Çiftçinin Elinde 60 Milyar Liralık Canlı Hayvan Var
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçinin elindeki hayvanların değerinin bir yılda 13 milyar 204 milyon liralık artışla 46 miyar 873 milyon liradan 60 milyar 77 milyon liraya çıktığını bildirdi.
Bayraktar, toplam hayvansal üretim değerinin bir yılda 17 milyar 648 milyon lira artarak 85 milyar 1 milyon liradan 102 milyar 649 milyon liraya yükseldiğini, üretim değerinin 60 milyar 77 milyon lirasını canlı hayvanların, 42 milyar 572 milyon lirasını da hayvansal ürünlerin oluşturduğunu vurguladı.
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2011 yılında çiftçinin elinde 41 milyar 200 milyon liralık büyükbaş, 15 milyar 567 milyon liralık küçükbaş, 2 milyar 989 milyon liralık kümes hayvanı ve 321 milyon liralık diğer hayvan bulunduğu belirtti.
Şemsi Bayraktar, 2010 yılında 46 milyar 873 milyon liralık toplam hayvan varlığının 32 milyar 147 milyon lirasının büyükbaş, 11 milyar 728 milyon lirasının küçükbaş, 2 milyar 681 milyon lirasının kümes hayvanlarından, 317 milyon lirasının da diğer hayvanlardan meydana geldiğini hatırlattı.
2011 yılında, 2010 yılına göre, büyükbaş hayvan değerinin 9 milyar 53 milyon lira, küçükbaş hayvan değerinin 3 milyar 839 milyon lira, kümes hayvanı değerinin 308 milyon lira, diğer hayvanların değerinin ise 4 milyon lira arttığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: “Toplam canlı hayvan değerinin yüzde 68,6’sı büyükbaş, yüzde 25,9’u küçükbaş, yüzde 5’i kümes, yüzde 0,5’i ise diğer hayvanlardan oluşuyor. Bu da özellikle büyükbaş hayvancılığının, toplam hayvancılık içindeki ağırlığının yüzde 70’lere yaklaştığını, küçükbaş hayvancılığının payının ise dörtte 1’de, kümes hayvancılığının yüzde 5’de kaldığını gösteriyor. Türkiye, özellikle küçükbaş hayvancılıkta çok büyük potansiyelleri barındırmaktadır. Geçmişteki küçükbaş hayvan sayıları da potansiyelin büyüklüğünü göstermektedir. Büyük ihracat potansiyeli de barındıran küçükbaş hayvancılığı en kısa sürede geliştirmek zorundayız. Böyle yapılırsa kırmızı et açığı da kalmaz.”
CANLI HAYVAN DEĞERİ 86,8 MİLYON NÜFUSLU ETİYOPYA’NIN MİLLİ GELİRİNDEN FAZLA
60 milyar 77 milyon liralık canlı hayvan değerinin dolar karşılığının 35 milyar 830,5 milyon doları bulduğunu, bu değerlerin korunması ve yok olmaması için hayvancılığın desteklenmesinin çok önemli bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: “35,8 milyar dolarlık canlı hayvan varlığı çok önemli bir servettir. Petrol zengini ve Türkiye’nin iki katından fazla yüzölçümü bulunan Libya’nın 36,9, Türkiye’den daha büyük yüzölçümlü ve 86,8 milyon nüfuslu Etiyopya’nın 31,3 milyar dolar milli geliri olduğu göz önüne alındığında çiftçinin elindeki canlı hayvan varlığının değeri daha iyi anlaşılır. Bu serveti korumak zorundayız. Bu rakam, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 2011 yılı tahminlerine göre, dünyada veri alınan 183 ülkeden 98’inin milli gelirinden fazla. Canlı hayvan varlığı değerinin, milli gelirinden fazla olduğu ülkeler içinde, Kenya, Yemen, Etiyopya, Tanzanya, Nepal, Afganistan, Uganda, Kongo Cumhuriyeti gibi büyük ülkeler var. Senegal, Kamboçya, Mozambik, Makedonya, Arnavutluk, Gürcistan, Ermenistan, Ürdün, Panama, Bahreyn, Kamerun, Türkmenistan, Bolivya, Paraguay, Zambiya, Fildişi Sahili, Bosna Hersek, Jamaika, İzlanda, Zimbabve, Bahamalar, Haiti, Nikaragua, Moldova, Tacikistan, Kosova, Kırgızistan, Karadağ, Maldivler ile AB üyesi Letonya, Estonya, Kıbrıs Rum kesimi, Malta gibi ülkelerin milli gelirleri de Türkiye’deki canlı hayvan varlığından daha az.”
