Pet Şişe ve Damacanadaki Tehlikeler

Tartışmalar vatandaşın kafasının karışmasına ve toplumda olumsuzluk ve mutsuzluğa sebep olduğunu ifade eden Dr. M. Emin Dinççağ, "Çünkü, pet şişeden su içmek mecburiyetinde olan, endüstrinin üretimi pek çok ürünü almak zorunda olan vatandaşın bu durum ziyadesiyle canını sıkmaktadır. Ancak, endüstrileşen dünyada üretimi artırmak, raf ömrünü uzatmak, daha ucuza mal etmek gibi hedefleri olan sanayinin aynı zamanda bunun halk sağlığı ile ilgili yönünü çok incelediğini düşünmek zor. Zaten zaman geçtikçe, bazı kimyasalların insan sağlığı için zararı olduğu anlaşıldıkça piyasadan çekilecektir. Halk sağlığında bir ilke var. Endüstride, üretimde 'zararlıyı daha az zararlı' ile değiştirmek. Bu tür tartışmaların, konuyu kamuoyu önüne getirme, farkındalık oluşturma ve endüstiriye kamuoyu baskısı olarak dönme konusunda çok faydası olduğu kesin. Onun için bu konular kamuoyu önünde tartışılmalı, toplumun dikkatine sunulmalıdır. Bu gelecekte daha sağlıklı üretim için şarttır. Bu konuda tüketici örgütlerine, sivil toplum kuruluşlarına da çok görev düşmekteydi" dedi.

Pet şişelerde ve damacanalarda insan sağlığı için zararlı olan Bisfenol-a (BPA) sadece içme suyu şişelerinde olmayıp çocuk oyuncaklarında, her türlü gıda paketlemelerinde, alüminyum içeceklerin iç yüzeylerini kaplamada, su ısıtıcılarında, kahve makinalarında, bardaklarda, şişelerde ve diş malzemelerinde, dişçilikte kullanılan pek çok tedavi ürününde bulunmaktadır.BPA dünyada yılda 6 milyar paund değerinde ürünü piyasaya üretim için sunulmakta ve insan bedenini etkilemektedir.Bir çok plastik ürünün içinde yer almaktadır.1980'lere kadar olan anlayış bu gün değişmiştir. Yapılan araştırmalar, tespit edilen dozun 50mg/kg.d'nin altında bile sağlık açısından zararları tespit edilmiştir. Özellikle öströjenden etkilenen doku ve sistemlerimizi yani üreme ve hormonal sistemimizi etkiler.Bu kimyasal madde üzerine pek çok araştırma yapılmış ve toksikolojistlerin görüşü bu maddelerin insan sağlığını etkilediği şeklindedir.Çok soğuk ve sıcak bu maddelerin gıda ürününe geçtiği şeklindedir.Özellikle hamile anne ve bebeği için ciddi risktir.Çünkü bebek karaciğeri bu maddeyi yeterince zararsız hale getirememektedir.BPA üreme sisteminde reseptör denilen hormon salan sisteme direkt etki etmektedir.Tiroid üretimini,erkekte prostat kanserini,cinsel gelişimi,bağışıklık sistemini,madde bağımlılığını,obesiteyi, polikistik over hastalığını,erkek hormonlarını,beyin ve davranış sistemini etkilediğini çalışmalar göstermiştir" diye konuştu.

Hayatımıza girmiş bu üründe olan kimyasallardan kaçmamın pek mümkün olmadığını sözlerine ekleyen Dr. Dinççağ," Bugün ilaçların içinde bile PARABEN denen meme kanseri ile ilişkili bulunan kimyasal vardır. Katkı maddeli gıdaları daha az tüketmeli, çevreci olmalı, doğal gıdalar tercih edilmelidir" şeklinde konuştu .