Başbakan Erdoğan Açıklaması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Terörle mücadele sadece siyasi iktidarın gayretiyle olacak bir mücadele değil'' dedi.

Başbakan Erdoğan Açıklaması
Başbakan Erdoğan, Kanaltürk televizyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, terörle ilgili mülahazalarının ve teröre karşı alınan tedbirlerin neler olduğu yönündeki bir soru üzerine, son dönemde yaptırdığı kamuoyu araştırmalarında bugüne kadar işsizliğin birinci sırada yer aldığını ancak son araştırmada terörün ön plana çıktığını bildirdi.

Erdoğan, ''Terörle ilgili olarak şu anda bizler, iktidarımız döneminde bir süreç başlattık. Bu süreci son iki-üç yıl içerisinde milli birlik ve kardeşlik projesi adı ile önlemenin gayreti içerisine girdik. Terörle mücadele sadece siyasi iktidarın gayretiyle olacak bir mücadele değil. Dünyanın her yerinde İspanya olsun, İngiltere olsun, orada bütün başbakanlarla görüşmelerde hep şunu açık ve net ifade etmişlerdir. 'Biz terörle mücadelede hiçbir zaman iktidar muhalefet ayrımını yaşamadık. Birlikte el ele verdik. Halkı ile medyası ile bu mücadeleyi ortak yürüttük. Bu ortak mücadele neticesinde ETA ile mücadelede İspanya'da bir yerlere vardık. Aynı şekilde IRA ile mücadelede İngiltere'de biz bir yerlere vardık. Bunun başka çıkışı da pek yok' dedikleri bu. Biz ise Türkiye'de maalesef muhalefet ile bu konuda el ele vermek veya medya ile el ele verip bu işin mücadelesini yürütmeyi ne yazık ki sağlayamadık'' diye konuştu.

-400 kilometre PKK kontrolü altında iddiası-

Erdoğan, ''medya ve muhalefetin sürekli olarak bu işi tahrik eder noktada olduklarını, bütün bunlara rağmen mücadelenin sürdürüldüğünü'' kaydetti.

Parlamento'da bulunan bir siyasi partiyi ''demokrasi mücadelesi olan veya demokratik parlamenter sisteme inanmış veya demokrasi ile biz ülkede bir şeyler yapalım diye düşünen siyasi parti'' olarak görmediğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

''Çok açık ve net, son olarak eş başkanlarından bir tanesinin yapmış olduğu açıklama bu ülkede, bu ülkenin gerçek evlatlarının, bu ülkenin ben vatandaşıyım diyenlerinin hepsinin ciğerini dağlamıştır. Nedir bu, '400 kilometre PKK'nın kontrolü altındadır.' Bir defa bu tespit bu ifade çok çok büyük bir yalan. Yalanın ötesinde sen kimden yanasın- Teröristten veya terörden yana mısın- Yoksa bu ülkede terörü yok etmek isteyenlerden yana mısın-''

Erdoğan, iddiayı dile getiren kişinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin Büyük Millet Meclisi'nde bulunan bir siyasi partinin eş başkanı olarak bu ifadeyi neye göre kullandığını sorarak, delilinin ve tespitinin ne olduğunu açıklamasını istedi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

''400 kilometre dediğin zaman bu 400 bin metredir. Bu 400 bin metreyi nasıl oluyor da bu şekilde kontrol altına alıyorlar. Bunu siz nasıl tespit ettiniz. Neye göre tespit ettiniz. Çünkü bölgeyi onlara göre az da olsa bilen birisiyim. Ama o bölgeye hiç gitmemiş biri değilim. Defalarca gittim. Alışılmış başbakan değilim. Bölgeyi helikopterlerle karadan çok gezdim. Bu sadece AK Parti'yi kapsayan değil, bundan önceki siyasi mücadelemde de o bölgede yaptığım çalışmalardan bildiğim tespit olarak bunu söylüyorum. Tabii bunu söylerken aynı şeyi Çukurca, Şemdinli, Yüksekova için ve merkez için söylediler. Hakkari için söylüyorum. Bütün bunlarla beraber dediler ki Şemdinli tamamen terör örgütünün elinde. Ciddi bir yalan. Burada korkunç bir dezenformasyon var. Bu dezenformasyona yardımcı olan bir medya var. İstisnaları bundan rahatsız olmazlar. Onlar durumu bildikleri için. Bizim böyle bir şeyimiz yok der, rahattır. Ama buna destek veren gruplar var. Şimdi şöyle bir gerçeği sizinle paylaşmak istiyorum. Özellikle Şemdinli olayında ki burada güvenlik güçlerimizin çok ciddi mücadelesi oldu. Terör örgütünün bütün mücadelesi alan hakimiyeti üzerinde değil, bilinçsel olarak insanları taciz etmek, öldürmek, kaçırmak vesaire gibiydi. Şimdi ise alan hakimiyetini hedeflemek suretiyle bir şeyler yapmanın gayreti içinde. Çünkü diğeri iflas etti. Onu başaramıyor. Şimdi bu yolda gitmek suretiyle kendine daha büyük bir prim yapabilir mi diye bunun gayreti içerisinde.''