14,6 MİLYAR LİRALIK KIRMIZI, 8,7 MİLYAR LİRALIK BEYAZ ET, 13,8 MİLYAR LİRALIK SÜT ÜRETİLDİ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türk çiftçisinin 2011 yılında 42 milyar 572 milyon liralık da hayvansal ürün ürettiğini, bu rakamın 2010 yılına göre 4 milyar 444 milyon liralık artış anlamına geldiği bilgisini veren Bayraktar, 2010 yılında 38 milyar 128 milyon lira olan hayvansal ürün değerinde 2011 yılında yüzde 11,7’lik bir artış yaşandığını vurguladı.
Bayraktar, 2010-2011 döneminde üretim değerinin kırmızı ette 14 milyar 306 milyon liradan 14 milyar 606 milyon liraya, sütte 12 miyar 280 milyon liradan 13 milyar 768 milyon liraya, beyaz ette 6 milyar 918 milyon liradan 8 milyar 716 milyon liraya, yumurtada 2 milyar 381 milyon liradan 3 milyar 449 milyon liraya, balda 1 milyar 428 milyon liradan 1 milyar 726 milyon liraya çıktığını belirtti.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, 2011 yılında 7 milyon liralık artışla, 126 milyon liralık deri, 16 milyon liralık artışla 119 milyon liralık yapağı, 4 milyon liralık artışla 53 milyon liralık balmumu, 1 milyon liralık artışla 5 milyon liralık kıl, artış olmadan 2 milyon liralık ipek kozası, 1 milyon liralık tiftik üretildiğini bildirdi.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, hayvancılığın korunması için kaba yem açığını kapatacak önlemlerin alınması, halen 0,7-0,8’lerde seyreden süt/yem paritesinin 1,5’in altına düşmesinin önlenmesi, okul sütü gibi süt tüketimini artıcı proje, program ve tanıtımlara ağırlık verilmesi, hayvan hastalıkları ve ıslahı konularına büyük önem verilmesi, yem sektörünün ana girdileri olan mısır, soya, arpa üretiminin artırılması, üreticilerin desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti .
Kaynak: İHA
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2011 yılında çiftçinin elinde 41 milyar 200 milyon liralık büyükbaş, 15 milyar 567 milyon liralık küçükbaş, 2 milyar 989 milyon liralık kümes hayvanı ve 321 milyon liralık diğer hayvan bulunduğu belirtti.
Şemsi Bayraktar, 2010 yılında 46 milyar 873 milyon liralık toplam hayvan varlığının 32 milyar 147 milyon lirasının büyükbaş, 11 milyar 728 milyon lirasının küçükbaş, 2 milyar 681 milyon lirasının kümes hayvanlarından, 317 milyon lirasının da diğer hayvanlardan meydana geldiğini hatırlattı.
2011 yılında, 2010 yılına göre, büyükbaş hayvan değerinin 9 milyar 53 milyon lira, küçükbaş hayvan değerinin 3 milyar 839 milyon lira, kümes hayvanı değerinin 308 milyon lira, diğer hayvanların değerinin ise 4 milyon lira arttığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: “Toplam canlı hayvan değerinin yüzde 68,6’sı büyükbaş, yüzde 25,9’u küçükbaş, yüzde 5’i kümes, yüzde 0,5’i ise diğer hayvanlardan oluşuyor. Bu da özellikle büyükbaş hayvancılığının, toplam hayvancılık içindeki ağırlığının yüzde 70’lere yaklaştığını, küçükbaş hayvancılığının payının ise dörtte 1’de, kümes hayvancılığının yüzde 5’de kaldığını gösteriyor. Türkiye, özellikle küçükbaş hayvancılıkta çok büyük potansiyelleri barındırmaktadır. Geçmişteki küçükbaş hayvan sayıları da potansiyelin büyüklüğünü göstermektedir. Büyük ihracat potansiyeli de barındıran küçükbaş hayvancılığı en kısa sürede geliştirmek zorundayız. Böyle yapılırsa kırmızı et açığı da kalmaz.”
