CHP’den Özel Yetkili Mahkeme Tepkisi

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, 3. Yargı Paketi ile özel yetkili mahkemelerin kaldırılmadığını, sadece yetkilerin ceza muhakemeleri kanunundan, terörle mücadele kanununa taşındığını belirterek, “Kendi aralarındaki iktidar çatışmasından iki başlı bir yargı doğdu, bu çok büyük sorun. ‘Benim hırsızımı, benim yolsuzsumu, benim uğursuzumu siz sürek avına tabii tutamazsınız, Onu koruyup kollayacak olan benim’ mesajı verilmiştir” dedi.

CHP Grup Başkanvekilleri Akif Hamzaçebi ve Emine Ülker Tarhan 3. Yargı Paketi’nin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmesinin ardından kalabalık bir milletvekili grubuyla basın toplantısı düzenledi.

Hamzaçebi, tasarının kabul edilmesini AK Parti’lilerin bir zafer olarak nitelendirdiğini belirterek, “Evet ortada AKP açısından bir zafer vardır, ancak bu pirus zaferi olacaktır. Yıktıklarının altında AKP kendisi de kalacaktır. Bugün yarattıkları canavar bir gün gelip onları da yiyecektir. Şimdi bu andan itibaren Türkiye’de bir özel yetkili mahkemeler vardır, bir de AKP’nin kurmuş olduğu kendine bağlı olan bir yargı sistemi vardır. Özel yetkili mahkemeler kalkmamıştır, özel yetkili mahkemeler bütün acımasızlığıyla, şiddetiyle, hukuk tanımazlığıyla sistemimizde vardır, devam edecektir” diye konuştu.

Özel yetkili mahkemelerin varlıklarıyla, yaptıkları soruşturmalarla, yürüttükleri yargılamalarla kamuoyunda çok büyük bir tartışmanın konusu olduğunu ifade eden Hamzaçebi, “Hükümet de görünüşte bu şikayetleri dikkate alan bir noktadan hareket ettiği halde, vardığı nokta çok farklı olmuştur. AKP bambaşka bir şey yapmıştır. Türk hukuk sistemini, yargı sistemini AKP bugün yıkmıştır. Ancak bu yıkıntıların altında kendileri de bir gün kalacaktır. Buna inanıyorum” dedi.

“ZAMANLAMAYA DİKKAT EDİLMELİ”
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da, 3. Yargı Paketinin son yıllara damga vuran bir yasa değişikliği olduğunu belirterek, “Belki şu anda pek farkında değiliz ama önümüzdeki yıllarda ağır sonuçlarını yaşayabileceğimiz bir değişiklik” dedi.

Türkiye’nin yıllardır özel yetkili mahkemeler denen antidemokratik bir yapıyla karşı karşıya olduğunu ifade eden Tarhan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın bir zamanlar bu mahkemeler için ‘ihtisas mahkemesi’ dediğini, şimdi ise ‘hukuk devletinde yeri olmayan bir mahkemedir’ dediğini söyledi.

Tarhan, “Yani duruma göre ağız değiştirme yolunu seçti. Oysa hukuk bilen birisinin ihtisas mahkemesinin ne olduğunu çok iyi bilmesi gerekirdi” dedi.

Son zamanlarda özellikle iktidar kanadından özel yetkili mahkemelerin demokrasiye ve hukuka aykırı olduğu yönünde söylemler geldiğini hatırlatan Tarhan, “Birden bire her ne olduysa özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiği söylendi. Bu sözler iktidar odaklarından gelir oldu. Ben esrarengiz nedenleri olduğunu ısrarla söylüyorum. Zamanlamanın çok önemli olduğunu sık sık dile getiriyorum. Bu zamanlamanın çok özel nedenleri var, buna çok dikkat çekmek gerekiyor” dedi.

“ÖYM’LER KALKMADI, ADRES DEĞİŞTİRDİ”
Tarhan, toplumda da ‘acaba ÖYM’lerden kurtuluyor muyuz’ şeklinde bir beklenti oluşturduğunu belirterek, ancak bugün tasarının kabul edilmesiyle ‘içler acısı’ bir durumla karşı karşıya kalındığını söyledi.

