Keskin: Hüseyin Aygün'ün Açıklamaları Chp'nin Hükmü Şahsiyetini Bağlamaz
CHP Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Adnan Keskin, partinin terör konusunda anlayışının berrak olduğunu, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün açıklamalarının CHP'nin hükmü şahsiyetini bağlamayacağını söyledi.
CHP Denizli teşkilatının Ramazan bayramlaşması parti il binasında yapıldı. Bayramlaşmaya CHP Denizli Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Milletvekili İlhan Cihaner, CHP Denizli İl Başkanı Yıldırım Aycan, Merkez İlçe Başkanı Ömer Yurtseven ve partililer katıldı.
Bayramlaşma sonrası gazetecilerin Hüseyin Aygün’ün açıklamalarıyla ilgili sorularını cevaplandıran Adnan Keskin, CHP’nin şiddet ve terör konusundaki anlayışı berrak olduğunu ifade etti.
Keskin, “Biz bütün sorunların demokrasi içerisinde şiddete başvurulmadan herkesin Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit vatandaşları olduğu anlayışını toplumumuza yayılarak hepimizin barış içerisinde yaşamasını sağlayacak bir siyasi çerçevenin hayata geçmesini öngören bir partiyiz. Hüseyin Aygün'ün yapmış olduğu açıklamalar CHP'nin hükmü şahsiyetini bağlamaz. Kaldı ki yapılmış olan açıklamaların bir kısmı insani boyutta açıklamalardır. 48 saat gözetim altında kalmanın getirdiği moral bozukluğunun, moral çöküntüsünün ortaya çıkardığı değerlendirmelerdir. Birtakım şeyler de söylenmediği halde söylenmiş gibi basına yansıtılmıştır ve bu konuda siyasal iktidara yakın olan basın kuruluşları maalesef iktidarın müfreze kolu gibi yayın yaparak CHP'yi köşeye sıkıştırmaya çalışmaktadır.” dedi.
CHP'nin terör konusundaki çözümün adresini TBMM olarak gördüğünü vurgulayan Keskin, sözlerine şöyle devam etti: “Biz başkaları gibi çözümü Oslo'da aramıyoruz. Başkaları gibi terör örgütünün mensupları ile görüşerek Türkiye'nin temel sorununa çözüm üretme anlayışı içerisinde değiliz. Bu konudaki en yakın yapmış olduğumuz girişim TBMM'nin 14 Ağustos'ta toplanmasına yönelik girişimimizdir. Bizi terörle özdeşleştirmeye çalışan muhalefet partisi ve iktidar partisi maalesef TBMM'ye gelmeyerek bu konunun TBMM zemininde çözülmesi için gerekli girişimlerin atıl kalmasını sağlamıştır. Biz hala bu konunun Meclis'te görüşüleceğini, Meclis'te çözüm getirileceğini bütün siyasi partilerin bu konuda ortak bir tavır geliştirerek, bu konunun Türkiye'nin gündeminden düşmesine sağlayacak gerekli çözümlerin üretileceği inancı içerisindeyiz. Bizim şiddetle ilişkimiz yoktur. Biz şiddetin karşısındayız. Şiddet örgütü ile de en küçük bir organik ilişkimiz olmamıştır.”Hükümetin PKK'nın temsilcileri ile yurt içinde ve yurt dışında görüştüğünü iddia eden Keskin, “Özellikle Sayın Başbakan’ın ve Başbakan Yardımcısı’nın bu konudaki yaklaşımları gündemi saklamaya CHP'yi köşeye sıkıştırmaya yönelik açıklamalardır ciddiyetten de uzaktır. Özellikle Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç her zaman yaptığı gibi düğün evinde tefçiliğe bazen de ölü evinde yasçılığa soyunarak CHP'yi suçlamaya kalkmaktadır. CHP'nin verilemeyecek hesabı yoktur. Biz yıllardır bu konunun Parlamento'da çözülmesini, şiddetten uzaklaşmasını, şiddetten uzaklaşan herkesin kültürel haklarını kullanmasını, bunlar için yasal düzenlemenin yapılmasını, sorunun bu şekilde çözüme kavuşturulmasını savunan bir partiyiz. Olaya da böyle bakıyoruz.” şeklinde konuştu.
Hüseyin Aygün’ün açıklamalarının, söyleyip söylemediğinin tartışmalı olduğunu öne süren Keskin şunları kaydetti: “Üstelik kendi bireysel açıklaması CHP’nin hükmü şahsiyetinin açıklaması gibi algılanarak kamuoyu motive edilmeye, yönlendirilmeye çalışılıyor. Bunlar tamamıyla olayı saptırmaya yönelik girişimlerdir. Partinin hükmü şahsiyeti, sözcüleri belli, genel başkanın açıklaması belli, CHP’nin bu konuda temel tercihleri belli, terörle ilgili yıllarca yapmış olduğumuz çalışmalar orta yerde ve her süreçte dimdik duran siyasi parti var. 40 yıldır böyle bir anlayışı sürdürüyoruz, bunun şiddetle çözümünün doğru olmadığını, mümkün olmadığını vurguluyoruz. Herkesin Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşları, demokrasi çerçevesinde birbirlerinin temel haklarına saygı duyarak, barışı paylaşarak yaşamasını Cumhuriyet Halk Partisi'nin vazgeçilmez bir ilkesi olarak sunuyoruz. Bizim terörle, terör örgütüyle hiçbir ilişkimiz yok.”