CANLI HAYVAN DEĞERİ 86,8 MİLYON NÜFUSLU ETİYOPYA’NIN MİLLİ GELİRİNDEN FAZLA
60 milyar 77 milyon liralık canlı hayvan değerinin dolar karşılığının 35 milyar 830,5 milyon doları bulduğunu, bu değerlerin korunması ve yok olmaması için hayvancılığın desteklenmesinin çok önemli bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: “35,8 milyar dolarlık canlı hayvan varlığı çok önemli bir servettir. Petrol zengini ve Türkiye’nin iki katından fazla yüzölçümü bulunan Libya’nın 36,9, Türkiye’den daha büyük yüzölçümlü ve 86,8 milyon nüfuslu Etiyopya’nın 31,3 milyar dolar milli geliri olduğu göz önüne alındığında çiftçinin elindeki canlı hayvan varlığının değeri daha iyi anlaşılır. Bu serveti korumak zorundayız. Bu rakam, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 2011 yılı tahminlerine göre, dünyada veri alınan 183 ülkeden 98’inin milli gelirinden fazla. Canlı hayvan varlığı değerinin, milli gelirinden fazla olduğu ülkeler içinde, Kenya, Yemen, Etiyopya, Tanzanya, Nepal, Afganistan, Uganda, Kongo Cumhuriyeti gibi büyük ülkeler var. Senegal, Kamboçya, Mozambik, Makedonya, Arnavutluk, Gürcistan, Ermenistan, Ürdün, Panama, Bahreyn, Kamerun, Türkmenistan, Bolivya, Paraguay, Zambiya, Fildişi Sahili, Bosna Hersek, Jamaika, İzlanda, Zimbabve, Bahamalar, Haiti, Nikaragua, Moldova, Tacikistan, Kosova, Kırgızistan, Karadağ, Maldivler ile AB üyesi Letonya, Estonya, Kıbrıs Rum kesimi, Malta gibi ülkelerin milli gelirleri de Türkiye’deki canlı hayvan varlığından daha az.”
14,6 MİLYAR LİRALIK KIRMIZI, 8,7 MİLYAR LİRALIK BEYAZ ET, 13,8 MİLYAR LİRALIK SÜT ÜRETİLDİ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türk çiftçisinin 2011 yılında 42 milyar 572 milyon liralık da hayvansal ürün ürettiğini, bu rakamın 2010 yılına göre 4 milyar 444 milyon liralık artış anlamına geldiği bilgisini veren Bayraktar, 2010 yılında 38 milyar 128 milyon lira olan hayvansal ürün değerinde 2011 yılında yüzde 11,7’lik bir artış yaşandığını vurguladı.
Bayraktar, 2010-2011 döneminde üretim değerinin kırmızı ette 14 milyar 306 milyon liradan 14 milyar 606 milyon liraya, sütte 12 miyar 280 milyon liradan 13 milyar 768 milyon liraya, beyaz ette 6 milyar 918 milyon liradan 8 milyar 716 milyon liraya, yumurtada 2 milyar 381 milyon liradan 3 milyar 449 milyon liraya, balda 1 milyar 428 milyon liradan 1 milyar 726 milyon liraya çıktığını belirtti.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, 2011 yılında 7 milyon liralık artışla, 126 milyon liralık deri, 16 milyon liralık artışla 119 milyon liralık yapağı, 4 milyon liralık artışla 53 milyon liralık balmumu, 1 milyon liralık artışla 5 milyon liralık kıl, artış olmadan 2 milyon liralık ipek kozası, 1 milyon liralık tiftik üretildiğini bildirdi.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, hayvancılığın korunması için kaba yem açığını kapatacak önlemlerin alınması, halen 0,7-0,8’lerde seyreden süt/yem paritesinin 1,5’in altına düşmesinin önlenmesi, okul sütü gibi süt tüketimini artıcı proje, program ve tanıtımlara ağırlık verilmesi, hayvan hastalıkları ve ıslahı konularına büyük önem verilmesi, yem sektörünün ana girdileri olan mısır, soya, arpa üretiminin artırılması, üreticilerin desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti .