Çağlayan: Artık Tarım Ürünlerinde Destekleri Sadece Üreticiye Vereceğiz

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nda almış oldukları karar ile tarımda destekleri artık sadece üreticiye vereceklerini söyledi.

Çağlayan, İçel'de Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB)'nin düzenlediği 'Turunçgil Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, çeşitli yerlerde yapmış olduğu görüşmelerde desteklemeler konusunda üreticilerin 'Sayın Bakanım bu parayı sadece ihracatçılara veriyorsunuz bize bir işe yaramıyor'; ihracatçıların ise 'ben zamanında alamıyorum' şeklinde serzenişleri ile karşılaştıklarını hatırlattı. “Bunun için kökten çözüm buluyoruz” diyen Çağlayan, şunları söyledi: “Bu işin çözümü bundan sonra, biz şu andan sonra Ekonomik Koordinasyon Kurulu'ndan almış olduğumuz kararla, artık bu konuda sadece tarımsal ürünlere Ekonomi Bakanlığı olarak destek vereceğiz. Bundan sonra yaş meyve ve sebze konusunda destekleri, yapmış olduğumuz anlaşma ve devam eden çalışmalar çerçevesinde, onların bakanlığı olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı direkt üreticiye verecek. Artık sistemi bu şekilde kuruyoruz. Başka yolu yok.”Kendisinin de fikrinin desteğin üreticiye verilmesi yönünde olduğunu belirten Çağlayan, “Benim fikrimi soruyorsanız, benim bu konuda desteğin (ihracatçının başımın üzerinde yeri var, nasıl olsa kendini toparlar) üreticiye verilmesi yönünde. Ben de kararımı böyle ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.

Bazı başkanların '125 veriyorsun, dükkan senin, bi 125 daha ver' dediğini anlatan Çağlayan, sözlerine şöyle devam etti: “Keşke olsa da versek. İsteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü kara. Bu gün Türkiye dünya ekonomisinin çok krizler geçirdiği bir dönemde evelallah dimdik, sağlam ve ayakta. Bu gün Türkiye artık dışarıdan talimat almıyor. Dışarıdan artık Türkiye borç almıyor. Böylesi küresel krizde ayakta tutmasını sağlayan en önemli şeyin başında şu anda bütçe açıklarımızın Avrupa'nın 23 ülkesinden çok daha iyi performans göstermiş olması ve daha az endişe olması... Bu gün Türkiye’yi başarılı kılan şey AB’nin 21 ülkesinden çok daha az kamu borcuna sahip olması. Bu konuda toplanan kaynakları en doğru şekilde dağıtmak zorundayız.” Sayıştay denetcişinin yazmış olduğu bir karara değinen Çağlayan şöyle devam etti: “Sayıştay'ın bir denetçisinin masanın ne o tarafını ne bu tarafını bilmeden yazmış olduğu bir rapor için bir buçuk yıl mücadele ettik ki, bu teşvik işlemlerini yapabilelim. Koşacaksın ayağını tutuyor. Yazacaksın elini tutuyor. Tekrar ifade ediyorum, doğrudan destek ifade edildi. Arazilerin toplulaştırılması ifade edildi. Evet, biz tarımda hayvancılıkta artık geçmişte yapılanları değil, yeni yapılanma içinde gitme noktasında kararımızı hükümet olarak devam ettireceğiz.”Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ferhat Şelli ise turunçgil sektöründe en önemli sorunlardan birinin hasat süresinin kısalığı olduğuna işaret etti.

Hasat süresinin 3 -4 aylık bir süreye yansıdığını ifade eden Şelli, bu sürecin fiyat ve pazar açısından büyük sorunlar teşkil ettiğini vurguladı. Bu konuda İspanya ve Brezilya gibi hasat süresini uzatma çalışmaları olduğunu ifade eden Şelli şöyle konuştu: “Özellikle bilgisayara dayalı bir sistemle Türkiye'nin tapoğrafyasını dikkate alarak, turunçgile potansiyeli olan ama şu anda dikimi yapılmayan bahçeler tespit edilerek, buralarda yeni bahçe tesislerinin oluşturulması için yeni bir destekleme çalışması yürütüyoruz. Türkiye'nin 30 tarım havzasında en iyi turunçgil nerede yetiştirilebileceğini tespit ettik. Bu kapsamda turunçgildeki hasat süresini 6 -7 aya uzatmaya yönelik adımımız var. Mesela İçel Adana'da hasat yapılırken, 1 -2 ay sonra başka bir ilde hasat yapılması düşünülüyor. İhracat yapılmasıyla ilgili süreyi zaten uzatma imkanımız var. Bakanlık olarak depolama tesisi kuranlara yüzde 50 hibe gibi desteklerimiz var. Bu anlamda İçel ve Adana'da depolama tesislerinin artırılması gerekir. Biz de bu bütçemizi artıracağız. Erkenci ve geççi çeşitlerin artırılması gerekir. Bu anlamda yeni çeşitlerin oluşturulmasıyla ilgili de çalışmalar sürüyor. Şu an 12 çeşit var. Bunu üreticimizin ve ihracatçımızın istediği gibi daha da artırmak istiyoruz.'' AKİB Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak ise turunçgil sektörünün en az bir milyon insana iş ve aş sağladığını vurguladı. İçel Turunçgil Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Dursun Şahin ise İçel'in turunçgil üretiminde önemli bir potansiyeli olduğuna dikkati çekti. İçel'de her yerin limona çıktığını ifade eden Şahin
2013 Akdeniz Oyunları için yapımı süren stadyuma limon veya turunçgil isminin verilmesini önerdi. İçel Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel de yörenin özellikle limon üretiminde başkent niteliğinde olduğunu ifade etti.

Gökçel, turunçgil hasat döneminin daha geniş bir döneme yayılmasını isteyerek, erkenci ve geççi ürünlerin oluşturulması için bilimsel çalışmalara destek verilmesi gerektiğini kaydetti.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise AKİB'in ihracat açısından önemli bir kuruluş olduğunu ifade ederek, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Türkiye'deki ihracatın artırılmasında çok büyük katkı verdiğini söyledi.