Bayramlaşma sonrası gazetecilerin Hüseyin Aygün’ün açıklamalarıyla ilgili sorularını cevaplandıran Adnan Keskin, CHP’nin şiddet ve terör konusundaki anlayışı berrak olduğunu ifade etti.
Keskin, “Biz bütün sorunların demokrasi içerisinde şiddete başvurulmadan herkesin Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit vatandaşları olduğu anlayışını toplumumuza yayılarak hepimizin barış içerisinde yaşamasını sağlayacak bir siyasi çerçevenin hayata geçmesini öngören bir partiyiz. Hüseyin Aygün'ün yapmış olduğu açıklamalar CHP'nin hükmü şahsiyetini bağlamaz. Kaldı ki yapılmış olan açıklamaların bir kısmı insani boyutta açıklamalardır. 48 saat gözetim altında kalmanın getirdiği moral bozukluğunun, moral çöküntüsünün ortaya çıkardığı değerlendirmelerdir. Birtakım şeyler de söylenmediği halde söylenmiş gibi basına yansıtılmıştır ve bu konuda siyasal iktidara yakın olan basın kuruluşları maalesef iktidarın müfreze kolu gibi yayın yaparak CHP'yi köşeye sıkıştırmaya çalışmaktadır.” dedi.
CHP'nin terör konusundaki çözümün adresini TBMM olarak gördüğünü vurgulayan Keskin, sözlerine şöyle devam etti: “Biz başkaları gibi çözümü Oslo'da aramıyoruz. Başkaları gibi terör örgütünün mensupları ile görüşerek Türkiye'nin temel sorununa çözüm üretme anlayışı içerisinde değiliz. Bu konudaki en yakın yapmış olduğumuz girişim TBMM'nin 14 Ağustos'ta toplanmasına yönelik girişimimizdir. Bizi terörle özdeşleştirmeye çalışan muhalefet partisi ve iktidar partisi maalesef TBMM'ye gelmeyerek bu konunun TBMM zemininde çözülmesi için gerekli girişimlerin atıl kalmasını sağlamıştır. Biz hala bu konunun Meclis'te görüşüleceğini, Meclis'te çözüm getirileceğini bütün siyasi partilerin bu konuda ortak bir tavır geliştirerek, bu konunun Türkiye'nin gündeminden düşmesine sağlayacak gerekli çözümlerin üretileceği inancı içerisindeyiz. Bizim şiddetle ilişkimiz yoktur. Biz şiddetin karşısındayız. Şiddet örgütü ile de en küçük bir organik ilişkimiz olmamıştır.”Hükümetin PKK'nın temsilcileri ile yurt içinde ve yurt dışında görüştüğünü iddia eden Keskin, “Özellikle Sayın Başbakan’ın ve Başbakan Yardımcısı’nın bu konudaki yaklaşımları gündemi saklamaya CHP'yi köşeye sıkıştırmaya yönelik açıklamalardır ciddiyetten de uzaktır. Özellikle Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç her zaman yaptığı gibi düğün evinde tefçiliğe bazen de ölü evinde yasçılığa soyunarak CHP'yi suçlamaya kalkmaktadır. CHP'nin verilemeyecek hesabı yoktur. Biz yıllardır bu konunun Parlamento'da çözülmesini, şiddetten uzaklaşmasını, şiddetten uzaklaşan herkesin kültürel haklarını kullanmasını, bunlar için yasal düzenlemenin yapılmasını, sorunun bu şekilde çözüme kavuşturulmasını savunan bir partiyiz. Olaya da böyle bakıyoruz.” şeklinde konuştu.
Hüseyin Aygün’ün açıklamalarının, söyleyip söylemediğinin tartışmalı olduğunu öne süren Keskin şunları kaydetti: “Üstelik kendi bireysel açıklaması CHP’nin hükmü şahsiyetinin açıklaması gibi algılanarak kamuoyu motive edilmeye, yönlendirilmeye çalışılıyor. Bunlar tamamıyla olayı saptırmaya yönelik girişimlerdir. Partinin hükmü şahsiyeti, sözcüleri belli, genel başkanın açıklaması belli, CHP’nin bu konuda temel tercihleri belli, terörle ilgili yıllarca yapmış olduğumuz çalışmalar orta yerde ve her süreçte dimdik duran siyasi parti var. 40 yıldır böyle bir anlayışı sürdürüyoruz, bunun şiddetle çözümünün doğru olmadığını, mümkün olmadığını vurguluyoruz. Herkesin Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşları, demokrasi çerçevesinde birbirlerinin temel haklarına saygı duyarak, barışı paylaşarak yaşamasını Cumhuriyet Halk Partisi'nin vazgeçilmez bir ilkesi olarak sunuyoruz. Bizim terörle, terör örgütüyle hiçbir ilişkimiz yok.”