Ayvalık’taki Tavuk Adası Gün İşığına Çıkarılıyor
Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Alibey olarak da bilinen Cunda Adası'nın karşısında bir bölümü ünlü şarkıcı Nükhet Duru’nun eski eşi ve ünü müzayede firması Eskidji’nin sahibi Dikran Masis’e ait olan, Tavuk Adası'nın turizme açılması için start verildiği öğrenildi.
Toplam 17 dönümlük Tavuk Adası'nın 14 dönümlük tapulu alanını satın alan Dikran Masis'e daha sonra talep üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca harap kilisenin bulunduğu yaklaşık 3 dönüm arazi restore edilmek üzere tahsis edildiği öğrenildi. Yapılacak çalışmaların ilk etabı olan Balıkesir Müze Müdürlüğü başkanlığınca, adada antik kazı çalışmaları sürerken, 40 kişilik ekiple gerçekleştirilen çalışmaları yakından takip eden Dikran Masis, adada kendisi için malikane yapacağına ilişkin iddiaları yalanladı.
Ayvalık’ın en eski yerleşim birimlerinden biri olarak kabul edilen Tavuk adasında yaklaşık 4 aydır süren kazı çalışmaları kapsamında, ilçe tarihine ışık tutacak önemli bulgulara rastlanıldığı kaydedilirken, konuyla ilgili konuşan Dikran Masis, "Adanın üzerindeki şapel kalıntısının yaklaşık 150 odalı bir manastıra ait olabileceği üzerinde duruluyor. Ancak şu an için söz konusu odaları görebilmek mümkün değil ama kalıntıların arasında ki odaların 15-20 metrekarelik ebatlarda olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Adadaki kilisenin yaklaşık 450 yıllık tarihe sahip olduğunu ifade eden Masis, "Şu an gördüğümüz yapı ise 1800'lü yılların sonlarına doğru yapılmış ve 1948'de dinamitlenmiş. Gördüğüm kadarıyla dinamitten daha fazla hasarı insanlar vermiş. Bütün taşları Cunda'ya taşıyarak, bu taşları Cunda evlerinin temel taşı olarak ve bahçe duvarı olarak kullanmışlar. Biz ise tüm gücümüzle Tavuk Adasında ki bu binayı tüm olumsuzluklara rağmen yeniden gün yüzüne çıkarmanın gayretindeyiz” ifadelerini kullandı.
Tavuk adasında ki kilisenin kazı çalışmalarından sonra restore edilerek, müze olarak düzenlemeyi hedeflediklerini kaydeden Dikran Masis,"Bence inşaat biraz uzun sürecek çünkü taş dokusuna bakıyorum sarımsak taşı var. Eski kara bir taş. Arada tuğlalar var. Zor bir inşaat... Zor bir taş dokusu. Ustaları getirmemiz, eğitmemiz lazım. Pek alışık olmadıkları bir doku. İki senede bitirebiliriz diye tahmin ediyorum. Adanın geri kalan kısmını günübirlik turizme açmak istiyorum. Restoranlar, kafeler, plajlar olsun. Ayvalık'ta denize girilebilecek bir yer yok. Denize girmek isteyenler biliyorsunuz ki motorlara binip yakın koylara gidiyor. Bunun dışında bir amacımız şu anda yok. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na geçti bu adalar, sahiller. Onlar onaylarsa çevre düzenlemesini Yıldız Üniversitesi'ne vermek üzereyim. Yıldız Üniversitesi'nin başkanlığında dünya çapında bir yarışma açmak istiyorum. Türkiye'deki mimarlara saygım var. Hanımım da oğlum da mimar ama olsun. Çok çok güzel yapmak lazım. O yüzden UNESCO’nun organize ettiği bir mimari yarışma açacağız. Bütün dünya mimarlarına açacağım. Bütün dünya çevre düzenleyicilerine açacağız" diye konuştu.
Projeleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sunacağını, onaylananı hayata geçireceğini söyleyen Masis, "Manastırı restore ettikten sonra bu otları böyle bırakamazsınız. Buraya anormal yapılar yapıp manastırı boğamazsınız. Çok dengeli gitmesi lazım. Var gücümüzle çalışacağız. İnşallah güzel bir şey çıkacak, Ayvalık'a çok değer katacağına inanıyorum" dedi.
Masis, turistik bir tesis gibi düzenleyecekleri adada kesinlikle konaklamaya yönelik ya da kendine özel bir yapı olmayacağını belirterek, adanın günübirlik turizme açılacağını ifade etti.
