Düşman değil kardeşiz

Hande Subaşı ve Gülden Avşaroğlu Düşman Kardeşler adlı komedi dizisinde birbirlerinden nefret eden iki karakteri canlandırıyor. Ancak set sona erdiğinde her şey değişiyor! Genç oyuncular gerçek hayatta birbirlerine kardeş kadar yakın.

Düşman değil kardeşiz
İnadına aşkların yaşandığı bir Trakya entrikası... Komik, eğlenceli... Ve gerçek hayattan hikayeler var bu dizide... Yaklaşık iki ay önce Show TV 'de başlayan Düşman Kardeşler adlı diziden bahsediyoruz. Başrollerinde Kaan Urgancıoğlu, Murat Eken, Oya Aydoğan, Tarık Papuççuoğlu gibi isimlerin yer aldığı dizide güzel oyuncular Hande Subaşı ve Gülden Avşaroğlu da rol alıyor. Çekimleri Çanakkale 'nin Gelibolu ilçesinde devam eden diziden vakit bulup İstanbul 'a gelen ikiliyle konuştuk.

-İkiniz de uzun bir aradan sonra Düşman Kardeşler adlı diziyle yeniden ekranlara döndünüz...

Hande Subaşı: Teklif gelince senaryoyu okudum ve hikaye çok hoşuma gitti. Aslında şehirdışı bir iş kabul etmeyi hiç düşünmüyordum ama koşa koşa gittim Gelibolu 'ya. Yapımcımız Mustafa Şevki Doğan ile sadece bir kere çalışmıştım, onu çok tanımamama rağmen kabul ettim. Çünkü iş eğlenceli geldi bana.

Gülden Avşaroğlu: Ben Hande 'den önce diziye dahil olmuştum. Sonra teklif Hande 'ye gidince 'Ne diyorsun proje hakkında ' diye sordu. 'Güzel ben de oynuyorum ' demiştim (gülüyor).

VUR VUR BİRŞEY OLMAZ

-Rollerinizden bahseder misiniz?

H.S.: Selin çok saf bir kız ve sevdiğim adamın arkasından Gelibolu 'ya gidiyor. Orada kaza geçirip hafızasını kaybediyor. Bana çarpan otomobili de kullanan Ahmet! Çarptığı için beni himayesine alıyor. İşin komik tarafı Ahmet sevdiğim adamın da kardeşi ama onlar bunu bilmiyor.

G.A.: Fatma karakterini canlandırıyorum. Ahmet 'in beşik kertmesiyim. Onunla evlenmek için elimden geleni yapıyorum ama bir bakıyorum Selin çıkageliyor. Sonra onu ortadan kaldırmak için elimden geleni yapıyorum.

-Evet, hatta bir sahnede Fatma elinde tavayla kafanıza vurmuştu. Korkmadınız mı, bir aksilik olur diye?

H.S.: Ama ben de onu havuza attım.

G.A.: O havuz sahnesi çekilecek, Hande beni havuza atacak diye üç ay gözüme uyku girmedi.

H.S.: Gülden aynı zamanda benim menajerim. Yani kimseden çekmedim ondan çektiğim kadar. Sonuçta menajerim dedim bağrıma bastım, beni her zaman korur kollar dedim ama nerde? Aksine en belalı düşmanım çıktı (gülüyor). Tavayla vurma sahnesini de bir türlü çekememiştik panikten.

G.A.: Yönetmen 'Güldencim vur, vur bir şey olmaz ' diye sesleniyordu. Sonunda tavanın altına sünger yapıştırdılar da öyle vurabildim.

SURVIVOR GELİBOLU

-Gülden Hanım 'ı komedi projelerinde görmeye alışkınız ama sanırım sizin ilk komedi diziniz değil mi?

H.S.: Evet, ilk kez bir komedi dizisinde oynuyorum. Fark ettim ki komedi dizisinde çalışmak gerçekten çok keyifliymiş. Setin enerjisi bile farklı oluyor. Kast anlamında da çok iyi bir dizi. Herkes alanında çok yetenekli. O nedenle pek zorlandığımı söyleyemem.

-Set ortamınız nasıl?

