Kayıt Yaptırmamak İçin Rapor Alanların Oranı Beklentinin Altında Kaldı: Yüzde 3
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ilkokula kayıt yaptırmamak için çocuğuna rapor alanların oranının beklentinin altında kaldığını söyledi.
Dinçer, “Gelen bilgilere göre velililerimizin rapor alma oranı yüzde 3 civarında. Önceki yıllarla mukayese ettiğimizde bu oranda büyük bir değişiklik yok.” dedi.
Dinçer, büyükşehirlerde bazı okullardaki yığılmayı önlemek için, ebeveynlerin işyerine yakın yerdeki okullara kayıt yapılmasına imkan tanıyacaklarını da açıkladı.
TOBB ETÜ’deki yeni akademik yılın açılış programından sonra çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplayan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, kamuoyuna yeni bir bilgiyi paylaştı. Dinçer, “Gelen bilgilere göre velililerimizin rapor alma oranı yüzde 3 civarında. Önceki yıllarla mukayese ettiğimiz zaman, bu oranda büyük bir değişiklik yok. Yani bu yılda velilerimiz, her yıl olduğu gibi rapor aldı. Ancak bu rapor alma oranı önceki yıllardan çok farklı değil. Yüzde 3 bizim beklentilerimizin bile altında. Ama bu kez 60 ile 66 ay arasında çocuğunu gönüllü okula gönderenler beklentimizin üzerine çıktı. Yaklaşık yüzde13-14 oranında bir kayıt söz konusu. Ama net rakamları bir hafta, 10 gün sonra yani olay tamamen netleştikten sonra sizlerle paylaşacağım. “ diye konuştu.
Seçmeli derseler konusundaki gelişmeleri de değerlendiren Dinçer, şöyle konuştu: “Elimizde bununla ilgili henüz net bir bilgi yok. Ben bu konu da mümkün olduğunca şeffaf davranacağım. Okullarımızda çocukların seçtiği derslerin neler olduğunu, kaç kişinin o dersi seçtiğine dair bilgileri kamuoyu ile paylaşacağım. Biz tüm kamuoyuna kim neyi seçti, ne kadar kişi seçti hepsini paylaşacağız.”“YÖK, BİLİMSEL OLARAK ÖZGÜR, İDARİ OLARAK ÖZERK OLACAK”Üniversitelerin merkezi yönetiminde yapılması planlanan değişiklik hakkında da bilgi veren Dinçer, öncelikle bilimsel çalışmaların çok merkezi ve otoriter yapılar içerisinde yürütülemeyeceğini vurgulayarak, “ O yüzden her hangi bir üniversite eğitiminden bahsediyorsak, çok açık bir şekilde bilimsel özgürlükten ve idari özerklikten bahsetmeliyiz. Bu anlamda yeni YÖK yapılanmasında temel iki ilkeden birisi bu olacak. Bilimsel olarak özgür, idari olarak özerk. Çalışmalar devam ediyor, bildiğim kadarıyla YÖK bu çalışmalarda önemli mesafeler kat etti. Çalışmaları da YÖK yapıyor, biz yapmıyoruz. Yakın zamanda bize bu çalışmaları sunacaklar diye bekliyoruz.” ifadelerini kullandı. YÖK, ÜNİVERSİTELER ARASINDA KOORDİNASYONU SAĞLAYAN BİR KURUM OLARAK DÜŞÜNÜLÜYORYÖK’ün kaldırılmasının söz konusu olup olmadığı yönündeki soruya ise Dinçer, şöyle cevaplandırdı: “Tabi şuanda çok net bir şey söylemem mümkün değil, henüz taslak bize ulaşmadı. Ama genel yaklaşım itibari ile YÖK’ün üniversitelerin üzerinde onları yöneten bir kurum değil, daha çok üniversitelerde kalite derecelemesi yapan ve aralarında koordinasyon sağlayan bir kurum olarak varlığı düşünülüyor.”KAYITLARDA YAPILAN ESNEKLİKLE RAHATLAMA BEKLİYORUZÖğrencilerin kayıtları ilgili özellikle iş yerlerine yakın okullara alınmasında yapılan esnekliğe değinen Dinçer, “Özellikle büyükşehirlerimiz de biliyorsunuz adrese dayalı kayıt sistemi ile çocukların ilkokula ve ortaokula kayıtlarını yaptırmıştık. Bütün kayıtlar yapıldı, daha net şekilde çocuklarımızdan kim hangi okula gidecek, onu gördük. Bir başka tespit olarak okullarda derslik başına öğrenci dağılımında bir dengesizlik söz konusu. Mesela İstanbul’da bin 245 ilkokulumuzda mukayese ettiğimizde yaklaşık 381 tanesinde, öğrenci sayımız 30’un altındayken, birçok okulumuzda öğrenci sayısının 50’nin üzerinde olduğu tespit ettik. Bu yüzden ilçelerle okulları birbirine uyuşturacak ve öğrenci sayısı çok olan okullardan, gönüllü olarak öğrenci velilerimizin çocuklarını az olan bölgelerdeki okullara kaydıracağız. Bunu bütünüyle velilerimizin tercihine bırakıyoruz. Yine şehrin merkezi yerlerindeki okullarımızın dersliklerinde öğrenci sayılarının az olduğun tespit ettik. Bununla birlikte işyerlerine giderken 'çocuğumu da okula götürebilirim' diye düşünenler varsa, onların da işyerlerini belgelendirme şartıyla çocuklarının çalıştıkları bölgelere kaydırılması ile ilgili olarak bir esneklik sağladık. Ben bununla az da olsa bir rahatlama olacağını tahmin ediyoruz.” sözlerini dile getirdi.