“ADADAKİ HAZİNE ARAZİSİ TALEP ÜZERİNE TAHSİS EDİLDİ”
Ayvalık Kaymakamı Nihat Nalbant da adanın bir bölümünün Masis'e ait şirketin olduğunu, bir kısmının ise hazine arazisi olarak geçtiğini belirterek, "Hazine arazisi talep üzerine tahsis edildi. Orada izinle temel açma çalışmaları yapılıyor. Kazı çalışmalarına Balıkesir Müze Müdürlüğü başkanlık ediyor" ifadelerini kullandı .
Kaynak: İHA
Ayvalık’ın en eski yerleşim birimlerinden biri olarak kabul edilen Tavuk adasında yaklaşık 4 aydır süren kazı çalışmaları kapsamında, ilçe tarihine ışık tutacak önemli bulgulara rastlanıldığı kaydedilirken, konuyla ilgili konuşan Dikran Masis, "Adanın üzerindeki şapel kalıntısının yaklaşık 150 odalı bir manastıra ait olabileceği üzerinde duruluyor. Ancak şu an için söz konusu odaları görebilmek mümkün değil ama kalıntıların arasında ki odaların 15-20 metrekarelik ebatlarda olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Adadaki kilisenin yaklaşık 450 yıllık tarihe sahip olduğunu ifade eden Masis, "Şu an gördüğümüz yapı ise 1800'lü yılların sonlarına doğru yapılmış ve 1948'de dinamitlenmiş. Gördüğüm kadarıyla dinamitten daha fazla hasarı insanlar vermiş. Bütün taşları Cunda'ya taşıyarak, bu taşları Cunda evlerinin temel taşı olarak ve bahçe duvarı olarak kullanmışlar. Biz ise tüm gücümüzle Tavuk Adasında ki bu binayı tüm olumsuzluklara rağmen yeniden gün yüzüne çıkarmanın gayretindeyiz” ifadelerini kullandı.
Tavuk adasında ki kilisenin kazı çalışmalarından sonra restore edilerek, müze olarak düzenlemeyi hedeflediklerini kaydeden Dikran Masis,"Bence inşaat biraz uzun sürecek çünkü taş dokusuna bakıyorum sarımsak taşı var. Eski kara bir taş. Arada tuğlalar var. Zor bir inşaat... Zor bir taş dokusu. Ustaları getirmemiz, eğitmemiz lazım. Pek alışık olmadıkları bir doku. İki senede bitirebiliriz diye tahmin ediyorum. Adanın geri kalan kısmını günübirlik turizme açmak istiyorum. Restoranlar, kafeler, plajlar olsun. Ayvalık'ta denize girilebilecek bir yer yok. Denize girmek isteyenler biliyorsunuz ki motorlara binip yakın koylara gidiyor. Bunun dışında bir amacımız şu anda yok. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na geçti bu adalar, sahiller. Onlar onaylarsa çevre düzenlemesini Yıldız Üniversitesi'ne vermek üzereyim. Yıldız Üniversitesi'nin başkanlığında dünya çapında bir yarışma açmak istiyorum. Türkiye'deki mimarlara saygım var. Hanımım da oğlum da mimar ama olsun. Çok çok güzel yapmak lazım. O yüzden UNESCO’nun organize ettiği bir mimari yarışma açacağız. Bütün dünya mimarlarına açacağım. Bütün dünya çevre düzenleyicilerine açacağız" diye konuştu.
Projeleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sunacağını, onaylananı hayata geçireceğini söyleyen Masis, "Manastırı restore ettikten sonra bu otları böyle bırakamazsınız. Buraya anormal yapılar yapıp manastırı boğamazsınız. Çok dengeli gitmesi lazım. Var gücümüzle çalışacağız. İnşallah güzel bir şey çıkacak, Ayvalık'a çok değer katacağına inanıyorum" dedi.
Masis, turistik bir tesis gibi düzenleyecekleri adada kesinlikle konaklamaya yönelik ya da kendine özel bir yapı olmayacağını belirterek, adanın günübirlik turizme açılacağını ifade etti.
“ADADAKİ HAZİNE ARAZİSİ TALEP ÜZERİNE TAHSİS EDİLDİ”
Ayvalık Kaymakamı Nihat Nalbant da adanın bir bölümünün Masis'e ait şirketin olduğunu, bir kısmının ise hazine arazisi olarak geçtiğini belirterek, "Hazine arazisi talep üzerine tahsis edildi. Orada izinle temel açma çalışmaları yapılıyor. Kazı çalışmalarına Balıkesir Müze Müdürlüğü başkanlık ediyor" ifadelerini kullandı .