Başköy'de Mermer Ocağının Kirlettiği Su Kaybolabilir
Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Güney Marmara Şubesi Başkanı Engin Er, içme suyunda yaşanan kirlilik nedeniyle uzun süredir gündemde olan Orhaneli’ye bağlı Başköy’de incelemelerde bulundu.
Ocağın suyu kirlettiğinin açık olduğunu belirten Er, kaynak kotunun altında yapılacak çalışmalarla suyun tamamen kaybolma tehlikesi bulunduğunu söyledi.
Oda üyeleri Yunus Şahin, Adnan Kanburoğlu, İlkay Kartal ve Mehmet Yıldız ile bölgeyi gezen Er, Başköy’deki ocakta mermer tabakasının üzerine yağan yağmurların, bu tabakanın altındaki yeraltı sularıyla, dolayısıyla köyün içme suyu kaynağıyla mutlak iletişim halinde olduğunu söyledi.
Mermer ocağında yaklaşık 20 metre derinliğe kadar inildiğini ve bu alanda çalışma yapıldığını açıklayan Er, şu bilgileri verdi: "Yapılan Sondajlarda 40 metre civarında çatlak gözükse de, kireçtaşları normalde karıştıkları boşluklarda yer altı suları bulundurmazlar, su çok çabuk bir şekilde havzayı terk eder. Yeraltı sularının 40 metre çatlaklı olan seviyeye kadar gittiğini düşünüyoruz. Bunun altına gidebilecek çalışmalar yağış olmadığı veya alana su bırakılmadığı müddetçe yer altı sularını etkilemez. Burada 40 metre civarında bir çatlak var. 40 metre civarında oluşan çatlaklar kesinlikle yüzeyden ani bir çıkışla kaynakları etkileyebilir. 40 metre altındaki kaynaklarda bulunan çatlaklar az olduğu için daha az kottaki kaynaklar etkilenecektir. Çatlak kesime kadar yağış indiği zaman ani bir şekilde yer altı suları da etkilenecektir."
Mermer ocağında oluşabilecek kirliliklerin su kaynağını etkilediğinin aşikâr olduğunu Er, kirlenme nedenlerinin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.
Engin Er, çözüm konusunda ise şu görüşleri paylaştı: "Çalışma esnasında su kullanılıyor ve toz oluşuyor. Bu toz ve suyun yeraltı sularına karışmayacak şekilde çökeltme havuzunda toplanması lazım. Ayrıca insanın doğasından kaynaklanan çevre kirliliğini önlememiz gerekiyor. Son olarak da ulaşım araçların anormal şekilde havaya yaydığı tozlar var. Bu tozların da bir şekilde ortadan kaldırılması lazım. Dolayısıyla yüzeysel kirlenmeyi de ortadan kaldırdığımız zaman buraya herhangi bir pislik gelmeyecektir." Ani yağmur durumunda 3 saat içinde suyun kirleneceğinin belirten Er, daha önemli riskin kaynak kotunun altında yapılacak çalışmalarla suyun kaybolma tehlikesi olduğunun da altını çizdi .
Oda üyeleri Yunus Şahin, Adnan Kanburoğlu, İlkay Kartal ve Mehmet Yıldız ile bölgeyi gezen Er, Başköy’deki ocakta mermer tabakasının üzerine yağan yağmurların, bu tabakanın altındaki yeraltı sularıyla, dolayısıyla köyün içme suyu kaynağıyla mutlak iletişim halinde olduğunu söyledi.
Mermer ocağında yaklaşık 20 metre derinliğe kadar inildiğini ve bu alanda çalışma yapıldığını açıklayan Er, şu bilgileri verdi: "Yapılan Sondajlarda 40 metre civarında çatlak gözükse de, kireçtaşları normalde karıştıkları boşluklarda yer altı suları bulundurmazlar, su çok çabuk bir şekilde havzayı terk eder. Yeraltı sularının 40 metre çatlaklı olan seviyeye kadar gittiğini düşünüyoruz. Bunun altına gidebilecek çalışmalar yağış olmadığı veya alana su bırakılmadığı müddetçe yer altı sularını etkilemez. Burada 40 metre civarında bir çatlak var. 40 metre civarında oluşan çatlaklar kesinlikle yüzeyden ani bir çıkışla kaynakları etkileyebilir. 40 metre altındaki kaynaklarda bulunan çatlaklar az olduğu için daha az kottaki kaynaklar etkilenecektir. Çatlak kesime kadar yağış indiği zaman ani bir şekilde yer altı suları da etkilenecektir."
Mermer ocağında oluşabilecek kirliliklerin su kaynağını etkilediğinin aşikâr olduğunu Er, kirlenme nedenlerinin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.
Engin Er, çözüm konusunda ise şu görüşleri paylaştı: "Çalışma esnasında su kullanılıyor ve toz oluşuyor. Bu toz ve suyun yeraltı sularına karışmayacak şekilde çökeltme havuzunda toplanması lazım. Ayrıca insanın doğasından kaynaklanan çevre kirliliğini önlememiz gerekiyor. Son olarak da ulaşım araçların anormal şekilde havaya yaydığı tozlar var. Bu tozların da bir şekilde ortadan kaldırılması lazım. Dolayısıyla yüzeysel kirlenmeyi de ortadan kaldırdığımız zaman buraya herhangi bir pislik gelmeyecektir." Ani yağmur durumunda 3 saat içinde suyun kirleneceğinin belirten Er, daha önemli riskin kaynak kotunun altında yapılacak çalışmalarla suyun kaybolma tehlikesi olduğunun da altını çizdi .