Has Parti Lideri Numan Kurtulmuş Konya’da
Halkın Sesi Partisi (HAS) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Meram İlçesi 1. Olağan Kongresi’ne katılmak Konya’ya geldi.
HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, “Bizim baştan beri söylediğimiz bu sorunu çözümü için herkesin elini taşın altına koyması gerek. Herkesin bu sorunu çözümüne ilişkin görüşlerini ifade etmesidir. Ve çözüm yolu göstermesidir. Biz 2009’da barış ve kardeşliğe dayalı gönüllü birliktelik projesini takdim etmiştik. Ve Türkiye’de gerçekten bu sorunun çözülmesi için çok radikal sayılacak, önemli adımların atılmasını dile getirmiştik. Bunun hükümete, TBMM’ye, ilgili siyaset çevrelerine sunmuştu. Ve bu işin altın anahtarını, Kürtlerin hakkını hukukunu geliştiren ve Türklerin de haysiyetini onurunu koruyan bir gönüllü birliktelikten geçtiğini ifade etmişti. Ve aradan geçen 2009’daki demokratik açılım süreci içerisinde ne yazık ki partilerin hepsi sınıfta kaldı” diye konuştu.
“ANA MUHALEFETİN TUTUM DEĞİŞİKLİĞİNİ ÖNEMSİYORUZ”
MHP VE CHP’nin Kürt sorununun çözümüne ilişkin hiçbir şey söylemediğini ifade eden HAS Parti Lideri Kurtulmuş, “AK Parti, evet iyi niyetle yola çıktı. Ama neyi nasıl yapacağına ilişkin bir yol haritasına sahip olmadı. O zaman kapatılan DEHAP ise meseleyi getirdi, sadece bir kişinin siyasi geleceğine endeksledi. Dolayısıyla bugün partilerin özelikle ana muhalefet partisinin bu konuda bir tutum değişikliğine girmiş olmasını önemli görüyoruz. Her ne kadar ortaya koydukları paketin her hangi bir somut içeriği olmasa dahi bu konuda anlaşarak, siyasetin çözüm bulmasına ilişkin iradelerini kanaatlerini fevkalade doğru bulduğumuzu ifade ediyorum. Gecikmiştir ama doğru bir adımdır. İnşallah buradan bunun içinin de doldurulacak bir şekilde bir sonuç çıkar” dedi.
“KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMEDEN TÜRKİYE’DE KARDEŞLİK SAĞLANMAZ”
2009 yılında ortaya koydukları “Gönüllü Birliktelik Projesi”nin uygulanması durumunda, bugün bu sorunun çözümüne ilişkin çok önemli bir mesafe alınmış olacağını aktaran HAS Parti Lideri Numan Kurtulmuş, “Biz bugün de HAS Parti olarak, parlamento dışında olmamıza rağmen bu görüşme, uzlaşma konusunda AK Parti ve CHP tarafından ortaya konulan bir iradeyi desteklediğimizi ifade etmek istiyoruz. Bu konuda da üzerimize düşen ne sorumluluk varsa, milletimiz adına tarihi bir sorumluluk olarak görüyor ve bu sorunu yerine getirmeye hazır olduğumuzu ifade ediyorum. Bu önemli bir adımdır, inşallah gündemin sıcaklığı içerisinde akamete uğramaz. Bu sorun artık çözülmek zorundadır. Hele etrafı ateş çemberine dönmüş olan bir Türkiye'nin Kürt sorununu çözmeden yoluna devam edebilmesi, Türkiye’de kardeşliğin sağlanması mümkün olmayacaktır. Bu sorunun mutlaka aşılması lazım” şeklinde konuştu.
"AMERİKA MÜSAADE ETSEYDİ MİLLETİN TEPESİNE DARBE İNECEKTİ"
Türkiye’de darbe tehditleri bu kadar açıkken ve bunların soruşturmaları devam ederken 250. maddede yapılacak değişikliklerle bu soruşturmaların asla akamete uğratılmaması gerektiğini dikkat çeken HAS Parti Genel Başkanı Kurtulmuş, “Türkiye’de bunun yolu, Anayasa değişikliğinden geçiyor. Evet Türkiye’de olağan dönem oluşturulursa, o zaman olağanüstü mahkemelere gerek yok. Ama bugün Milli Güvenlik Kurulu ile Yüksek Askeri Şurası’yla yargıdaki askeri ve sivil çift başlılığıyla Türkiye’de hala olağan dışı dönem devam ediyor. Hala olağanüstü dönem olan 12 Eylül’ün faşist dayatmacı ve darbeye açık yasal sistemin hukuki mevzuatı ortada duruyor. Bugün evet hükümetin sayısal gücü fazladır. Siyasi gücü ve uluslararası desteği fazladır. Ama yarın bu işler tam tersine döndüğü zaman zaten bu darbe teşebbüslerinin darbe şekline döneceği açıktır. Televizyonlarda da duyduk, adam ne diyor. Siz bu darbeyi yapacaksınız ama Amerika müsaade etmiyor ki diyor. Zaten Amerika müsaade etseydi milletin tepesine 2007’de darbe inecekti. Dolayısıyla bu kadar açık darbe tehditleri varken, bunlarla ilgili soruşturmalar varken, 250. maddedeki değişiklik çok dikkatli bir şekilde yapılmalı. Ve bu asla mahkeme süresini etkilememelidir. Ama bundan da önemlisi 250. maddeye dokunmadan önce, gelin bakalım şu anayasadaki antidemokratik yasaları değiştirelim" dedi.
Milli Güvenlik Kurulu'nun hala neden bu şekliyle bir anayasal kuruluş olarak durduğuna vurgu yapan Kurtulmuş, "Hadi değişiklik yapacaksanız, demokrasi ise Milli Güvenlik Kurulu aynı Milli İstihbarat Teşkilatı gibi Başbakanlığa bağlı bir Güvenlik Yüksek İstişare Kurulu haline dönüştürün. Şimdi bu yapı değişikliklerini yaptığınız zaman, evet o zaman olağanüstü mahkemelere gerek yok. Dolayısıyla bugün devam eden mahkeme sürelerin asla etkilenmemesi gerekir. Milletin darbe tehditlerine karşı korunması gerekir. En sert hukuki tedbirlerle korunması gerekir. Bunun için de parlamentonun çok uyanık olması gerektiği kanaatindeyim” şeklinde açıkladı.