Dinçer, büyükşehirlerde bazı okullardaki yığılmayı önlemek için, ebeveynlerin işyerine yakın yerdeki okullara kayıt yapılmasına imkan tanıyacaklarını da açıkladı.
TOBB ETÜ’deki yeni akademik yılın açılış programından sonra çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplayan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, kamuoyuna yeni bir bilgiyi paylaştı. Dinçer, “Gelen bilgilere göre velililerimizin rapor alma oranı yüzde 3 civarında. Önceki yıllarla mukayese ettiğimiz zaman, bu oranda büyük bir değişiklik yok. Yani bu yılda velilerimiz, her yıl olduğu gibi rapor aldı. Ancak bu rapor alma oranı önceki yıllardan çok farklı değil. Yüzde 3 bizim beklentilerimizin bile altında. Ama bu kez 60 ile 66 ay arasında çocuğunu gönüllü okula gönderenler beklentimizin üzerine çıktı. Yaklaşık yüzde13-14 oranında bir kayıt söz konusu. Ama net rakamları bir hafta, 10 gün sonra yani olay tamamen netleştikten sonra sizlerle paylaşacağım. “ diye konuştu.
Seçmeli derseler konusundaki gelişmeleri de değerlendiren Dinçer, şöyle konuştu: “Elimizde bununla ilgili henüz net bir bilgi yok. Ben bu konu da mümkün olduğunca şeffaf davranacağım. Okullarımızda çocukların seçtiği derslerin neler olduğunu, kaç kişinin o dersi seçtiğine dair bilgileri kamuoyu ile paylaşacağım. Biz tüm kamuoyuna kim neyi seçti, ne kadar kişi seçti hepsini paylaşacağız.”“YÖK, BİLİMSEL OLARAK ÖZGÜR, İDARİ OLARAK ÖZERK OLACAK”Üniversitelerin merkezi yönetiminde yapılması planlanan değişiklik hakkında da bilgi veren Dinçer, öncelikle bilimsel çalışmaların çok merkezi ve otoriter yapılar içerisinde yürütülemeyeceğini vurgulayarak, “ O yüzden her hangi bir üniversite eğitiminden bahsediyorsak, çok açık bir şekilde bilimsel özgürlükten ve idari özerklikten bahsetmeliyiz. Bu anlamda yeni YÖK yapılanmasında temel iki ilkeden birisi bu olacak. Bilimsel olarak özgür, idari olarak özerk. Çalışmalar devam ediyor, bildiğim kadarıyla YÖK bu çalışmalarda önemli mesafeler kat etti. Çalışmaları da YÖK yapıyor, biz yapmıyoruz. Yakın zamanda bize bu çalışmaları sunacaklar diye bekliyoruz.” ifadelerini kullandı. YÖK, ÜNİVERSİTELER ARASINDA KOORDİNASYONU SAĞLAYAN BİR KURUM OLARAK DÜŞÜNÜLÜYORYÖK’ün kaldırılmasının söz konusu olup olmadığı yönündeki soruya ise Dinçer, şöyle cevaplandırdı: “Tabi şuanda çok net bir şey söylemem mümkün değil, henüz taslak bize ulaşmadı. Ama genel yaklaşım itibari ile YÖK’ün üniversitelerin üzerinde onları yöneten bir kurum değil, daha çok üniversitelerde kalite derecelemesi yapan ve aralarında koordinasyon sağlayan bir kurum olarak varlığı düşünülüyor.”KAYITLARDA YAPILAN ESNEKLİKLE RAHATLAMA BEKLİYORUZÖğrencilerin kayıtları ilgili özellikle iş yerlerine yakın okullara alınmasında yapılan esnekliğe değinen Dinçer, “Özellikle büyükşehirlerimiz de biliyorsunuz adrese dayalı kayıt sistemi ile çocukların ilkokula ve ortaokula kayıtlarını yaptırmıştık. Bütün kayıtlar yapıldı, daha net şekilde çocuklarımızdan kim hangi okula gidecek, onu gördük. Bir başka tespit olarak okullarda derslik başına öğrenci dağılımında bir dengesizlik söz konusu. Mesela İstanbul’da bin 245 ilkokulumuzda mukayese ettiğimizde yaklaşık 381 tanesinde, öğrenci sayımız 30’un altındayken, birçok okulumuzda öğrenci sayısının 50’nin üzerinde olduğu tespit ettik. Bu yüzden ilçelerle okulları birbirine uyuşturacak ve öğrenci sayısı çok olan okullardan, gönüllü olarak öğrenci velilerimizin çocuklarını az olan bölgelerdeki okullara kaydıracağız. Bunu bütünüyle velilerimizin tercihine bırakıyoruz. Yine şehrin merkezi yerlerindeki okullarımızın dersliklerinde öğrenci sayılarının az olduğun tespit ettik. Bununla birlikte işyerlerine giderken 'çocuğumu da okula götürebilirim' diye düşünenler varsa, onların da işyerlerini belgelendirme şartıyla çocuklarının çalıştıkları bölgelere kaydırılması ile ilgili olarak bir esneklik sağladık. Ben bununla az da olsa bir rahatlama olacağını tahmin ediyoruz.” sözlerini dile getirdi.