Süren, “Örgüt olduğunu zannetmiyorum. Bir bilgim yoktur. Örgütten talepte de bulunmadım” diye konuştu.
İş Adamı Efe Önbilgin ise, "Arkadaşım Mete Can Kurt’tan 70 bin dolar borç aldım ve bu yüzden çıkan sorun nedeniyle arkadaşım Nurettim Hasman aracılığıyla avukat bulmak için tutuklu sanık Sinan Berberoğlu’ndan yardım istedim” dedi.
Önbilgin’e, Hakim “Anneniz babanız yüksek yargıda çalışıyor ve siz avukat bulabilmek için neden Sinan Berberoğlu’ndan yardım istiyorsunuz" sorusunu yöneltti. Önbilgin, “Annem 70 bin dolar borcum olduğunu duysaydı kalpten giderdi. Ailemi bu işe karıştırmak istemedim” diye cevap verdi.
Duruşmada sanıkların ifade verdiği sırada salonda bulunan jandarma görevlisinin cep telefonu çaldı. Telefonun melodisinin “Galatasaray marşı” olması üzerine Mahkeme Başkanı Hikmet Şen, “Faruk Bey’le ilgisi yok değil mi?” dedi.
Başkan Şen’in bu sözü salonda gülüşmelere neden oldu. Duruşma şu sıralar sanıkların ifade vermeleri ile devam ediyor.
Cumhuriyet savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Faruk Süren'in "örgüte yardım etmek" ve "rüşvet" suçlarından 5 yıldan 15 yıla, Dinç Bilgin'in "örgüte yardım etmek" suçundan 1 yıldan 3 yıla, Efe Önbilgin'in "örgüte yardım etmek" ve "iftira" suçlarından 2,5 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası isteniyor .
Kaynak: İHA
İddianamede “sürmekte olan davaları nedeniyle hakkında verilen yurtdışı çıkış yasaklarıyla ilgili örgüt adına sahte pasaport düzenlettirdiği ve örgütün aktif olarak faaliyet gösterdiği kapatılan Şişli Adliyesi'nde görülmekte olan davalarıyla ilgili takipsizlik verilmesine yönelik girişimlerde bulunduğu” iddia edilen tutuksuz sanıklardan iş adamı Dinç Bilgin, “Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum. Davada tutuklu sanıklar Sinan Berberoğlu ve Erdoğan Maden'i tanımam. Hakkımda iddia edilen telefon tapeleri ile ilgili hiçbir bilgim yoktur” diye konuştu.
"Hakkında açılan soruşturmada lehe bilirkişi raporu yazdırarak takipsizlik kararı alabilmek için örgüte başvurduğu, bu kapsamda sanıklar Erdoğan Maden ve Mehmet Nosel'e rüşvet verdiği” iddia edilen eski Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Faruk Süren, iddialarını kabul etmediğini söyleyerek, “Sermaye Piyasası Kurulu şirketim hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Biz de dosyanın Şişli Adliyesi'nde olduğunu tespit ettik ve avukatım Selma Yıldız vasıtasıyla 'fotokopi alabilir miyiz' diye girişimde bulunduk. 21 klasörden oluşan fotokopileri de bana Erdoğan Maden getirdi. Ben de bu fotokopilerin ücretini yaklaşık bin TL Mecidiyeköy’de bulunan ofisimde bizzat kendisine verdim. Ancak bu ücreti kendisine fotokopi ücreti olarak verdim. Rüşvet olarak vermedim” dedi.
Mahkeme başkanının örgüte yardım ettiğine ilişkin sorulara ise Süren, “Örgüt olduğunu zannetmiyorum. Bir bilgim yoktur. Örgütten talepte de bulunmadım” diye konuştu.
İş Adamı Efe Önbilgin ise, "Arkadaşım Mete Can Kurt’tan 70 bin dolar borç aldım ve bu yüzden çıkan sorun nedeniyle arkadaşım Nurettim Hasman aracılığıyla avukat bulmak için tutuklu sanık Sinan Berberoğlu’ndan yardım istedim” dedi.
Önbilgin’e, Hakim “Anneniz babanız yüksek yargıda çalışıyor ve siz avukat bulabilmek için neden Sinan Berberoğlu’ndan yardım istiyorsunuz" sorusunu yöneltti. Önbilgin, “Annem 70 bin dolar borcum olduğunu duysaydı kalpten giderdi. Ailemi bu işe karıştırmak istemedim” diye cevap verdi.
Duruşmada sanıkların ifade verdiği sırada salonda bulunan jandarma görevlisinin cep telefonu çaldı. Telefonun melodisinin “Galatasaray marşı” olması üzerine Mahkeme Başkanı Hikmet Şen, “Faruk Bey’le ilgisi yok değil mi?” dedi.
Başkan Şen’in bu sözü salonda gülüşmelere neden oldu. Duruşma şu sıralar sanıkların ifade vermeleri ile devam ediyor.
Cumhuriyet savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Faruk Süren'in "örgüte yardım etmek" ve "rüşvet" suçlarından 5 yıldan 15 yıla, Dinç Bilgin'in "örgüte yardım etmek" suçundan 1 yıldan 3 yıla, Efe Önbilgin'in "örgüte yardım etmek" ve "iftira" suçlarından 2,5 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası isteniyor .