Şura Suresi 13. Ayet’i Resmetti
Amerikalı sanat eleştirmenleri tarafından deniz ve suya özgün çalışmalarıyla "300 yıldır yapılamayanı başardı" denilen Türk ressam Mustafa Günen, tuvaline Şura Suresi 13. ayeti yansıttı.
Resim sanatında yepyeni bir ekol yarattığını ve adını da "Reflection" koyduğunu söyleyen dünyaca ünlü Günen, Türkiye'de resim ve heykel sanatının dini sebeplerle engellendiğini iddia etti. "Şura Suresi 13. Ayet'e rağmen insanlar hiçbir zaman Allah'ı anlamadı" diyen Günen, "İslam'ın bugün içinde bulunduğu durum beni üzdü. İslam kötü bir imaj sergiliyor. Rahatsız oldum, İslam bu noktalarda olmamalı. O yüzden Kur'an-ı Kerim'i inceliyorum" dedi.
Kur'an-ı Kerim'deki, "Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye Nûh'a emrettiğini, sana vahyettiğini, İbrâhim'e, Mûsâ'ya ve İsâ'ya emrettiğini size de din kıldı. Fakat senin kendilerini çağırdığın şey (İslâm dini), Allah’a ortak koşanlara ağır geldi.
Allah, ona dilediğini seçer. İçtenlikle kendine yönelenleri de ona ulaştırır” yönündeki Şura Suresi 13. Ayet'inde emredilenleri resmettiğini belirten Günen, "Şura Suresi 13. Ayet" ismini verdiği tabloyu şöyle yorumladı: "Belirsiz bir alanda taş bir geçit yaptım, arka tarafı cennet tasviri ve ilahi kitap. İnsanların, bir takım art niyetli kişilerin, kilisenin cennetin önüne koyduğu korkuluk. Oraya gidilişin önüne korkuluk koymuşlar ki 'şüpheye düşsünler, gitmesinler' diye yani kuşu korkutmak gibi bir şey. İnsanlar bu korkuluğu görüyorlar ancak kitap görmüyor, kitabın gölgesi yansımıyor. Bu korku insanların kafasında sanal ve aptal bir korku, kitap olaya tamamen açık, yan tarafta ise yürüyen insanlar var, kafalarının dış formları aydınlık ancak içi boş. Kafaların normalde aydınlık olması gerekiyor ama burada boş. Bu insanlar gerçeğe bakmıyorlar, korkuluk yüzünden yönlerini değiştirmişler. Karanlığa sürü gibi gidiyorlar. İnsanların yansıması ise koyun olarak görülüyor. Bunlar kendilerini insan olarak görüyorlar ama ‘davarsı’ hareket sergiliyorlar, gerçeğe bakmadıkları için." Bu tür resimlerini satmadığını vurgulayan Günen, "Gelecekte milyon dolarlar edecek çünkü resim tarihinde böyle bir şey yok, bu bir ilk. Kur'an-ı Kerim'i de anlamak gerekiyor. Kilise resimleri gibi tasvir de değil benim resimlerim" dedi.
Günen, "Benim bu tabloda yapmaya çalıştığım; Kur'an-ı Kerim’de yer alan 'kitap ve hedef tektir' düşüncesinin yansıması. Böyle bir resimle Kur'an-ı Kerim’in gerçekliğini resimle dünyaya anlatmaya çalıştım.
Kendisine "Atatürk heykelleri put mudur?" şeklinde sorular geldiğini dile getiren Günen, "Din resimle ve heykelle hiç uğraşmamıştır. Yaratıcı heykeli hasmı ve rakibi olarak görmez. 'O' bir nesnedir. Yaratıcının öfkesi insanın o resme ya da heykele karşı tavrıdır. Allah'tan beklediğin şeyleri o nesneden beklersen, onu put haline getirirsin. Yaratıcı cansız nesne ile uğraşmaz. Yaratıcı 'Başka şeylerin önünde eğilip, kalkmayın, buna layık olan benim' der" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Günen, resimlerinde yalnızca Kur'an-ı Kerim'i değil, 'açlık' konusunu da resmettiği söyleyerek, "Yardım konusunda Arap şeyhleri, Madonna ve Angelina Jolie kadar olamadı" dedi .
Kaynak: İHA
Kur'an-ı Kerim'deki, "Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye Nûh'a emrettiğini, sana vahyettiğini, İbrâhim'e, Mûsâ'ya ve İsâ'ya emrettiğini size de din kıldı. Fakat senin kendilerini çağırdığın şey (İslâm dini), Allah’a ortak koşanlara ağır geldi.
Allah, ona dilediğini seçer. İçtenlikle kendine yönelenleri de ona ulaştırır” yönündeki Şura Suresi 13. Ayet'inde emredilenleri resmettiğini belirten Günen, "Şura Suresi 13. Ayet" ismini verdiği tabloyu şöyle yorumladı: "Belirsiz bir alanda taş bir geçit yaptım, arka tarafı cennet tasviri ve ilahi kitap. İnsanların, bir takım art niyetli kişilerin, kilisenin cennetin önüne koyduğu korkuluk. Oraya gidilişin önüne korkuluk koymuşlar ki 'şüpheye düşsünler, gitmesinler' diye yani kuşu korkutmak gibi bir şey. İnsanlar bu korkuluğu görüyorlar ancak kitap görmüyor, kitabın gölgesi yansımıyor. Bu korku insanların kafasında sanal ve aptal bir korku, kitap olaya tamamen açık, yan tarafta ise yürüyen insanlar var, kafalarının dış formları aydınlık ancak içi boş. Kafaların normalde aydınlık olması gerekiyor ama burada boş. Bu insanlar gerçeğe bakmıyorlar, korkuluk yüzünden yönlerini değiştirmişler. Karanlığa sürü gibi gidiyorlar. İnsanların yansıması ise koyun olarak görülüyor. Bunlar kendilerini insan olarak görüyorlar ama ‘davarsı’ hareket sergiliyorlar, gerçeğe bakmadıkları için." Bu tür resimlerini satmadığını vurgulayan Günen, "Gelecekte milyon dolarlar edecek çünkü resim tarihinde böyle bir şey yok, bu bir ilk. Kur'an-ı Kerim'i de anlamak gerekiyor. Kilise resimleri gibi tasvir de değil benim resimlerim" dedi.
Günen, "Benim bu tabloda yapmaya çalıştığım; Kur'an-ı Kerim’de yer alan 'kitap ve hedef tektir' düşüncesinin yansıması. Böyle bir resimle Kur'an-ı Kerim’in gerçekliğini resimle dünyaya anlatmaya çalıştım.
Kendisine "Atatürk heykelleri put mudur?" şeklinde sorular geldiğini dile getiren Günen, "Din resimle ve heykelle hiç uğraşmamıştır. Yaratıcı heykeli hasmı ve rakibi olarak görmez. 'O' bir nesnedir. Yaratıcının öfkesi insanın o resme ya da heykele karşı tavrıdır. Allah'tan beklediğin şeyleri o nesneden beklersen, onu put haline getirirsin. Yaratıcı cansız nesne ile uğraşmaz. Yaratıcı 'Başka şeylerin önünde eğilip, kalkmayın, buna layık olan benim' der" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Günen, resimlerinde yalnızca Kur'an-ı Kerim'i değil, 'açlık' konusunu da resmettiği söyleyerek, "Yardım konusunda Arap şeyhleri, Madonna ve Angelina Jolie kadar olamadı" dedi .