G.A.: Ortam süper. Biz zaten hepimiz Gelibolu 'da olduğumuz için çok acil bir işimiz olmadıkça İstanbul 'a gelmiyoruz. Hepimiz aynı otelde kalıyoruz. Hatta kendimizle dalga geçiyoruz 'Survivor Gelibolu ' diye. Düşünün senaristlerimiz bile çoluk çocuk Gelibolu 'ya taşındı.

H.S.: Hepimiz çok iyi arkadaş olduk. Yani mecburiyetten yaptığımız bir iş gibi değil, gerçekten zevkle çalıştığımız bir ortamımız var.

G.A.: Dizinin adı Düşman Kardeşler ama biz hepimiz kan kardeş olduk.

-Düşman Kardeşler bir yaz dizisi olarak başladı. Kış döneminde de devam edecek mi?

G.A.: Aksine biz yaz dizisi olarak başlamadık. Aslında geçtiğimiz mart ayında yayına girecekti sonra bir takım aksilikler olunca haziranda gösterime girdi. O nedenle kış döneminde de devam edecek.

İnsanlar kafaya takmadan dizi izlemek istiyor

-Son zamanlarda ekranlarda çok fazla komedi dizisi görmeye başladık. Düşman Kardeşler de öyle. Bu da bir furya mı sizce?

Gülden Avşaroğlu: Hayat gitgide zorlaşıyor. Hala pek çok dram dizisi var devam eden... Ancak insanlar artık dizilerde bulmaca çözmek ya da not defteriyle diziyi izlemek istemiyor. Aksine rahat rahat, kafasına takmadan izleyebileceği projeler arıyor. Yani gitsin çayını koysun, dönsün ekran başına kaldığı yerden devam etsin ama devam ederken de 'Acaba ne kaçırdım? ' diye düşünmesin. Son zamanlar yaşanan olaylar herkesi yeteri kadar kötü etkiliyor. Bari birileri de çıkıp insanların yüzünü güldürsün.

-Diziden beklentiniz ne?

Hande Subaşı: Bu dizi benim için iyi bir eğitim yeri oldu aslında. Daha önce hiç böyle bir ortamda bulunmamıştım. Gerçekten çok iyi oyuncularla çalışıyorum. Sonuçta birbirimizden öğreneceğimiz pek çok şey var. Ayrıca Düşman Kardeşler 'in uzun soluklu olacağına da inanıyorum.

2012 bana uğurlu geldi

-Geçen yıl yaptığımız röportajda 'Önümüzdeki yıl evlenmek istiyorum ' demiştiniz ve dileğiniz gerçekleşti. Neler hissediyorsunuz?

Hande Subaşı: Açıkçası her ilişkimi ciddi düşünerek yaşadım ve evlilik fikri hiçbir zaman benden uzak olmadı. Ama sizinle röportaj yaptığımızda erkek arkadaşım yoktu. Can ile (Tursan) sonra tanıştık ve çok mutluyum.

-Bir yandan düğün telaşı, bir yandan dizi... Üstelik şehir dışındasınız. Düğün öncesi zorlanmadınız mı?

H.S.: Can sağ olsun düğünle ilgilendi. Neredeyse tüm hazırlıkları o halletti. Ben de Can işinde çok tecrübeli ve başarılı olduğu için de işi ona bıraktım.

-Gelinliğiniz de çok güzeldi...

H.S.: Tuvana Büyükçınar hem gelinliğimi dikti, hem organizasyonu üstlendi. Gelinliği de tamamen benim zevkime göre hazırladı.

-Yeni oyun, yeni dizi, evlilik...

H.S.: Evet 2012 benim için çok güzel geçti ve geçmeye de devam ediyor. Mutluyum halimden...

-Kamelyalı Kadın adlı tiyatro oyunu başladı ama kısa süre sonra bitti. Neden bu kadar kısa sürdü?

H.S.: Oyun başladığında yaza giriyorduk ve yazın herkesin tatilde olması, tabii Ramazan 'ın başlaması erken bitmesinde etkili oldu. Çünkü İstanbul 'da izleyici kitlesi kalmamıştı. Bir de Kamelyalı Kadın bir müzikal, tamamıyla bitirmedik. Kış sezonunda devam edecek... Diziyle birlikte biraz zorlanacağım ama bu oyun da benim için çok iyi bir ortam.