Tarhan, şöyle devam etti: “Özel yetkili mahkemeler muhafaza edildi, sadece Ceza Muhakemeleri Kanunu’ndan taşınıp, 250, 251, 252. maddelerdeki yetkiler, o yargılayanların inanılmaz gücü kudretini oluşturan yetkiler olduğu gibi getirildi ve Terörle Mücadele Kanunu’na monte edildi. Sadece bu yapının, yetkilerin adresi değişti, CMK’dan alınıp, TMK’nın içine alındı. Üstelik özel yetkili mahkemelerde daha açılmış davalar bakımından kesin hüküm verilinceye kadar o yetkilerin muhafaza edilmesine karar verildi ki bu olağanüstü bir şeydir. Zannediyorum dünyada sınırlı örnekleri vardır. Bu kesin hükme kadar gidecek sürenin 30 yıl olduğunu söylemeliyim size, yani bu tür bir davada zaman aşımı 30 yıldır. Yani 30 yıl bu dava bitmezse, 4 kişilik özel yetkili mahkeme heyeti bir dava için 30 yıl bekleyecekler ve o yetkilerin muhafaza edecekler. Böyle absürt bir durumla da karşı karşıyayız.”

“ESKİ ÖYM’LER KLONLANARAK YENİ TERÖRLE MÜCADELE MAHKEMELERİ HALİNE GETİRİLMİŞ”
Yeni davalara Terörle Mücadele Yasası’nın 10. maddesine monte ettiklerini belirten Tarhan, böylece ikili bir özel yetki yaratıldığını savundu. Tarhan, “Yani, eski ÖYM’ler klonlanarak yeni terörle mücadele mahkemeleri haline getirilmiş. Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı, çünkü aynı eylemlerden ötürü iki ayrı mahkemede yargılanma gibi bir sonucu yaratıyor. Örneğin 12 Eylül davası ÖYM’de yargılanırken, varsayalım 28 Şubat davasının terörle mücadele mahkemesinde yargılanması sonucuyla karşılaşacağız. Madem bunun demokrasiye aykırı, kötü olduğunu söylüyorsunuz, neden bu kötü yapı davalara bakmaya devam ediyor. Madem iyi bir şey olduğunu söylüyorsunuz, niye o zaman kaldırıyor gibi yapıyorsunuz” diye konuştu.

ROBOCOB MAHKEMESİ
Yetkilerini kuşanmış bu robocob mahkemelerinin, bu ikili yapının topluma salındığında sonuçlarının çok ağır olacağını belirten Tarhan, “Bu tam anlamıyla politik bir yapılanma. Politik yapının iki atlısıdır ve toplumu susturmakta emin olun bir yarışa gireceklerdir. Bu yapılanmaların kime ait olduğu, bunun gizemini herhalde çözdünüz. Bu iki yapı bir kayıkçı kavgasının sonunda oluşmuştur. Kendi aralarındaki iktidar çatışmasından iki başlı bir yargı doğdu, bu çok büyük sorun. Acı olan artık yargının bağımsızlığı değil, bu ülkede yargının kimlere, kime bağlı olduğun tartışır olduk. Gerekten çok yazık. O yüzden bugün tarihi yargı bağımsızlığı adına tarihi bir gündür” diye konuştu.

Tarhan, bir soru üzerine tasarıyı Anayasa Mahkemesi’ne götürme konusunu değerlendireceklerini de söyledi.

Zamanlamaya dikkat çektiğinin hatırlatılması ve bu zamanlama ile neyin amaçlandığının sorulması üzerine de Tarhan, “Amaçlanan, ‘benim hırsızımı, benim yolsuzsumu, benim uğursuzumu siz sürek avına tabii tutamazsınız, Onu koruyup kollayacak olan benim’, mesajı verilmiştir” dedi
Kaynak: İHA