Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi: 'idam Cezası Kararı Yasa Dışı'
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi, Irak mahkemesinin geçtiğimiz hafta gıyabında verdiği idam cezası kararının gayri meşru olduğunu belirterek, kararın geçersiz olduğunu söyledi.
Haşimi, İHA'ya yaptığı açıklamada, "Birincisi, bu mahkeme, özel mahkemelerin kurulmasını yasaklayan Anayasa'nın 95'nci maddesi ile değiştirilen 2004'deki Brummell kararına göre oluşturulmuş bir mahkeme. Dolayısıyla (idam) kararını veren suç mahkemelerinin meşruiyeti yok. İkinci olarak, Anayasa'nın 93'ncü maddesine göre dokunulmazlığım bulunmuyor ancak mahkeme bunu kabul etmiyor. Bu iki sebepten dolayı, karar yasa dışıdır" dedi.
Ayrıca kendisi ve avukatlarının sivil ve anayasal haklarının tanınmadığını ifade eden Haşimi, "Korumalarım bile işkence gördüler. Hatta korumalarımdan ikisinin, atfedilen asılsız suçlamaları itiraf etmeleri için yapılan işkence nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi" şeklinde konuştu.
"MALİKİ SİSTEMATİK OLARAK OTOKRATİK BİR YÖNETİM OLUŞTURUYOR"
Irak Başbakanı Nuri el Maliki'nin, kendisini elimine etmeye yönelik adımlar atmasının ardındaki sebepleri açıklayan Haşimi, "Herşeyden önce Maliki'nin siyasi rakiplerinden biriydim. 2006'dan itibaren hükümette birlikte göreve başladık. Kendisi Başbakan, ben Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atandım. Yakın bir çalışma içinde olmaya gayret ettik. Kendisini işbirliği içinde çalışmaya teşvik ettim. Ancak Maliki yönetiminin felsefesi oldukça farklı. Bu yaklaşımın Sonucu olarak, Irak şu an öyle bir noktaya geldi ki, Birleşmiş Milletler Irak'ı, tümüyle başarısız bir devlet olarak görüyor" dedi.
Irak ekonomisinin şu an oldukça kötü bir durumda olduğunu belirten Haşimi, kamu hizmetlerinin oldukça yetersiz ve güvenlik durumunun da hala kırılgan olduğunu kaydetti.
Haşimi, tüm bunlara ilave olarak Maliki'nin gittikçe sistematik olarak tiran ve otokratik bir rejim oluşturmaya çalıştığını, bu yüzden siyasi durumun da tasvip edilemeyecek pozisyonda olduğunu kaydetti.
Haşimi, "Bu, Maliki ile aramızdaki en büyük fark. Irak'ta yeni bir mezhep ihtilafı çıkarmaya çalışıyor. Peki Tarık el Haşimi'ye karşı olmasının nedeni ne? Çünkü Tarık el Haşimi'nin hükümette en üst düzeydeki Sünni isim olduğunun fazlasıyla bilincinde. Tüm Irak halkı önünde itibarımı zedelemek amacıyla bu iddiaları ortaya attı" dedi.
Hükümet yönetiminde Maliki ile ciddi görüş ayrılıkları olduğunu belirten Haşimi, "Irak'taki insan hakları ihlalleriyle ilgili Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan rapordan büyük üzüntü duyuyorum ve utanıyorum. Nuri el Maliki ve hükümetinin davranışları yüzünden Irak'ta talihsiz bir duruma doğru gidiyoruz" diye konuştu.
"MEZHEP ÇATIŞMALARININ ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPIYORUM"
Mahkeme kararının yeni bir mezhep çatışmasına yol açma ihtimali sorulan Haşimi, "İfade ettiğim gibi el-Maliki, işleri zaten bu noktaya götürmeye çalışıyor. Üzülerek söylüyorum ki, gelecekte tüm bu ihtimaller gerçekleşebilir. Ben durumu yatıştırmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım" dedi.
Haşimi, "Geçtiğimiz gün destekçilerime ve tüm Irak halkına gönderdiğim mesajda, barışçıl ve medeni bir şekilde hareket etmeleri, farklılıklar konusunda uzlaşmacı bir yol takip etmeye çalışmaları çağrısında bulundum. El-Maliki ile aramızdaki farklılıkların, şiddete yol açmaması için dikkatli olmaları gerekiyor. Şunu söyledim, Tarık el Haşimi'yi seven, barışçıl bir şekilde hareket etsin, hiçbir Iraklıya, ülkede yaşayan hiçbir yabancıya zarar vermesi. Benim mesajım bu. Ben geçmişte hep barış yanlısı oldum, şimdi de öyleyim, gelecekte de öyle olacağım" ifadelerini kullandı.