-Terör örgütünün Şemdinli'de 160'ı bulan kayıpları var-

Terör örgütünün alan hakimiyeti mücadelesine Türkiye'de güvenlik güçlerinin müsaade etmesinin mümkün olmadığına işaret eden Erdoğan, ''Onun için de mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürdük, sürdürüyoruz. Nitekim Şemdinli'deki kayıpları çok açık, net ortada. Yani 160'ı bulan orada kayıpları var. Orada diyelim ki 5-10-15 bizim şehidimiz onlar için tabii çok çok önemliydi. Bunun karşısında medyamızın takındığı tavır bizler için üzüntü vericiydi'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, bu siyasi partinin iplerinin tamamen terörün ve terör örgütünün elinde olduğu için kalkıp da bu ifadelerin dışında ifade kullanmasının mümkün olmadığını belirtti.

Erdoğan, ''Bakın şimdi Gaziantep'teki olayda ne yaptılar- Açıklama yaptılar. Güya işi kınadılar. Güya PKK sahiplenmedi. Peki buna halkım inanıyor mu- İnanmadı. Bugün kamuoyu araştırmalarımızda görüyoruz ki, halkımızın yüzde 85'i buna inanmıyor. Bunlar elimizde var. Biz sürekli bir şey söylüyoruz. Sen eğer siyaset yapacaksan, demokrasiden taviz vermeden bu siyaseti yapacaksın. Ama senin derdin siyaset değil de bu ülkede terör örgütünü arkana almak suretiyle onun verdiği destek ile parlamentoda yer tutmaksa bunu bir yere kadar yaparsın. Ondan sonra da geldiğin gibi gidersin. Kaldı ki buna göre çok daha sağlıklı seçimlerin yapılması için de şüphesiz ki adımlar da atılacaktır'' ifadesini kullandı.

Erdoğan, sadece Gaziantep olayının değil, petrol ile ilgili olarak nakil hatlarının bombalanmasını ve araçların yakılmasını anımsatarak, ''Bunlar o bölgenin kalkınmasını da istemiyorlar. Örneğin Yüksekova'da havaalanı yapıyorsun. Sen git havaalanının araçlarını yak. Oradaki çalışmalarda müteahhidin adamlarını kaçır. Aynı şeyi gel Şırnak'ta, Iğdır'da yap. Bütün bunlara rağmen Iğdır'da havalimanını bitirdik. Tüm bunlara rağmen Şırnak'ı, Yüksekova'yı bitireceğiz'' diye konuştu.

Bölgeye baraj yaptıklarını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Barajlara konulan ad ne biliyor musunuz- Terör barajı. Adı böyle koyuyorlar. Barajdan ne çıkacak, su ve elektrik enerjisi vesaire gidecek. Bunun yanında buralarda çok ciddi istihdam olacak. Bu istihdamda da o bölgenin insanı, benim Kürt kökenli kardeşim istihdam edilecek. Bunların ne yapmak istediği belli değil. Tek şeyleri var. Akıbeti meçhul olan insanları öldürmek. Bunun yanında huzursuz bir ortam meydana getirmek. Bölgenin kalkınmasını engellemek. Şu anda eğer Güneydoğu Anadolu bölgesi, Doğu Anadolu da kısmen kalkınma hamleleri devam ediyor, diğer illerimize ve bölgelerimize göre geride kalıyorsa bunun tek sebebi var, müteşebbis bu bölgeye girmiyor. Sadece devlet giriyor. Devlet de ne ile giriyor- Okulu, hastanesi, eğitimi, tarımı ve vesairesi ile giriyor. Çünkü biz diğer alanlardan çekildik, diğer alanlara artık özel sektör girsin. Bunu başaralım dedik. Aksi takdirde bunlar onu da yaparlar. Birçok yapılmış, bu noktada atılmış adım var. Hakkari'de iki tane hastanenin açılışını yapıyoruz. Hastanenin açılışını bile bunlar tehdit edecek kadar, oraya insanların gelmelerini engelleyecek kadar nasipsizler.''

Erdoğan, ''Ben şuna inanıyorum. Bizim mücadelemizin terör ile olan kısmında biz salt olarak bu işin askerle, polisle olmayacağını açıkladık. Yine öyle gidiyoruz. Hukuk içinde demokratik parlamenter sistem inancı ile diplomatik ilişkilere varıncaya kadar sosyopolitik, sosyoekonomik ne gerekiyorsa bunları yapmak suretiyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Tabii burada akıllı davranacağız. Ama güveni, cesareti hiç kaybetmeden bu işin üzerine gideceğiz. Bizim tabii açılım maçılım filan diye bir şeyimiz yok. Milli birlik ve kardeşlik projemiz. Bu proje ile aynen devam edeceğiz'' dedi.

Muhabir: Yusuf Çelebi

Yayıncı: İbrahim Uyar
Kaynak: AA