'Dede ve Ninelerimiz Yaşamımızdaki En Güzel Örnek Olmalı'

Psikolojik Danışman ve Eğitimci Yazar Nevzat Özer, yaşlıların çocuk ve gençlerin yaşamında önemli rol model olduklarını, hayat tecrübeleri bakımından da herkesin örnek alması gerektiğini söyledi.

'Dede ve Ninelerimiz Yaşamımızdaki En Güzel Örnek Olmalı'
21.yüzyılın çocuğu ve gencinin dede ve nine gibi toplumun en önemli değerlerinden yoksun oldukları için adeta rotası olmayan gemi gibi sağa sola gittiğini belirten Psikolojik Danışman Nevzat Özer, "Çekirdek aile, elimizden yüzyıllık çınar ağaçlarını aldı. Bu çınar ağaçları yani dedelerimiz ve ninelerimiz ailenin dışında kaldı. Bu insanların hayat tecrübelerinden, hatalarından çıkardıkları derslerden, tekniklerinden, hoşgörülüklerinden, uzak kaldık. Onları sistemin dışına çıkarıp biz her şeyi biliriz ve kendi kendimize yeteriz dedik. Ve müthiş bir hata yaptık ve halen de yapıyoruz. Ninelerimizi ve dedelerimizi geri istiyoruz. Onların çocuklarımızla tekrar birlikte olmasını istiyoruz." dedi.

ÇOCUKLAR ARTIK BAKICILARA EMANET
Artık günümüzde anne ve babaların iş yoğunlu nedeniyle çocuklarını özel bakıcılara emanet ettiğini söyleyen Özer, "İçinde yaşadığımız yüzyılda çok meşgulüz. Annelerimiz ve babalarımız daha çok çalışmakta ve daha çok para kazanmak için adeta çırpınmakta. Bu durumda çocuklarımız ya kreşlere ya bakıcılara ya da elektronik bakıcılara (televizyon, bilgisayar) emanet. Bunların da onlara ne kadar yardımcı oldukları ya da olacakları ortada. Dr. Brayer, Osmanlı ailesinden bahsederken bilhassa yetişkin çocukların anne-babaları ile birlikte oturmaktan derin bir haz duyduklarını belirterek şöyle diyor; 'Çocuklar yetişip adam oldukları zaman, (Osmanlı toplumunda) analarıyla babalarını yanlarında bulundurmakla iftihar ettikleri ve küçükken onlardan gördükleri şefkate mukabele etmekle bahtiyar olduklarını dile getirirlerdi.' der. Prof. Gaston Jezz ise 'Ben batılı bir aile hukuku profesörü olarak diyorum ki; "Türk milletinin elinden aile nizamını alınız, geriye hiçbir şey kalmaz' diyor. Türk toplumunda aile, son büyük kaledir ve güçlü bir kale. Bugün, Avrupa’da aile kurumunun nedenli sıkıntılarda olduğunu biliyoruz. Bizlerin bu müstesna kurumunu parçalamak ve bu kurumun içine zehir akıtmak için adeta fırsat kolluyorlar. Bazı hassas noktalarımızdan girmeye çalışıyorlar ki bunda da başarı sağlamaktalar." diye konuştu.

Her çocuğun yaşamında örnek aldığı önemli isimler olduğunu ifade eden Özer, "Bunlar çocukların edata Kahramanlarıdır. Bu Kahramanlar bazen baba, anne, ağabey, öğretmen ya da dede veya ninelerdir. Bunların yerini ise şimdilerde içeriği şiddet dolu çizgi film veya bilgisayar oyunlarındaki insan simasına da benzemeyen kişiler aldı. Tabi bunların ruhları ve fiziksel temasları olmadıkları için sürekli sevgi ve ilgi açlığı çeken bireyler ortaya çıkardık. Birçok Avrupa ülkesinde anne ve babalar çocuklarının büyük baba veya büyük anne özlemini ve bu duyguyu tatmin için kiralık dede kiraladıklarını biliyor muydunuz? Uygulama sayesinde hem yalnız yaşamak zorunda kalan yaşlı insanlar yeni bir aileye kavuşuyor hem de küçük çocuklar bir şekilde büyükbaba ya da büyükanne sevgisi yaşıyor. Ne kadar dramatik ve bir hayli üzücü. Hiç bir canlı atasının tecrübelerinden yoksun kalmak istemez. Onlarda ders var, bilgi depoları, nostalji, sabır, şükür, hoşgörü, tahammül var." şeklinde konuştu.

İnsanların dede ve diğer aile büyüklerinin kıymetini bilmesi gerektiğini vurgulayan Özer, "Onlar hiçbir zaman bizim acı çekmemizi, üzülmemizi istemezler. Çünkü onlar bu yaşa kadar her türlü acıyı ve zorlukları aşarak bu günlere gelmişlerdir. Bizlerin de aynı acıları yaşamamızı asla istemezler. Bu bakımdan onlar hayatta iken kıymetlerini bilelim. Çünkü onlar yaşam üniversitesinden mezun olan birer hayat öğretmenleridir." ifadelerini kulandı .