Dışişleri Bakanı Davutoğlu Açıklaması

Davutoğlu, 10. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın Konya etkinliği kapsamında Rixos Otel'de gerçekleştirilen Türkçe Olimpiyatları Gala Yemeği'ne katıldı.

Türkçe Olimpiyatları'nın 10. yılına geldiğini ve artık gelenekselleştiğini ifade eden Davutoğlu, ''Bu olimpiyatlar bir klasik haline geldi. Eğer bir faaliyette, bir eserde, şahsiyette zamanı aşacak, yılları aşacak bir sahici öz yoksa o eser, akım, o yaklaşım bir gelenek bir klasik hale gelemez. Son 10 yıldır Türkiye'nin her bir köşesinde, Türkiye'nin her bir köşesinden gelen bu güzel çocukların sunduğu şiirlerle ezgilerle Türk milletinin kalbinde, gönlünde bir taht kuran faaliyet klasikleştiğine göre, tarihte karşılığı olan bir yere oturuyor. Bu tespiti yapmamız lazım'' diye konuştu.

Türkçe Olimpiyatları'na olan yoğun ilginin tarihsel bir süreçle ilintili olduğunu anlatan Davutoğlu, Türkler'in tarih boyunca 3 ana yürüyüş gerçekleştirdiğini belirterek, şunları kaydetti:

''İlki 10-11. yüzyıldan başlayarak Horasan'dan hareket edip Anadolu'ya kadar gelen yürüyüştür. İkinci büyük yürüyüş ise savunmacı bir yürüyüştür ve Osmanlı'nın son döneminden itibaren ortaya konulan varoluş yürüyüşüdür. 100 sene sonra yeni bir yürüyüş daha başlıyor. Bütün bu faaliyetler bu yürüyüşün ayak sesleri. Yine vakur, yine adalet ve sevgi dağıtmak üzere yola çıkanların yürüyüşü... Bunların meşrepleri, bunların memleketleri, bunların içinde bulundukları sosyal kesim, tabaka, unvanları hiç önemli değil.''

''Kim bu yürüyüşe katkıda bunuyorsa Allah onlardan razı olsun'' diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Hangi şekilde olursa, hangi kaynaktan beslenerek olursa olsun. Bu yürüyüşte hepimizin ciddi bir şekilde ve hazırlanarak, hissederek, duyarak katılmamız lazım. Bu faaliyetleri yapan bu faaliyetlere katkıda bulunan, başta Muhterem Hoca Efendi olmak üzere tüm öncülere de selam olsun. Bizim için bu kutlu yolculuğun hangi aşamasında kim ne katkıda bulunuyorsa hepsi başımızın üzerindedir. Ve o katkıları ne kadar artırabilirsek misyonumuz, bizim hayatımızın anlamı da budur. Bir takım problem, fitne çıkarmak isteyenler olabilir. Niyet sorgulaması yapmak isteyenler olabilir. Biz bunlara bakmayız, biz ihlas ve samimiyetle bu milletin bu 3. yürüyüşüne katkıda bulunanların gönüllerine bakarız, eylemlerine bakarız ve sadece onunla hükmederiz.''

-''Bu yürüyüşü kimse engelleyemez''-

Bir millet yürüyerek tarih yazmaya alışmışsa ve bir kez de yürüyüşe geçmişse o yürüyüşün önüne hiç kimsenin engel koyamayacağını vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

''Bizim devlet olarak görevimiz milletimizin bu enerjisini tarih sahnesine yansıtmak ve milletimize bu enerjiyi tekrar tekrar şarj edecek şekilde geri vermek. Eğer 9 yıl içinde Sayın Başbakanımız, 'muhtar olamaz' diye üzerinde spekülasyon yapılan bir insan, bugün Haiti'den Somali'ye, Şam'dan Bosna'ya kadar zalimlere karşı gür bir sesin sembol ismi olmuşsa, eğer bugün Türk bayrağı her türlü adaletsizliğin protesto edildiği meydanlarda dalgalanıyorsa, bunun arkasındaki sır bu... Çünkü artık bu dev harekete geçti. Bizim için insanlık değerleri nerede ayağa kalkacaksa biz orada olacağız. Bugün Suriye politikamızı eleştirenler bunu anlayamıyor. Aynı insanlarla biz, zulmetmedikleri zaman dosttuk, onlara her türlü yardımı yaptık, her türlü desteği verdik, bütün dünya üzerlerine gittiği zaman yanlarında biz durduk. Herkes terk ettiğinde biz bütün imkanlarımızla yanlarında olduk, zulme kalkıştıklarında 'zulmetme' diye yalvardık, defalarca ayağına gittik. 'Hayır zulmedeceğim' dediğinde ve artık bu yoldan dönmeyeceğini gördüğümüzde de tutumumuzu net olarak belirledik. Zalimin değil mazlumun yanında yer aldık, bize bu yakışır. Biz hiçbir zaman katillerin yanında olmadık, olmayacağız.''

Program, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen öğrenciler tarafından hep birlikte söylenen ''yeni bir dünya'' şarkısıyla sona erdi.

Muhabir : Murat Aslan

Yayıncı : Ah