"MALİKİ DÖNEMİNDE ÜLKE KÖTÜ BİR NOKTAYA GELDİ"
Maliki yönetiminin başarısızlıklarının bedelini tüm Irak halkı tarafından ödendiğini belirten Haşimi, "Elektrik, su alt yapısı, okul, sağlık hizmetleri ve birçok kamu hizmetinde hala sıkıntı yaşıyoruz. Bunların yanı sıra, birkez daha Arap komşularımızdan, uluslararası toplumdan izole ediliyoruz" dedi.
Birleşmiş Milletler raporlarının da ülkedeki durumu gözler önüne serdiğini vurgulayan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı, "Bağdat hala güvensiz bir şehir. Irak güvensiz bir ülke. Emniyet açısından Bağdat, dünya başkentleri sıralamasında listenin en alt sırasında. İşte Nuri el Maliki'nin ülkeyi getirdiği durum bu" şeklinde konuştu.
"Şİİ İTTİFAKININ YENİ BİR İSİM BELİRLEMESİ GEREKİYOR"
Ülkedeki bu durumun düzelebilmesi için, Şii ittifakından bir başka ismin Maliki'nin yerini alması gerektiğini söyleyen Haşimi, "Hatırlayacak olursanız birkaç hafta önce parlamentoda bir güven oylaması girişimi oldu, biz o zaman Şii ulusal ittifakına, el-Maliki'nin yerini alacak birini seçmeleri çağrısında bulunduk, çünkü el-Maliki problemin bir parçası ve çözümün önünü tıkıyor. Biz Şiiler'e, başbakanlık pozisyonu için çekişmediğimiz mesajını veriyoruz. Bu pozisyonu size bırakabiliriz diyoruz. Irak halkının ihtiyaç duyduğu değişimi gerçekleştirebilecek, Iraklılar arasında uyumu ve ülkedeki istikrarı muhafaza edecek ve güçlendirecek, Arap komşularımızla ilişkilerimizi geliştirecek, geçmişte hiçbir zaman yaşanmadığı kadar bozulan bütçeyi düzgün şekilde yönetecek birine ihtiyacımız var" dedi.
Irak'ın Son dört yıl içinde 500 milyar dolarlık bir bütçeye sahip olduğunu vurgulayan Haşimi, "Ancak Saddam Hüseyin'in devrilmesinin üzerinden geçen dokuz yılın ardından hala elektrik alt yapımızı düzeltemedik, hala su alt yapısı yetersiz, hatta özellikle Şiiler'in çoğunlukta olduğu güneydeki eyaletlerde bu sıkıntılar yaşanıyor. Tüm bunlar Nuri el Maliki ve hükümetinin büyük yolsuzluklarının Sonucu olarak yaşanıyor" ifadelerini kullandı .
Kaynak: İHA
Ayrıca kendisi ve avukatlarının sivil ve anayasal haklarının tanınmadığını ifade eden Haşimi, "Korumalarım bile işkence gördüler. Hatta korumalarımdan ikisinin, atfedilen asılsız suçlamaları itiraf etmeleri için yapılan işkence nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi" şeklinde konuştu.
"MALİKİ SİSTEMATİK OLARAK OTOKRATİK BİR YÖNETİM OLUŞTURUYOR"
Irak Başbakanı Nuri el Maliki'nin, kendisini elimine etmeye yönelik adımlar atmasının ardındaki sebepleri açıklayan Haşimi, "Herşeyden önce Maliki'nin siyasi rakiplerinden biriydim. 2006'dan itibaren hükümette birlikte göreve başladık. Kendisi Başbakan, ben Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atandım. Yakın bir çalışma içinde olmaya gayret ettik. Kendisini işbirliği içinde çalışmaya teşvik ettim. Ancak Maliki yönetiminin felsefesi oldukça farklı. Bu yaklaşımın Sonucu olarak, Irak şu an öyle bir noktaya geldi ki, Birleşmiş Milletler Irak'ı, tümüyle başarısız bir devlet olarak görüyor" dedi.
Irak ekonomisinin şu an oldukça kötü bir durumda olduğunu belirten Haşimi, kamu hizmetlerinin oldukça yetersiz ve güvenlik durumunun da hala kırılgan olduğunu kaydetti.
Haşimi, tüm bunlara ilave olarak Maliki'nin gittikçe sistematik olarak tiran ve otokratik bir rejim oluşturmaya çalıştığını, bu yüzden siyasi durumun da tasvip edilemeyecek pozisyonda olduğunu kaydetti.
Haşimi, "Bu, Maliki ile aramızdaki en büyük fark. Irak'ta yeni bir mezhep ihtilafı çıkarmaya çalışıyor. Peki Tarık el Haşimi'ye karşı olmasının nedeni ne? Çünkü Tarık el Haşimi'nin hükümette en üst düzeydeki Sünni isim olduğunun fazlasıyla bilincinde. Tüm Irak halkı önünde itibarımı zedelemek amacıyla bu iddiaları ortaya attı" dedi.
Hükümet yönetiminde Maliki ile ciddi görüş ayrılıkları olduğunu belirten Haşimi, "Irak'taki insan hakları ihlalleriyle ilgili Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan rapordan büyük üzüntü duyuyorum ve utanıyorum. Nuri el Maliki ve hükümetinin davranışları yüzünden Irak'ta talihsiz bir duruma doğru gidiyoruz" diye konuştu.
"MEZHEP ÇATIŞMALARININ ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPIYORUM"
Mahkeme kararının yeni bir mezhep çatışmasına yol açma ihtimali sorulan Haşimi, "İfade ettiğim gibi el-Maliki, işleri zaten bu noktaya götürmeye çalışıyor. Üzülerek söylüyorum ki, gelecekte tüm bu ihtimaller gerçekleşebilir. Ben durumu yatıştırmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım" dedi.
Haşimi, "Geçtiğimiz gün destekçilerime ve tüm Irak halkına gönderdiğim mesajda, barışçıl ve medeni bir şekilde hareket etmeleri, farklılıklar konusunda uzlaşmacı bir yol takip etmeye çalışmaları çağrısında bulundum. El-Maliki ile aramızdaki farklılıkların, şiddete yol açmaması için dikkatli olmaları gerekiyor. Şunu söyledim, Tarık el Haşimi'yi seven, barışçıl bir şekilde hareket etsin, hiçbir Iraklıya, ülkede yaşayan hiçbir yabancıya zarar vermesi. Benim mesajım bu. Ben geçmişte hep barış yanlısı oldum, şimdi de öyleyim, gelecekte de öyle olacağım" ifadelerini kullandı.
"MALİKİ DÖNEMİNDE ÜLKE KÖTÜ BİR NOKTAYA GELDİ"
Maliki yönetiminin başarısızlıklarının bedelini tüm Irak halkı tarafından ödendiğini belirten Haşimi, "Elektrik, su alt yapısı, okul, sağlık hizmetleri ve birçok kamu hizmetinde hala sıkıntı yaşıyoruz. Bunların yanı sıra, birkez daha Arap komşularımızdan, uluslararası toplumdan izole ediliyoruz" dedi.
Birleşmiş Milletler raporlarının da ülkedeki durumu gözler önüne serdiğini vurgulayan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı, "Bağdat hala güvensiz bir şehir. Irak güvensiz bir ülke. Emniyet açısından Bağdat, dünya başkentleri sıralamasında listenin en alt sırasında. İşte Nuri el Maliki'nin ülkeyi getirdiği durum bu" şeklinde konuştu.
"Şİİ İTTİFAKININ YENİ BİR İSİM BELİRLEMESİ GEREKİYOR"
Ülkedeki bu durumun düzelebilmesi için, Şii ittifakından bir başka ismin Maliki'nin yerini alması gerektiğini söyleyen Haşimi, "Hatırlayacak olursanız birkaç hafta önce parlamentoda bir güven oylaması girişimi oldu, biz o zaman Şii ulusal ittifakına, el-Maliki'nin yerini alacak birini seçmeleri çağrısında bulunduk, çünkü el-Maliki problemin bir parçası ve çözümün önünü tıkıyor. Biz Şiiler'e, başbakanlık pozisyonu için çekişmediğimiz mesajını veriyoruz. Bu pozisyonu size bırakabiliriz diyoruz. Irak halkının ihtiyaç duyduğu değişimi gerçekleştirebilecek, Iraklılar arasında uyumu ve ülkedeki istikrarı muhafaza edecek ve güçlendirecek, Arap komşularımızla ilişkilerimizi geliştirecek, geçmişte hiçbir zaman yaşanmadığı kadar bozulan bütçeyi düzgün şekilde yönetecek birine ihtiyacımız var" dedi.
Irak'ın Son dört yıl içinde 500 milyar dolarlık bir bütçeye sahip olduğunu vurgulayan Haşimi, "Ancak Saddam Hüseyin'in devrilmesinin üzerinden geçen dokuz yılın ardından hala elektrik alt yapımızı düzeltemedik, hala su alt yapısı yetersiz, hatta özellikle Şiiler'in çoğunlukta olduğu güneydeki eyaletlerde bu sıkıntılar yaşanıyor. Tüm bunlar Nuri el Maliki ve hükümetinin büyük yolsuzluklarının Sonucu olarak yaşanıyor" ifadelerini kullandı .